YEREL POLİTİKA

CHP PM Üyesi ve Milletvekili Adayı Çelik: Ben el sıkma ve nutuk atma yöntemiyle çalışmıyorum

Abone Ol

Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP PM Üyesi ve 28. Dönem İzmir Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin, Cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesine ilişkin gündemi değerlendirdi. 

"ÜLKEMİZ İÇİN HAYIRLI OLMUŞTUR"

Çelik, Cumhurbaşkanlığı seçimi için de mesaj vererek, "Hayırlı olsun. Sayın İnce'nin bu kararı, kendi yetkili kurullarında, kişisel iradesiyle aldığı bir karar. Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında baştan itibaren bu konuyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Gönül isterdi ki CHP'de il başkanlığı yapmış, uzun süre milletvekilliği yapmış, grup başkanvekilliği yapmış, Cumhurbaşkanı adaylığı yapmış birisinin Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı noktasında aday olmamasını... Ama bu noktaya gelindi. Sayın İnce adaylıktan çekildi. Adaylıktan çekildi ama oy pusulalarında hala yeri olacak, ben bir CHP'li milletvekili adayı olarak, CHP PM Üyesi olarak, CHP'li bir yönetici olarak şunu halkımızla paylaşmak istiyorum; bu seçim CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile diğer Cumhurbaşkanı adayları arasında geçen bir seçim haline geldi. İnce'yi destekleyen tüm seçmenlerin Kılıçdaroğlu'na destek vermesini rica ediyorum. Zaten parti örgütlerinin birçoğu CHP'den geçen arkadaşlardan oluşuyor. Onlara parlamento seçimlerinde başarılar diliyorum. Ülkemiz için hayırlı olmuştur. Zaten şurada 2 gün kaldı, 2 gün içinde millet idaresinin nasıl tecelli edeceğini sandıklarda göreceğiz" dedi. 

"DOĞU VE GÜNEYDOĞU ŞAHLANACAK"

Aynı zamanda CHP Doğu Masası Koordinatörü olan Çelik, Doğu ve Güneydoğu'da yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi vererek, "Biz 2020 yılındaki kurultayda seçildik, ben de 2021 yılında Doğu Masası'na koordinatör oldum. Yaklaşık 26 arkadaşımla birlikte görev yapıyoruz. Bölgede çeşitli temaslarda bulunduk. Bunların bir kısmı kamuoyuna yansıdı ama bir kısmının biz özellikle kamuoyuna yansımamasını sağladık. Bölgede yüzde 2 ortalamasında oy almıştık, bu ortalamayı yüzde 10'ların üzerine taşımayı hedefledik. Yaklaşık yüzde 13 - 14 ortalamayı yakaladığımızda birçok ilde de milletvekili çıkartacaktık. Şimdi de öyle, Van'da, Diyarbakır'da, Urfa'da, Batman'da, Mardin'de milletvekilleri bekliyoruz. Hatta bazı illerde Millet İttifakı adaylarının milletvekili adayı olacağını göreceksiniz. Çünkü biz her seçim çevresinin kendi sosyolojisine, kendi dinamiklerine özel adaylar belirledik ve bu adayları da destekliyoruz. Bazı yerlerde İYİ Parti aday çıkardı, bazı yerlerde biz aday çıkardık, bazı yerlerde Saadet Partisi adayı bizim listemizden seçime giriyor. Doğu ve Güneydoğu'da bir şahlanış olacaktır. Zaten Sayın Genel Başkanımızın, Doğu ve Güneydoğu mitingleri, Sayın Ekrem İmamoğlu'nun mitinglerinin ne kadar üst düzeyde teveccüh gördüğünü de görüyoruz. Biz kendimizi heyecanlı hissediyoruz, o bölgede yaptığımız çalışmaların sonucunu görmenin teveccühü var. Umarım seçmenimiz bu teveccühü sandıklarda CHP'ye gösterir ve bizim bu heyecanımızı taçlandırır" diye konuştu. 

"BEN EL SIKIŞMASI VE NUTUK ATMA YÖNTEMİYLE ÇALIŞMIYORUM"

