Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Murat Bakan, sahaya çalışmalarındaki gözlemlerini anlattı. İzmir'de 14 Mayıs seçimleri için ciddi bir heyecan olduğunu kaydeden Bakan, "Ben sahada bizim iktidara yürüdüğümüzü görüyorum. Her seçim döneminde 'Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüyor' deriz, o iddiayla çıkarsınız. Zaten siyasetin temel hedefi iktidar olmaktır. Siyasi partiler iktidar olmak için var. Ancak ben bu kadar gerçekçi ve görünen bir iktidarı daha önceki saha çalışmalarında hiç yaşamadım.  Bir yürüyüş yaptık ve zafer yürüyüşü gibi bir yürüyüş oldu. Belediye Başkanları, ilçe başkanlarının katılacağı bir yürüyüş derken, kitlesel bir mitinge dönüştü. Binlerce insan katıldı. İnanılmaz bir heyecan var" dedi. 

"AKP'Lİ İNAN ETİK, AHLAK DEĞERLERİNDEN YOKSUN SİYASET YAPIYOR"

AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan'a yönelik eleştirilerde bulunan CHP'li Bakan, "Seçim kampanyasını sadece Cumhurbaşkanı adayımız yürütmüyor, 6 lider ve 2 Büyükşehir Belediye Başkanımız yürütüyor. Yani Cumhurbaşkanı adayımız ve 7 Cumhurbaşkanı Yardımcımız bir kampanya yürütüyor. Bunun ne kadar etkili olduğunu yapılan provokasyonlardan anlayabiliyoruz biz. Erzurum'da yapılan provokasyon, iktidardaki kaybetme korkusu. Saldırganlıklar arttı, belaltı siyaseti yapıyorlar. Ben bu kapsamda özellikle genç siyasetçiler için çok üzülüyorum. Süleyman Soylu'nun öğrenciliğini yapıyor Eyyüp Kadir İnan. Hamza Dağ da gençlik kollarından gelmişti, biz 8 yıldır milletvekilliği yapıyoruz karşılıklı, nezaket sınırlarını hiç aşmamışızdır. Eyyüp Kadir İnan, nezaketi, terbiye sınırlarını aşan birinci sıra adayı, vekil olacak, siyasetin etik, ahlaki değerlerinden yoksun şekilde siyaset yapıyor. Ben buna üzülüyorum, bizim alışık olduğumuz bir şey değil bu. Herhalde kaybetme psikolojisi diye düşünüyorum. AKP değerlerini tamamen kaybetti. Kurulduğunda söylediği değerleri tamamen kaybetti ve iktidardan da gidecek" ifadelerini kullandı. 

"BİZ KAZANACAĞIZ"

"Bu seçim Türkiye'de bir siyasi parti tercihi, bir ideoloji tercihi değil" diyen Murat Bakan, "Bu seçim 'Türkiye'de demokrasi mi olacak, otoriter rejim mi olacak, Türkiye'de düşünce özgürlüğü mü olacak yoksa 17 yaşındaki çocuklar gecenin 3'ünde gözaltına mı alınacak; insanlar huzur ve refah içinde mi yaşayacak, kutuplaşma bitecek, herkes yeniden kardeş olduğunu hatırlayacak mı yoksa iktidarın üzerine inşa ettiği kutuplaşma anlayışı devam mı edecek. Tercih bir ideoloji tercihi değil. Baktığınızda radikal siyasi partilerin olduğu, HÜDA PAR gibi, Hizbullah'ın uzantısı olan; Yeniden Refah gibi kadınların temel haklarını kısıtlamaya çalışan, adı tamamen yolsuzlukla anılan bir AKP; diğer tarafta ise Türkiye'nin makul, mütedeyyin, sosyal demokrat, milliyetçi insanları bir araya geldi. Dolayısıyla Millet İttifakı'nın ve Cumhurbaşkanı olarak da Kemal Kılıçdaroğlu'nun tercih edilmesi Türkiye'de makulün ve geleceğin yeniden inşa edileceğini gösteriyor. Biz kazanacağız, şüphesiz..." diye konuştu. 

