Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Mahir Polat, GÜNDEME BAKIŞ Tv’ye konuk olarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Dünya genelinde hızla yayılmaya başlayan Omicron varyantına karşı aşı çağrısında bulunan Polat, “İnsanların yeni varyantla birlikte yaşamları, sağlıkları tehdit, tehlike altında. Omicron ile birlikte vakalarda sıçrama bekleniyor. Aşıya maalesef dirençli kentler var. Bir an önce aşı olmaları gerektiğini yinelemek gerekiyor, birimiz için değil hepimizi için aşı olmak zorundayız. Hükümetin de Omicron ile ilgili insanlara çağrıda bulunması, bilgilendirme yapması gerekiyor. Önümüz yılbaşı kapalı mekanlardan uzak durmamız gerekiyor. Sağlığımız her şeyden çok daha önemli. Turkovac ile ilgili kötü bir şey düşünmek istemiyorum ama çok geç kalınmış bir aşı. Bu aşı modelleri içinde mRNA dediğimiz aşıların bu tip virüslere karşı daha etkili olduğu görülüyor. Turkovac’ın, Sinovacvari bir aşı olduğuna dair duyumlar alıyoruz. O yüzden biraz ikircikli davranıyorum. 3’üncü dozum çıkarsa eğer yine mRNA bazlı bir alı kullanmak isterim” diye konuştu.
“SERT DALGALAR EKONOMİNİN OMURGASINI KIRAR”
Ekonomideki dalgalanmalara yönelik açıklamada bulunan Polat, “Ben Gümrük İşletme okudum, sonra işletme okudum. Ardından Uluslararası Politik Ekonomi dalında master yaptım. Biraz ekonomi bilirim, biraz işletme bilirim. CV’mi yazdığım zaman yüksek lisans başvurusunda çalıştığım 2 yer olmuş. Biri çıraklık yaptığım yer, ikincisi kendi işletmem. Milletvekili olana kadar da sadece orada çalıştım başka işler yapmadım. Yani işletmeyi, ekonomiyi hem okuldan hem de meslekten, hayatın içinden öğrenerek geliyorum. Ekonomiyi çok dolambaçlı laflarla, insanların bilmediği laflarla anlatmanın alemi yok. İnsanların cebine bakmak lazım. İnsanlar verilenle ne alabiliyorlar, şimdi asgari ücret 7 bin lira deyin, 1-2 sene önceki alım gücüyle aynı değil. Ekonominin kendi iç dengelerine bakmak gerekiyor. Belli aralıklarla, ücretlerde, mal ve hizmet fiyatlarında artışlar kabul edilebilir. 5-10 derecelik açılar ekonomide riskli açılar, buna paralel insanların ücretlerinde de artış olmalı ki insanların hayatı stabil olsun. Dünyada böyle giden ülkeler insanların hayatını standarda oturtmuşlardır. Bizim ülkemizde AKP iktidarıyla birlikte birçok dalgalanma hareketi var. Dalgalanma hareketi, ekonomiyi bir gemi olarak düşünelim, sert dalgalar geminin omurgasını kırar. Türkiye’nin yaşadığı da bu omurga kırılması. Ciddi bir şekilde harap oldu insanlar, birçok insan battı. Bu manipülatif hareketlerle birçok insan geleceğini yitirdi” dedi.