İzmir'deki saha çalışmalarını anlatan CHP'li Devrim Barış Çelik, "Ben daha çok özel çalışmalar üzerine kurguladım seçim çalışmalarımı. Doğu ve Güneydoğulu seçmenimizin yoğun olduğu yerlerde çalışıyorum. Zaten kişisel ilişkilerim nedeniyle tanıdığım seçmen grupları vardı geçmiş dönemlerde AK Parti'ye vermiş, bu seçmen grupları üzerine yoğunlaşarak seçimi götürmeye çalıştık. Seçim, öyle esnaf gezerek kazanılmaz. Evet, esnafımızı gezmek, sorunlarını dinlemek lazım ama ben CHP 8. sıra milletvekili adayıyım. Bir önceki seçimde 7 milletvekili çıkarmıştık. Oyumuzu artırmamız lazım, bunun için de CHP'ye oy vermemiş kesimlerle temasta olmak lazım. Varsa kafalarındaki soru işaretlerini gidermek lazım. Biz CHP olarak bu süreçte çok berrak ve net bir seçim kampanyası yürütüyoruz. Kullandığımız dil de öyle bir dil. Dolayısıyla insanlara temas ederek, varsa CHP ile ilgili bir soru işaretleri onları gidermeye çalışıyoruz. Çünkü biliyorsunuz, bu seçim, 'Biz ne söyleriz' üzerine kurgulanmış bir seçim değil, CHP'yi karalamak üzerine kurgulanmış bir seçim. Varsa seçmenin kafasında bu tarz bir soru işareti, bize açık yüreklilikle soruyor. Biz seçmene gittiğimizde, 'Biz size nutuk atmaya gelmedik, sizinle sohbet etmeye geldik, sizi dinlemeye geldik' diyoruz. O yüzden benim toplantılarım kısa el sıkmalar ve nutuk atmalarla geçmiyor, daha çok sohbet ederek, bilgilendirerek, soru cevap yaparak geçiyor. Doğu ve Güneydoğulu, daha önce AK Parti'ye oy vermiş seçmenin kafasının karışık olduğunu fark ettim. Ancak soru soruyorlar, eskiden soru sormayla karşılaşılmazdı seçim çalışmalarında. Ben daha önce de aday oldum, o dönemde genelde 'Hayırlı olsun' denir geçilirdi. Şimdi soru soruyorlar, CHP'yi tanımaya, CHP'nin neler yapacağını anlamaya çalışıyorlar. Mümkün olduğu kadar biz de onlara cevap vermeye çalışıyoruz" açıklamasında bulundu. 

"TEVZİRATLARI DA SORUYORLAR"

Saha çalışmaları kapsamında kendisine AK Parti'den gelen iddiaların da sorulduğunu kaydeden Çelik, "Yandaş medyada yapılan tezviratlar var, onları sorabiliyorlar ama esas olarak bu ülkenin düzelmesi noktasında neler yapılabileceğini soruyorlar. Tabi yandaş medyada yer alan tezviratları da mutlaka soruyor, bu konudaki fikrimizi öğrenmeye çalışıyorlar. Biz zaman zaman Genel Başkanımızın videolarını izleterek, zaman zaman kendimiz anlatarak, zaman zaman da varsa yanımızda bu konunun uzmanı arkadaşımız onlar üzerinden bilgilendirmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. 

"İKNA EDEBİLDİYSEK NE MUTLU BİZE"

"HDP Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini açıkladı ama siz İzmir'de milletvekilliği seçimlerinde HDP'ye oy veren Kürt seçmenden de oy alabilecek misiniz" sorusunu yanıtlayan Çelik, "Sadece HDP değil, oradaki destek açıklaması Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan geldi. HDP'de bu bileşenden bir tanesi ama seçime girmiyor. Yeşiller ve Sol Partisi adı altında seçime giriyor. Emek ve Özgürlük İttifakı 2 hafta önce Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yaptı, bu açıklamadan sonra özellikle Kürt siyasi hareketinin içindeki seçmen, yani şu an Yeşil Sol'a oy verecek olan seçmen Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini açıkladı ve bize de temaslarımız sırasında bunu kararlı şekilde ifade ediyor. Fakat bu seçmen, Kılıçdaroğlu'na destek açıklarken bizi de dinlemek istiyor. İzmir'den nasıl  bir milletvekili temsiliyetiyle sayıyı artıracağımızı öğrenmek istiyor. Bize de soru soruyor, biz de cevaplıyoruz. Ben mümkün olduğu kadar kendime, partime oy istiyorum. Zaman zaman CHP'ye de oy vereceğini söyleyenler oluyor ama daha önce HDP'ye şimdi Yeşiller Sol'a oy veren seçmen, ideolojik bir seçmen. Bunun için de adaydan bağımsız hareket ediyor. Bu toplantılarda özellikle genç arkadaşlarımın bizimle temastan sonra CHP ile ilgili algılarının değiştiğini hissediyorum. Çünkü yandaş medyada ciddi bir dezenformasyon var. Bu genç arkadaşlarım da daha önce AK Parti'ye oy vermiş, Kürt - Muhafazakar ailelerin çocukları, dolayısıyla bir algı oluşturmuşlar kafalarında. Sohbetten sonra o algının değiştiğini hissedebiliyorum, eğer ikna edebildiysek ne mutlu bize. CHP'nin 1 milletvekili sayısını artırmış olacağız" dedi. 