"SEÇMEN NE YAPMAYA ÇALIŞTIKLARINI BİLİYOR"

Yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken Bakan, "Geçmiş seçimlerde, 7 Haziran 2015 seçimlerinde iktidar çoğunluğu kaybetti. Sonra Türkiye kan gölüne döndü, her yerde bombalar patladı, sağ muhafazakar seçmen daha çok güvenlik politikalarını önemser. Dolayısıyla güvenlik politikalarıyla AKP bir miktar oyunu artırdı 1 Kasım seçimlerinde. Bugün de benzer bir şey yapmaya çalışıyorlar. Muhalefeti terörle iltisaklandırıyorlar. Halbuki terörle iltisaklı olan doğrudan AKP. Hizbullah'a özgeçmiş veren bir kişiyi, Zekeriya Yapıcıoğlu'nu kendi listelerine aldılar. Bu ittifakın da ötesinde bir şey. Muhalefeti kriminalize ederek, marjinalleştirerek toplumu muhalefetten uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Erzurum'da atılan sloganlara baktığınızda, yapılan eyleme baktığınızda bunu görüyorsunuz. Ancak seçmen bunu 1 kere yaşadı, 2'nci defa aynı şekilde seçmeni ikna etmeleri mümkün değil. Seçmen, gerçekten son derece akıllı, yapmaya çalıştıklarını biliyor, dolayısıyla yaptıkları hiçbir şey etkili olmuyor" dedi. 

"SOYLU'NUN AKIL SAĞLIYLA İLGİLİ ENDİŞELERİM VAR"

Seçim sonucunda AK Parti'nin kaybetmesi durumunda Türkiye'de kaos çıkmasını isteyenlerin olabileceğini aktaran Bakan, "Süleyman Soylu gibi ismi suçla anılan, yüzlerce suç işlemiş, bildiğimiz, bilmediğimiz hukuk devletinin dışında görev yapmış insanlar o koltuğu korumak derdindeler. Ya da iktidarı koruma derdinler. Çünkü yargılanmak istemiyorlar ama Süleyman Soylu'nun "Darbe" demesi, meşru seçimlere gölge düşürmeye çalışması, aklı başında bir hareket değil. Süleyman Soylu'nun yaptığı son hareketlere, konuşmalara bakın, konuşurken titremelere, göz dönmelerine bakın. Akıl sağlığıyla ilgili endişelerim var. Kendisinin acil bir nörolog ve psikiyatristle görüşmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçi bu da onun, bu işleri bilinçli yapmadığı, suçtan kurtulmaya yönelik akıl sağlığıyla ilgili şüphe yaratmaya yönelik davranışları da olabilir, bunları iyi incelemek lazım. Ciddiye almıyoruz. Bir siyasi parti sandıkta meşruiyetini kaybederse, bir siyasi parti seçim kaybederse hiçbir kaos, hiçbir eylem onu iktidarda tutamaz Türkiye'de. Türkiye'de güçlü bir demokrasi yok ama Türkiye'de seçimlere darbe diyen bir zihniyetin arkasından gidecek kimse de yok. Sandıkta kaybettikleri an kaybetmişlerdir. Türkiye, aynı İstanbul'da olduğu gibi bizim yöneteceğimiz bir restorasyon sürecine girecek. Topluma endişe ve korku salmaya çalışıyorlar ama bu beyhude. Biz sandıklara hakimiz. 196 bin yurtdışı ve yurtiçi sandıkta hem asil hem yedek görevlilerimiz mevcut, sonuna kadar da seçimleri takip edeceğiz, provokasyonlara gelmeyeceğiz ve Türkiye, yumuşak şekilde yönetim değişikliğini yaşayacak. Onlar seçim kazanarak nasıl iktidara geldilerse biz de seçim kazanarak iktidara geleceğiz" diye konuştu. 

"ERDOĞAN'IN SÖYLEDİKLERİ DOĞRU DEĞİL"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İzmir'e yönelik "Çöp, çamur, çukur" eleştirisinin hatırlatılması üzerine konuşan Bakan, "Erdoğan'ın mitinglerde yaptığı konuşmalara baktığınızda, yayınladığı videolara baktığınızda siyaseti yalan üzerine inşa ettiklerini görüyorsunuz. Bir yalan söylüyorlar ve o yalanı tekrarlayarak, ellerindeki konvansiyonel medyayla toplumu o yalana inandırmaya çalışıyorlar. İzmir cennet gibi bir kent, ben nereye gitsem herkes İzmir'de yaşamayı hayal ediyor. Bu söylenen şey doğru değil, ciddiye almıyorum" açıklamasında bulundu. 