“YERE GİRSİN SİZİN İKTİDARINIZ”
CHP’li Mahir Polat “Manipülatif kur hareketleri sırasında mal ve hizmetlere yapılan zamlar geri alınmadı, alınması da mümkün değil. Ekonomide bir ilke var, kur gördüğü yeri asla unutmaz. Tekrar bu tarafa gelecek, ne kadar sürede gelecek, nereye kadar baskılayacaklar, ne kadar bizim kasamızı boşaltacaklar, ne kadar geleceğimizi zarara uğratacaklar bunlar muamma. Umarım tez zamanda aklı selim davranır, manipülatif hareketlerden vazgeçerler. Bu sabah kalktığımda dolarda yüzde 5’li artış vardı, şu an ise sabahla arasında yüzde 3’lük fark var. İnsanlar 1 gün içinde zengin olup, 1 gün içinde batabiliyor. Dün iş dünyasından bir arkadaşımla birlikteydim, üretim yapıyor, 200’ün üzerinde insan çalıştırıyor. İthal hammaddeye yönelik plastik işi yapıyor. 15.60’tan kuru bankadan bağlamış, zararı 10 milyon lira. Bu yıl bu adam bu kurlarla gidilirse tamamen kura çalışmış olacak. Yazık değil mi bizim insanımıza. Biz genç nüfusa sahip, üretim kapasitesi yüksek bir ülkeyiz. Biz insanlarımızı üretmek yerine bu tarz ekonomik enstrümanlarla meşgul ediyoruz. İnsanların çalışması, üretmesi gerekirken, bizim insanlarımız ekonomist oldular, yüzde 90’ı politikacılar ne söyleyecek diye bakıyor. Oysa ki hayat politika ve ekonominin ötesinde üretim gerektirir. Üretilmesi gereken bir yaşam varken biz bu dalgalar içinde hayatı heba ediyoruz, gençlerimizi de heba ediyoruz. Bir ülkenin sıçrama yapabilmesi için belli parametrelere ihtiyaç var. Hammadde kaynaklarınız, doğal kaynaklarınız, ikliminiz, insan kaynağı varken bizim gençlerimiz bu ülkeden kaçmak istiyor. Benim 12 yaşındaki çocuğum bile Amerika’da yaşamak istiyorsa bu kötü bir şey. Benim 17 yaşımdaki oğlum, ‘Baba dolar bu kadar hareketli, her şey arttı, ben çay içerken bile zorlanıyorum’ diyor. Çocukların bile hayatını dolarla bağladınız, yere girsin sizin iktidarınız demekten başka bir şey diyemiyorum” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI SPEKÜLATİFLERLE Mİ HAREKET ETTİ”
Kurlardaki düşüşün piyasa gerçekleri dışında yaşandığını ve yarının belirsiz olduğunu kaydeden Polat, “Kurlardaki düşüş neyle yaşandı, ülke bir şey mi üretti? Sadece yeni bir yatırım enstrümanı daha hayatımıza girdi. Döviz garantili mevduat… Bu fark sizden bizden çıkacak. Adamın biri Amerika’dan gelmiş havaalanında bin dolar bozdurmuş, 18 bin lira, o gün bunun 7 bin lirasını yemiş, giderken kalan 11 bin lirayla yeniden bin dolar almış ve gitmiş. Bu 7 bin lirayı kim ödedi? Bu parayı kim ödeyecek? Bir üretim mi yaptınız, ekonomik dengeleri yerine mi oturttunuz, insanlara güven mi verdiniz, yabancı yatırımcı geldi de daha çok ihracat mı yaptınız, ne oldu da dolar bu kadar yükseldi ve düştü. Yarın 20-22 lirayı görmeyeceğinin garantisini kim verebiliyor. Bir adamın inadıyla, bir adamın farklı bir enstrümanı hayatımıza sokmasıyla dolar düştü, ne yapacağız. Bir ülkenin ekonomik hedefleri, faize bakışı vardır. Sadece islamik bakış açsısıyla bakamazsınız, piyasanın reeli vardır, bunun dışında yaptığınız her harekette piyasa size tepki verir. O zaman bizim Cumhurbaşkanı spekülatiflerle birlikte hareket etti ve her faiz kararında doların yükseleceğini ve birilerinin kar elde edeceğini biliyordu, bunun için hareket etti diyebiliriz. Bu araştırılması gereken bir iddiadır” açıklamasında bulundu.
“HÜKÜMET YANKESİCİ Mİ?”
CHP’li Vekil Polat, “Dövizdeki iniş çıkışların devam edeceğini aktaran Polat, “İhracat verilerine baktığınızda, biz bir kilogram ihracatı 1.22-23 dolarlar arasına gönderiyoruz. Total ihracatımız bölü total para 1.22-23… Çin Modeliyle kalkınacaktık, ne oldu. Fiyatlar yükselince ihracatınız duracak ya da adam o kurlara göre hammaddesini aldı, nasıl ihraç edecek. Çin 1 kilo ihracatı 2.59 dolara yapmış, senin ülken Çin’in altına gitmiş bu sene. Ülkenin değerlerini, kaynaklarını, toprağın, emeğin hakkını ucuza satmışsın sen. Neden; ülkeye biraz daha para sokalım, ekonomiyi biraz daha idare edelim diye ama bu ekonomi böyle ‘bana güvenin, gözlerimin içine bakın, maalesef küçükler çarpıldı’” diye gitmez. Ne demek ya küçükler çarpıldı, yankesici misiniz de, çarpıldı. Çarpılmasına göz yuman bir maliye ve ekonomi yönetimi var, yankesici mi bu maliye ve ekonomi yönetimi, bu hükümet yankesici mi? İnsanlar evlerine gitmiyor, adam mal varlığını dolara çeviriyor, dolar düşüyor, insanların birçoğu belki hayatına son verecek. Böyle bir ekonomi yönetiminin ülkeyi götüreceği bir yer yok. Devlete, hükümete güven kalmamış. Sert iniş çıkışlar devam edecek” dedi.
