YEREL POLİTİKA

Büyükşehir aday adayı Tugay projelerini ilk kez açıkladı: Toplu ulaşım sembolik rakamlara inecek! Su faturaları düşecek

Karşıyaka Belediye Başkanı ve İzBB Başkan Adayı Cemil Tugay, İzmir'in kronik ve sosyal sorunlarının çözümüne ilişkin içinde uzmanların da olduğu ekipler kurduğunu ve çalışmaya başladığını anlattı. Tugay, İzmir'de toplu ulaşım ücretlerinin yüksek oluşundan, su faturalarına yönelik şikayetlere, trafik ve altyapı sorunlarından, dezavantajlı vatandaşlara, çocuklara ve barınma krizinin çözümüne ilişkin projelerini açıkladı.

Abone Ol

Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karşıyaka Belediye Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Cemil Tugay, İzmir'in başta ulaşım, trafik ve altyapı olmak üzere kronik sorunlarının çözümü için özel bir ekiple birlikte projeler geliştirdiğini kaydetti. Tugay, artan enflasyon ve ekonomik koşullar nedeniyle yaşam şartları günden güne kötüye giden vatandaşlar için de barınmadan beslenmeye, eğitimden sağlığa birçok projesinin hazır olduğunu aktardı. 

"İZMİR'İN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN EKİP OLUŞTURDUK"

5 yıldır Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Tugay, İzmirlilerin ulaşım ve trafik sorununun sorulması üzerine, "Ben de tabi ki Karşıyaka'da bazı sorunlar yaşadım, bu sorunların bazıları ilçe belediye olarak benim yetkimdeydi ve müdahale ettim. Bazı sorunlar bizi aşan sorunlardı, bir kısmı İzBB bir kısmı da başka kurumlarla ilgiliydi. Yaşadığımız her sorun bizi üzüyordu ve bunlarla ilgili ne yapabiliriz diye çokça düşündüğümüz bir süreç oldu. Geçen 5 yılda Karşıyaka'da yapılması gereken yollar, düzenlemeler, üst geçitler, altgeçit konularında birçok öneri Büyükşehir'e bizden gitti. Bunların bir kısmı yapıldı, bir kısmı da sıraya kondu, yapılmayı bekliyordu. Buradan gelen belediyecilik deneyimiyle, genel çerçevede bilgim ve hazırlığım var. Bütün İzmir'den bahsedince, onunla ilgili hazırlık yapmak gerektiğini de biliyorduk. Uzmanların da içinde olduğu bir ekip oluşturduk, 1 aydır İzmir'in sorunları ve o sorunların çözümleriyle ilgili çalışıyoruz" dedi.

"MASTER PLANDA YAPILMAYI BEKLEYEN ÇOK İŞ VAR"

İzmir'in trafik sorununu 2 yıl içinde çözebileceğini anlatan Tugay, "Bugün sorun olarak adlandırdığımız her şeyi; ulaşım, altyapı, su ve kanalizasyon işleri, körfez temizliği, koku problemi, çevre sorunları ve planlama başlıkları altında topladık. Bunların hepsiyle ilgili planlarımız hazır. Tabi ki yönetimi devralmadan bazı şeyleri yapma şansınız yok. İzmir'in ulaşım master planı var. Bu planda yapılmayı bekleyen pek çok iş var, bir kısmı yapılmakta, bir kısmı da beklemekte. Burada önceliklerimiz değişebilir, ertelenmiş bazı şeyleri öne alabiliriz ya da ulaşım master planını bir miktar revize edebiliriz. Şehrin gelişimiyle birlikte yeni ortaya çıkmış problemler yol gösteri olacak, bundan dolayı kararlar değişebilir. Çünkü yapılan plan yaklaşık 7 yıl önce yapılmış. Değerlendirmemiz lazım; her şeyin çözümü var" ifadelerini kullandı. 

"KORDON'U SU BASMAMASI İÇİN NE YAPACAĞIMIZI BİLİYORUZ"

Tugay, sorunların çözümlerine yönelik soruları yanıtlayarak şu açıklamalarda bulundu: 

Kordon'u su basmaması için ne yapacağımızı biliyoruz. Deniz tarafından su gelmesi halinde onun drenaj sistemi ve pompa istasyonunu yaptığınızda bu sorun çözülecektir. Belki İzBB Başkanımız da bunu yapmayı düşünüyor olabilir. 