"BUNLARA 'BAKAN' DEĞİL 'TOPAL ÖRDEK' DEMEK LAZIM"

İzmir milletvekili adayı olan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'nun, İzmir'de bir karşılığı olmadığını dile getiren Bakan, "Bu arkadaştan önce gelen Bakanların hiçbirini İzmir benimsemedi. Binali Yıldırım geldi, dersini aldı, İzmir'de girdiği tüm seçimleri kaybetti. Ardından Nihat Zeybekçi geldi, İzmir ona şamarı vurdu gönderdi. Şimdi Kasapoğlu, o da bu şamarı yiyecek. Yok zaten kentte. Buradan aday olması da bir etki yaratmadı hatta negatif etki yarattı. İzmir ithal adayı sevmez. Dolayısıyla Kasapoğlu'nun burada varlığının, yokluğunun bizim için bir önemi yok. Zaten Bakan da değil artık. Bunlara topal ördek demek lazım. Bizim gibi milletvekili olacak ve parlamentoya girecek. Bakan değil, sadece Bakanlığın kamu olanaklarını kullanan siyasetçiler bunlar. Ahlaki olarak yapmamaları gereken bir şeyi yapıyorlar, kamu olanaklarını, Bakanlığın kendisine sunduğu olanakları kullanarak seçim kampanyası yürütüyorlar ama beyhude. Toplum bunları gönüllerinden silmiş. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir etkisi olmaz İzmir'de Kasapoğlu'nun" dedi. 

"BİZ HERKESİN OYUNA TALİBİZ"

Cumhur İttifakı'ndan gelen HDP eleştirilerini de yanıtlayan Murat Bakan, "HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı diye bir ittifakın içinde. Biz Millet İttifakı'ndayız. HDP'nin aday çıkartmaması, HDP'nin Kılıçdaroğlu'nu destekliyor olması, HDP seçmeninin Kılıçdaroğlu'na destek veriyor olması neden iktidarı rahatsız ediyor! Apo ile görüşen kendileri, İmralı'dan mektup alıp İstanbul seçimlerinde kullanan kendileri, Osman Öcalan'ı TRT Kürdi'ye çıkaran kendileri. Kandil'e elçi gönderen, kentlerin bombayla doldurulmasını sağlayan, yüzlerce askerimizin, polisimizin şehit olmasına neden olan kendileri. Çadır mahkemelerini kuran kendileri. Oslo'da PKK ile masaya oturan kendileri. Biz 'Meşru siyaset' diyoruz. Bir sorun varsa çözümün yeri parlamentodur. HDP meşru bir siyasi parti, özgür iradesiyle seçimlere giriyor, yasal bir parti, HDP ile de MHP ile de, AKP ile de görüşürüz. Onlar Anayasa için HDP'yi ziyaret ettiklerinde meşru, HDP 'Recep Tayyip Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız' dediği zaman terör örgütü! Bu doğru değil. Terör örgütüyle her türlü mücadele etmek lazım. Meşru siyaset yapanları da desteklemek lazım. Siz meşru siyaset yapanları 'Terör' diye yaftalarsanız, terör örgütünü güçlendirmiş olursunuz. Meşru siyasetin önünü açacaksınız, terör örgütüyle de mücadele edeceksiniz. Bunlar bunu yapamadılar. Kürt seçmen de  bu ülkenin vatandaşı, Anayasal hakkını, oyunu kullanacak, biz onların da oyuna talibiz, herkesin oyuna talibiz" ifadelerini kullandı. 

"PARTİLİ KOMİSER YARDIMCILARI POLİSLERE MOBBİNG UYGULUYOR"

Emniyet Teşkilatı'na yönelik konuşan CHP'li Murat Bakan, "Polislerin ciddi sıkıntıları var. Ağır çalışma koşulları var, bugün yine bir polis kardeşim bana ulaştı, '12'ye 12 seçim sürecinde çalışacaksınız' denilmiş. Bu insanlık dışı! Ciddi anlamda amir baskısı ve mobbinge uğruyorlar. Özellikle son dönemde alınan partili komiser yardımcıları, polisler üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Örneğini Çeşme'de yaşadık. Polis memuru, genç bir komiser yardımcısının baskısı yüzünden intihar etti. Ben bunu soru önergesine taşıdım. İkinci şark sorunu var, 140 bin polis ilk şarkını yapmamışken, yaşını başını almış polisleri ikinci şarka gönderiyor. Atamalarda liyakate değil AKP'den hatırlı kişi bulana bakıyorlar. Başka türlü yükselmek mümkün değil. Polislerin sorunlarını bizde daha iyi bilen yok, çözüm de bizde. Bizim iktidarımızda insani yaşam şartlarına kavuşacaklar, sendikaları olacak" dedi.