“BİRÇOK AHLAKSIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
CHP iktidarında tüm yolsuzluk yapanların yargı önünde hesap vereceğini anlatan Polat, “Ben Gümrüklerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanlığını yapıyorum, gümrükleri takip ediyorum. Bazı usulsüzlükler, usulüne uygun hale getirilerek yapılıyor. Uyuşturucu kaçakçılığının Türkiye’de egemen olduğu dönemde anlattım, bizim 1918 sayılı kaçakçılığın takibine dair kanunda devletin iktisadi, mali, sosyal, askeri yapısını bozan kaçakçılığın alt sınırı 25 yıldı, şimdi 10 yıldan az olamaz ibaresi var, yani 10 yıla çekmişler. Ödül gibi cezalandırmaya geçmişsiniz, 1 parti kaçakçılık yaptığınızda hayatını kurtarabilecek gibi özendirmişsiniz, yasalar bunlara sert tedbirler almak yerine özendirmiş. Ticaret Bakanlığının çıkarttığı bir genelgeyle bazı ürünlerin transit edilmesi izne bağlamış. Bu birine sen zengin ol, birine sen bekle demek. Bazı insanlara milyon dolarlar para kazandırmışlar. Bizim çiftçimiz, sanayicimiz batarken bazıları sadece bir imtiyaz kağıdıyla milyon dolarları cebine indirebilecek sistem kurmuş. Uyuşturucu Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Sorduğumuzda 5 ton uyuşturucunun sahibi kim diye; yanıt vermiyorlar. Biz bunun peşinde olacağız, bunları bulup yargının önüne çıkmalarını isteyeceğiz. Biz yakın zamanda iktidara geldiğimizde, ben koridorlarda hangi imtiyazlı işlerin döndüğünü biliyorum, çok yakın da takip ediyorum, biz bunları ifşa ettiğimiz zaman, aslında insanların istifa etmesi, iktidar değişmesi gereken noktalarda pişkin pişkin gülüyorlar. Kaçakçılığı önlemekle görevli müdürlerin yaşam tarzlarına bakmak gerekiyor; bunları ben değerli Mehmet Muş’a aktardığım halde önlem almadılar. Bunlar bizde saklı, insanların özel yaşamı diyerek ifşa etmediğimiz birçok ahlaksızlıkla karşı karşıyayız. Hükümet nasılsa gümrükler de öyle” açıklamasında bulundu.
“HİÇ KORKMAYIN”
Ticaret Bakanlığı çalışanlarına seslenen Polat, “Benim çalışma yöntemim olarak yakınlarımı kullanmayı seven bir tarzım yok. Gümrükte çalışan bir yakınım başka yere sürgün edildi, benimle konuşmuyor. Sadece akrabam olduğu için sürgün edildi ve benim onunla bir alakam yoktu, ona hiçbir şey sormadım. Türkiye’de aşı ile ilgili yapılan yolsuzlukları ortaya çıkarttığımızda Murat Emir vekilimizle birlikte bununla ilgili bir şey yapmak yerine o belgelerin ortaya çıkmasında hiçbir dahli olmayan memur ihraç edildi. Mahir Polat’a selam veren kimse, bununla ilgili memurlar birbirini tehdit eder hale geldi. Hiç korkmasınlar, Ticaret Bakanlığı bünyesinde çalışan daire başkanlarından başlayarak söyleyeyim; o imtiyazlı çete içindekilere değil, en alt kademedeki gümrük memuruna kadar, ‘bu ülkede usulsüzlüklere imza atmak zorunda değilsiniz.’ Bizim iktidarımız geliyor, özlük haklarınızdan başlayarak, onurunuzu ne şekilde koruyacağınızı biliyorum ben, bunlarla ilgili ciddi hazıklıklarımız var, korkmayın, ifşa edin. Gönderiyorsunuz maillerinizi hepsini takip ediyorum. Benimle temas kuranlar bu memleketin onuru, geleceği için bir şeyler yapıyorlar, hiç korkmayın, az kaldı” dedi.