"YOL GENİŞLETMELERİ, KAVŞAK DÜZENLEMELERİ YAPILACAK"

Ulaşımın sıkıştığı noktalarda yol düzenlemeleri, yol genişletmeleri, kavşak düzenlemeleri yapılacaktır. Raylı sistemler şehri trafiğini en fazla rahatlatacak projeler.

"TOPLU ULAŞIMDA AKSAYAN HER NOKTAYA MÜDAHALE EDECEĞİM"

Mecbur olmayan vatandaşın toplu ulaşımı tercih etmediği, toplu ulaşım ücretlerinin çok yüksek olması, 90 dakika içindeki aktarmanın kalkması, toplu taşımalarda insanların sıkışık ve zor koşullarda seyahat etmesi, su faturaların elektrik faturalarından daha yüksek geldiği yönündeki vatandaş şikayetlerini de yanıtlayan Tugay şunları kaydetti: 

Sorunu gördükten sonra çözümü de bildikten sonra hallolur. Sefer sayılarının artırılması, olası arıza nedenlerinin önceden görülüp önlem alınması, tren sayılarının artırılmasıyla bu sorun düzelecek zaten. Bazı şeyleri mevcut yönetimle farklı açılardan görüyor olabiliriz, bunu onları eleştirmek adına söylemiyorum, ben mesela üstgeçitlerdeki yürüyen merdivenlerin ve asansörlerin sıkça bozulduğunu biliyorum. Bununla ilgili çok şikayet geliyor. Bu konuda mutlaka ayrı ekip kurulması gerektiğini, günlük sık kontroller yapılması ve problem olduğunda hemen müdahale edilmesi gerektiğini biliyorum. Bu benim belediyecilik anlayışımda doğru olan şey. Metro, İZBAN'daki yürüyen merdivenler ve asansörlede aksama olmamalı. Otobüste, raylı sistemde saatlere titizlikle uyulması lazım. Bu konuda aksayan her noktaya müdahale edeceğim.

"BUCA, GAZİEMİR VE KARABAĞLAR METROLARI HIZLICA BİTİRİLMELİ"

İzmir'in yeni metrolara ihtiyacı var. Zaten yapılmış projeler var, en kısa süre içinde bitirilmeli. Buca metrosunun bitirilmesinin hedeflendiği tarih 2025'tir, 2 yıl var. Çünkü o 2 yıldan sonra geri ödemeleri de başlayacak. Bizim mutlaka Buca Metrosunu o tarihe kadar bitirmiş olmamız gerekiyor. Buca, Gaziemir ve Karabağlar metroları yapılması gereken en hızlı işlerdir, bunlar yapıldığı zaman hem kendilerini finanse edecek hem de trafik problemine büyük rahatlama getirecekler.

"METROBÜS UYGULAMASI İZMİR'E GETİRİLEBİLİR"

Ulaşım master planında İzmir'in bazı yollarında otobüsler için ayrılmış şeritler var. İstanbul'daki metrobüs uygulaması gibi, bunun benzeri İzmir'de yapılabilir, zaten plana da konmuş. Bunlarla trafiği çok rahatlatacağımızı, vatandaşın da konforlu yolculuk yapacağını düşünüyoruz.

"ÇEVİK BELEDİYECİLİĞİ DEVREYE SOKACAĞIZ"

Aday gösterilirsem bunları daha detaylı anlatacağım. Ulaşım, çevre sorunları, altyapı sorunları, planlama, kentsel dönüşüm, içme suyu, kirli suyun arıtılması konularında ayakları yere basan yol haritası çiziyoruz. İlk 6 ay için, 180 gün için acil belediyecilik hizmetlerimizi devreye sokacağımız bir dönem olacak. Biz buna 'Çevik belediyecilik' ismini verdik. Ardından orta ve uzun vadeli planlarımızla herkesin daha rahat yaşayacağı, huzur bulacağı alt ve üst yapı planları oluşturacağız. 5 sene içinde İzmir çok rahatlayacak.

"İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞMAK İÇİN SAHA ENVANTER ÇALIŞMASI YAPTIK"

Yüksek enflasyon, artan yoksulluk ve işsizlik muhtaç insan sayımızı çok artırdı. Bizler insanların kamu olanaklarından eşit yararlanması için sessiz sedasız çokça çalışma yaptık. Ancak dezavantajlı gördüğümüz kesimler, ihmal edildiğini düşündüğümü kesimlerle ilgili özel çalışmalar yaptık. İleri yaştaki vatandaşlarımızı, küçük yaşta ama ailesi yoksul çocuklarımızı, engelli vatandaşlarımızı, romanlarımızı daha fazla gözetmeye çalıştık. Doğru olan herkesin iş sahibi olması ve kendi ayaklarının üstünde durmasıdır. İlçe belediye olarak bu anlamda çok gücümüz yok, Büyükşehir belediyesinin bu konuda daha fazla şey yapabileceğini düşünüyorum. Girişimcilik merkezi, teknoloji geliştirme merkezi, kadın kooperatiflerimizle, STK'larımızın çalışmalarını destekleyerek, gençlerin nitelikli çalışanlar haline dönüşmesi için eğitimlerine verdiğimiz desteklerle olabildiğince insanların iş ve gelir sahibi olmalarını sağlamaya çalıştık. Üretici pazarlarımız, kadın üretici pazarlarımız, ikinci el pazarlarımız, çocuklarımıza bisiklet ve kırtasiye dağıtımlarımız devam etti. Çok sayıda sosyal yardım yaptık. Gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için saha envanter çalışması yaptık. Kapı kapı gezip insanlarımızın durumunu soran, ihtiyaçlarını ögrenen ekiplerimiz var, sürekli çalışıyorlar. Onların talepleri doğrultusunda da yapılması gerekeni yapmaya çalışıyoruz.

"BARINMA KRİZİNİ ÇÖZMEK İÇİN KONUT ÜRETMEYİ HEDEFLİYORUM"

Her geçen gün alım gücü düşüyor, barınma problemi çok arttı. Beslenme problemleri oluşuyor. Bunlarla ilgili daha üst ölçekli çalışmalar yapılması gerekiyor. Ücretli, maaşla geçinen kesimin ev sahibi olmalarına yardımcı olmamız lazım. İzmir'in bu konuda tecrübesi var, daha önceden Ege-Koop deneyimimiz var. Pek çok sayıda insan o proje ile ev sahibi oldu. Buna benzer çalışmaları yapabileceğimize inanıyorum. İzBB Başkanı olursam önümüzdeki 5 yılda 25 bin ila 50 bin arasında bu şekilde konut üretmeyi hedefliyoruz. Bunun yapılabilmesi için gerekli şartları biliyorum, bize 25 binlik yeni bir plan gerekiyor. Bu çerçevede doğaya zarar vermeden, doğal kaynaklarımızı yok etmeden, çevre sorunları yaratmadan, tarım alanlarımızı kaybetmeden, yeni yerleşim alanları belirleyebilir, altyapı ve ulaşım çalışmalarını yapabilir ve ardından da orada yerleşim sağlayabiliriz. Bunun için tanımlanmış alanlar var, yeni tanımlanabilecek alanlar da var. Bu bir planlama konusu. Barınma problemiyle önemli ölçüde bu şekilde başa çıkabiliriz. 

"DÜŞKÜNLER EVİNİN KAPASİTESİ ARTIRILMALI"

Bunun yanı sıra İzmir'de kimsenin sokakta yatmaması için de tesislerimiz olmalı. Mevcut düşkünler evinin kapasitesinin artırılması, aşevlerinin sayısının artırılması gerekiyor. İhtiyaç duyan insanlara günde 2 öğün yemek verebilen bir belediye olmamız gerekiyor. İstanbul'daki gibi kent lokantaları uygulamasını İzmir'e taşımalıyız. İnsanların uygun fiyatlı beslenebilecekleri tesislerimiz olmalı.