"VATANDAŞIN GÜNDEMİNDE GEÇİM SORUNU VAR"

Vatandaşın ana gündem maddesinin geçim sıkıntısı olduğunun altını çizen Çelik, "Herkesin ana gündeminde geçim sorunu var. Ekonomi diyerek genelleştirebiliriz, çünkü bu biraz işsizliğe de bağlanıyor. İnsanlar pazara giderken ne alacağını planlayamadan gidiyorlar, çünkü neyin ne fiyatta olduğunu hesaplayamıyorlar. Her pazarda farklı, her şey çok pahalı. Özellikle yaş meyve sebze de bu hat safhaya ulaştı. Biz CHP olarak tarımın planlanmasından, çiftçiliğin, hayvancılığın öneminden bahsediyoruz. Bunun üretime kazandırılmasıyla birlikte nasıl ekonominin rahatlayacağından bahsediyoruz. Temel mesele tencerenin kaynamaması. Temel mesele pazarın ateş pahası olması, insanların evine ekmek götürmemesi ve ardından işsizlik geliyor. Sadece ülke ekonomisiyle ilgili kaygılı değil insanlar, kendi yaşamlarıyla ilgili de kaygılılar. Ben duyarlılığın bu dönem çok yükseldiğini görüyorum, insanlar gündemi çok yakından takip ediyor, kimin ne yaptığını yakından izliyor. Kimin kime iftira ederek seçim kampanyası yaptığını da çok yakından izliyorlar. Bu yüzden bu seçimde daha  duyarlı olacaklarını görüyorum ve seçimde oy kullanmaya davet ediyorum herkesi. Biz insanlara siyasi tercihiniz ne olursa olsun, mutlaka oyunuzu kullanın diyoruz. Millet iradesi sandığa tecelli ederken yüksek oranda etsin ki; biz burada bir meşrutiyet tartışması yaşamayalım. Sizin iradenizin meclisteki yansıması Türkiye'nin sorunlarını çözsün, sizinle de ilişkili olarak, sizin görüşünüzle çözsün diyoruz" açıklamasında bulundu. 

AK PARTİLİ KIRKPINAR'A TARIM ÇIKIŞI: "MUHTEREM NEREDE YAŞIYOR BİLMİYORUM"

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar'ın, "Tarım ve hayvancılık altın çağını yaşıyor" sözlerine tepki gösteren CHP'li Çelik, "Ben 2,5 yıldır Doğu ve Güneydoğu'da çalıştım. Oradaki bütün temas ettiğim insanlar çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyorlar. Muhterem nerede yaşıyor bilmiyorum ama herhalde yaptığı çiftçilik de özel, butik bir çiftçilik. Bu memlekette tarım da planlanamıyor, hiçbir şey de planlanamıyor. Bu ülkede bir devlet planlama Teşkilatı vardı, bu teşkilatta çalışan personeller; ülkenin en iyi okullarından en parlak öğrenciler seçilerek alınırdı, AK Parti döneminde bu Planlama Teşkilatı'nı kapattılar. Devlet, plansız yönetilen bir devlet haline getirildi. Bizim 13 maddelik İkinci Yüzyıl'a çağrı beyannamemiz var, 2020 kurultayında, benim seçildiğim kurultayda oybirliğiyle kabul ettiğimiz. O, 13 maddenin 1'i Stratejik Planlama Teşkilatı'nın kurulmasıdır. Stratejik Planlama Teşkilatı'nın kurulması aynı zamanda 6 Genel Başkanın imzaladığı Ortak Mutabakatlar Metni'nin de 1 maddesidir. Detayları vardır. Dolayısıyla CHP'nin ve Millet İttifakı'nın iktidarında bu Stratejik Planlama Teşkilatı kurulup, sadece tarım değil, ülkenin diğer meseleleri ile ilgili de planlama yapılacak, eğitimden sanayiye kadar..." dedi. 

"REKOLTE DÜŞÜŞÜ VAR, İTHAL EDİLİYOR" 

Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Eğer bu işi serbest piyasaya, çiftçinin inisiyatifine bırakırsanız, o sene hangi ürün para ettiyse çiftçi bu sene ne para ettiyse seneye de aynısını ekiyor ve o ürün fazla oluyor, çöpe atılıyor. Eğer siz tarımı planlarsanız ortaya da böyle sorunlar çıkmaz. Bizim CHP olarak temel bir önerimiz var, biz tarımı desteklemek, sübvanse etmek istiyoruz. Bunun için de bir taban fiyat önerimiz var. Çiftçinin üretim maliyeti artı makul kar eşittir taban fiyat. Bunu devlet kurgular, hükümet de uygularsa sorun çözülecek. Devlet zaten alım garantisi verdiğinde çiftçi zaten üretime dönecektir. Kentlerdeki işçileri biz çiftçi haline getirdiğimiz zaman, bu ülke kalkınır. Dışarıdan buğday ithal ederek bu ülke kalkınmaz. Nasıl bir üretim yaptığını bilmiyoruz zat-ı muhteremin ama bu ülkede rekolte düşüşü, planlama hatası var. Özellikle alet kullanımında, makineleşmede sorun var. Bu sadece bölgemize has bir durum değil, Türkiye genelinde böyle. İnsanlar üretici değil tüketici oldu. İthalat başladı. 21 yılın sonunda ülkenin geldiği durum budur. Tarımda bir şey başardıklarını düşünüyorlarsa tarımdaki genel fiyatlar seviyesine baksınlar hem de daha önceki kişi başına düşen üretime baksınlar, ihracaattaki paya baksınlar."