İlçe Başkanı Ali Serçe tarafından bugün yapılan yazılı açıklamada, Çoban'ın derhal meclis üyeliğinden de istifa etmesi gerektiği belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden meclis üyelerinden Yunus Akın “kendisine verilen sözlerin tutulmadığını” Erdoğan Çoban ise “meclis üyeleri tarafından dışlandığını, kendisine görev verilmediğini ve deneyimlerinden faydalanılmadığı ve Genel Merkez Politikalarını benimsemediği” gibi gerekçeleri ileri sürmüşlerdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Erdoğan Çoban’a Tokat’ın bir beldesinde üç dönem belediye başkanlığı yapma şansını vermiştir. Ancak ne gariptir ki siyasi deneyimlerinden ballandıra ballandıra bahseden bu şahsın siyasi deneyim alanında ahlaki tavırdan ve parti disiplininden bi haber olduğu bu istifası ile ifşa olmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş seçmenlerin iradesiyle meclis üyeliğine seçilen ve her yerde siyasi birikiminden bahseden bu şahsın sergilemesi gereken tavır derhal meclis üyeliğinden de istifa etmesidir. Bu tavır hem kendisine destek veren aynı zamanda üyesi olduğu derneği rahatlatacak, hem de 27 bin oy vermiş Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine olan saygısızlığı ortadan kaldıracaktır.
Erdoğan Çoban görevli olduğu Plan ve Bütçe Komisyon Başkanlığından parti yönetimi, meclis grup başkanvekili ve meclis üyelerine bilgi vermeden istifa etmiş, sosyal medya hesaplarında özel günleri kutlama dışında paylaşım yapmazken ne tesadüftür ki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımızı ve politikalarını eleştiren bir paylaşım da bulunarak partiden ihraç edilmeyi hedeflemiştir. İstediği de gerçekleşmeyince partiden istifa yolunu seçmiştir.
Yaptığı açıklamalarla beraber yol yürüdüğü arkadaşlarını ve kendisini üç dönem belediye başkanı yapan partisini suçlayan Erdoğan Çoban'a bir çift sözümüz var: “Sizin gibi "deneyimli" birine hiç yakışmadı! Bunca yıl sizi sırtında taşıyan partililerinize ve sizi Aliağa'da da var eden, size referans olan insanlarınıza büyük bir haksızlık ettiniz. Sizden iki hafta önce istifa edenin arkasından söyledikleriniz hâlâ kulaklarımızda çınlıyor...
Biz CHP grubu olarak hâlâ Aliağa Belediye Meclisinde çoğunluktayız! Sayılar elbette önemlidir, ama ondan daha önemlisi hak bildiğin yolda yalnız da kalsan, başı dik durabilmek; Aliağa'da göğsünü gere gere yürüyebilmektir. Hayat çok kısa; kaç yıl hangi makamı işgal ettiğiniz değil, önemli olan çocuklarınıza nasıl bir miras bırakacağınızdır!
Bizler şuna eminiz ki, bu iki meclis üyesinin ayrılış süreçleri, Aliağa’da yaşanan rant odaklı belediyecilik anlayışıyla doğrudan ilişkilidir.
Yaşanan süreç, Aliağa’da halkın malı olan taşınmazların nasıl el değiştirdiği ve hangi çıkar odaklarına hizmet edildiği konusundaki kaygılarımızı artırmaktadır. Özellikle 400 dönümden fazla olan gemi söküm arazisinin Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından bedeli mukabilinde satın alınması, ancak bu bedelin nasıl belirlendiği ve hangi şartlarda ödendiğine dair kamuoyuna şeffaf bir bilgi sunulmaması, büyük soru işaretleri yaratmaktadır.
Geçmişte Aliağa halkına ait pek çok kıymetli taşınmazın kimlere, nasıl peşkeş çekildiğini unutmadık.
Aliağa halkının malı kimsenin babasının malı değildir! 27 bin Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş seçmenlerin seçtiği meclis üyeleri bu rant düzenine çanak tutamazlar! Şu bilinmelidir ki "Asla başka bir partiye geçmeyiz, görevimiz bağımsız olarak devam edeceğiz." diyen iki meclis üyesinin de mecliste kalkacak olan ellerini de takip edeceğiz. Halkın iradesi kişisel menfaatler için kullanılmamalıdır. Bu yüzden tüm kamuoyunu konunun takipçisi olmaya davet ediyoruz.
Aliağa’nın varlıkları, ranta değil halkın yararına kullanılmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sürecin takipçisi olmaya, Aliağa halkının hakkını savunmaya devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Örgütü"