"DEZAVANTAJLI BÖLGELERDEKİ  KANTİNLERİNE TALİP OLACAĞIM"

Bir fikrim daha var, özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okulların kantinlerini, belediyenin kendi şirketleri üzerinden işletebileceğini düşünüyorum. Böyle bir taliplik içinde olacağım. Eğer kabul edilirse oralarda çocuklarımızın düşük fiyatlı ve sağlıklı ürünlerin satışının yapılmasını sağlayacağım. Bunlar sosyal destek çalışmalarımızdan bazıları olacak. 

"TOPLU ULAŞIM ÜCRETSİZE YAKIN SEMBOLİK ÜCRETLE HİZMET VERMELİ"

Toplu ulaşımı ücretsiz hale getirebileceğimiz ya da tamamen sembolik ücretlere dönüştürebileceğimiz bir noktaya gitmeliyiz. Mümkünse insanlar ya hiç ödememeli, kanunen ödenmesi söz konusu bunun için de belirlenebilecek en düşük rakamlarla insanlara hizmet vermeli, bunu hedefleyerek çalışmalıyız. 

"SU FATURALARI YA DÜŞECEK YA DA 2 YIL YENİ ZAM YAPILMAYACAK"

Su faturaları ile ilgili bir problem olduğunun farkındayım, bundan rahatsız da oluyorum. Şunu taahhüt ederim; su fiyatlarını kademeli olarak düşürebilir, düşüremiyorsak önümüzdeki 2 yıl içinde zam yapmamayı vadederim. Belli miktarda suyu kullanma ihtiyacı temel ihtiyaçtır. Temel ihtiyaç rakamını çok düşük tutmalıyız. Su fiyatının düşürülmesi alanında kayıp kaçakların önlenmesi için daha hızlı hareket edebiliriz, otomasyonlarla, akıllı, yapay zeka uygulamalarıyla maliyetleri düşürüp verimliliği artırabiliriz. Altyapı yatırımlarının da sübvansiyonlarla sağlanabileceğini düşünüyorum. 

"BELEDİYE ŞİRKET YÖNETİR GİBİ YÖNETİLMEZ"

Bizler sosyal demokrat insanlarız. Sosyal demokrat anlayışta belediyeler şirket yönetir gibi yönetilmez. Belediyeler kar etmek için çalışan kurumlar değildir. Kaynakları zaten kamudan, insanlarımızın ödediği vergilerden sağlanıyor. Toplumumuzun özellikle bazı kesimlerinin, sosyal açıdan desteğe ihtiyacı olan kesimleri gözetmek için bütçeden hak ettikleri payı ayırıp, doğru desteği yapmalıyız. Bir koli hazırlamak, o koliyi belli zamanlarda dağıtmaktan bahsetmiyorum. Gerçekten kimin neye ihtiyacı varsa ona yönelik çalışma yapılmalı. Barınma ve beslenme sorunuyla ilgili çok etkili çalışma yapmak gerekiyor.

"DOĞRU NOKTALARA DOĞRU HİZMETLER GÖTÜRDÜK"

Toplu ulaşım, su kullanımı konularında belediyenin belirlediği tarifeler en düşük seviyeden belirlenmeli. Bir yerden tasarruf edilecekse bu başka alanlar olmalı. Bütçe disiplini ile kaynakların ayrırabileceğini biliyorum. Bunu Karşıyaka Belediyesi'nde de başka yerlerde de yaptık. Karşıyaka Belediyesinde borçla başladık, pandemi, deprem, sel yaşadık. Bunlara rağmen çok başarılı pek çok iş yaptık İnsanlarımıza, doğru noktalara doğru hizmetleri götürdük. Aynısını İzBB'de de yapacağım.  