“HEMEN SEÇİM”
Erken seçim çağrısında bulunan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Bütçe başlamadan erimiş bir bütçe, bütçenin içinde yine faiz var. Yine hazine garantili kullanılmayan yol, köprü paraları var, yatırım yok, insan yok. Sadece günü kurtarma bütçesi. Bütçeye geldi bakanlar, sunumlarında tek yaptıkları bize, Sayın Genel Başkanımıza sataşmak, onun dışında herhalde yapacakları, anlatacakları bir şey yok. Bir İçişleri Bakanlığı bütçesi, komisyon sunumları oldu. Bir Bakanın çıtasının ne kadar aşağı düştüğünü, Bakanlık sıfatı taşımamayı ne kadar hak ettiğini gördük. Çok gergin geçti, çünkü o Bakanların yapacakları bir şey yok. Türkiye gündemine dair bir şeyler soruyorlar. 128 milyar doların nereye gittiğini kimse söylemedi, 10 bin Dolar rüşvet alanı açıklayacağım diyen Süleyman Soylu kendi laflarını yuttu, uyuşturucu ile ilgili hiçbir şey anlatılmadı. Bütün suç örgütleriyle ne yaptıklarını ifade edemediler. Çevre Bakanımız İzmir üzerinden tamamen yanlış şeyler söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına EYT’lileri sorduk, duymazdan geldi. Tarım Bakanına gübreyi, arpayı sorduk, hiçbir şey söyleyemedi. Söyleyebildikleri tek şey CHP, Kemal Kılıçdaroğlu. Bakanlar ve AKP; CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu sendromuna tutulmuş durumdalar. Kof kabadayı gibi gezen Cumhurbaşkanı’nın çıkıp Güneydoğu’da Sayın Genel Başkanımızdan CHP’den başka söyleyebileceği hiçbir şeyi yok. Onlar da geliyor gelmekte olanın ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Türkiye’yi daha fazla tahrip etmeden, biraz memleket sevgileri varsa hodri meydan hemen seçim, erken seçim” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE CİDDİYETSİZ YÖNETİLİYOR”
Vatandaşın en büyük sorununun iktidar olduğunu aktaran Polat, “Vatandaşın en büyük sorunu hayat pahalılığı, yoksulluk, gelecek umutsuzluğu ve sağlık. Bunların hepsini üst üste koyduğunuzda vatandaşın en büyük sorunu iktidar, yönetilememe ve savrulma sorunu. İnsanlar ölüyor, bu ülkede bir nesli kaybettik, kümülatif olarak Türkiye’nin yüzde 10’u pandemide öldü. Türkiye ciddiyetsiz yönetiliyor. Ölümler var, bu rakamlarla ilgili hepimizin kafasında soru işaretleri var. Gerçek ölüm rakamlarını perdelemeden anlatsalar insanlar daha kontrollü olacak. Şeffaf bir şekilde insanlara anlatmak devlet ciddiyeti, maalesef biz bundan uzaktık. Murat Emir’in çalışmaları olmasa günlük 20 bin vakayı 2 bin vaka bilecektik. Dünyanın ciddi ülkeleri kapandı, vatandaşın elinden tuttu, onların gönderdiği kolileri vatandaşımız ilgiyle izlerken biz de bir baktık ki İBAN numarası. Böyle bir yönetilememe sorunu var. İnsanlar kuru ekmek almak için saatlerce kuyruğa giriyor” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın “Büyükşehir de iban gönderdi” yorumunun okunması üzerine konuşan Polat, “Ben arkadaşı tanımıyorum, içeride öbür tarafta mevkidaşı arkadaşlar var, onlarla muhatap olsun. Küçük enişte gibi sağdan soldan muhatap etmeyin lütfen. Bizim İrfan Önal var, onunla sohbet edebilir, ona fikirlerini söyleyebilir, Mustafa Özuslu ile konuşabilir, Mustafa Özuslu konuşmaya değer bulursa, gitsin onunla konuşsun. Öyle haddi, hukuku olmayan konularda çok konuşmasın. Bizim üzerimizden kendine milletvekilliği devşirmeye çalışacağına gitsin kendi partisinde çalışsın, halka dokunsun, öyle gelsin gitsinler. Meşhur olacak falan, kamuoyunda sağa sola laf atarak meşhur olacağına git işini yap kardeşim” çıkışında bulundu.