"İZMİR'İN TÜM TAKIMLARINA DESTEK OLACAĞIM"

Karşıyaka Belediye Başkanı Tugay, Karşıyaka'ya rakip takımlara ilişkin izleyici sorularına da yanıtladı: 

Doğrudan bir görüşmem olmadı ama Göztepe'den taraftar gruplarını temsilen aradılar. Ne zaman isterseniz görüşmek isteriz, biz sizi destekliyoruz dediler. Çok mutlu oldum. Ben takım sporlarında Karşıyaka taraftarıyım ama Göztepe ile Karşıyaka arasında bahsedilen rekabet aslında derin bir dostluktur. Bunu gerçek Karşıyakalılar ve gerçek Göztepeliler bilir. Sahada rekabet içinde olabilirsiniz ama dışarıda asla düşman olmazsınız. Kaldı ki benim çocukluğum Balçova'da geçti, İnönü Lisesi mezunuyum. Öte yandan belediye başkanlığı başka bir iş, belediye başkanlığı yaparken Göztepe'ye, Altay'a, İzmir Spor'a, Altınordu'ya İzmir'in bütün takımlarına çok destek olacağım. Her şeyden önce spor sever bir belediye başkanı olarak İzmir'de spora desteği azami düzeyde tutacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. İzmir'in tüm takımlarına hizmet edeceğim, İzmir'in başarılı olmasını istiyoruz.

"İZMİR'İN TÜM SORUNLARINI ÇÖZEBİLİRİZ"

Ben üzerime düşen görevi yapmaya hazır olacağım. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak Türkiye'nin çok iyi olmasını istiyoruz. Türkiye'deki bütün sorunların hallolmasını istiyoruz. Bunun için üzerimize düşen neyse yapmak istiyoruz. İzmirliler olarak, İzmir'imizin değerli kültürünü geliştirerek devam ettirmek, İzmir'in sıkıldığı sorunları da bir an önce gidermek istiyoruz. CHP'liler olarak bizler Cumhuriyeti kuran partiyiz. Cumhuriyete en çok sahip çıkma sorumluluğunu kendimizde hissediyoruz. Ülkemizin sıkıntılar yaşadığı böyle bir dönemde halkımızın yanında olmak istiyoruz. Bu duyguların etrafından hepimizi birleşmeye davet etmek istoruz. Talip olduğum görev İzmir'in belediye başkanlığı ise İzmir'i derleyip toplamak, birliği sağlamak, buradaki sorunları gidermek ve daha huzurlu, sıkıntısız, sosyal adaletin fazla sağlandığı uzun yıllardır var olan bir sürü problemi, Kültürpark'tan, İnciraltı'na, Balçova Arsa Mağdurlarından, Kiraz, Beydağ gibi alanların planlanmamış olmasına kadar ne varsa dokunulması gereken hepsine tek tek müdahale edip çözebiliriz. Bunlar inanmış bir ekibin yoğun çalışmasıyla, halkımızın da onlara destek olmasıyla çözülecek şeyler. İzmir , Ege bölgesine liderlik edebilir, Türkiye'ye, dünyaya örnek olabilir.

"HERKESİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUM"

Dün bir doktor arkadaşım ailece Amerika'ya yerleşme kararı aldıklarını söyledi. Bunları duydukça gerçekten çok üzülüyorum. 'Öyle çalışacağız, o kadar iyi şeyler yapacağız ki; siz Türkiye'ye döneceksiniz' dedim. Böyle bir amaç için çalışmak istiyorum.. Dünyanın en güzel ülkesinde, ülkemizin en güzel bölgelerinden birinde yaşıyoruz. İçinde yaşadığımız toplum ailemizin birer mensubu gibi. Dineldiğimiz müzikten yediğimiz yemeğe, kültüre ait bir sürü özelliğimize kadar bir sürü konuda özel bir bölgede yaşıyoruz. Medeniyetin başladığı topraklarda yaşıyoruz. Kötü yönetilmeyle ilgili bütün unsurları ortadan kaldıralım. Bunun için çok çalışmak, ülkemiz, insanlarımızı sevmek, dürüst namuslu insanlara görev vermek çok önemli. Ben böyle bir ekip kuracağım, herkesin yanında olacağım. Bunu hayal ediyorum.  Ölümlü varlıklarız belli vadenin sonunda mutlaka başka insanlara bu bayraklar teslim edilecek ama madem bugün görev bizde, bunu ülkemizin ve insanların lehine kullanmak için çaba göstermeye hazırım. Herkesin desteğini bekliyorum.