Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, neden İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu anlatarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2024 yılında gerçekleştirilecek olan yerel seçimlerin, 2019 yerel seçimlerinden daha zor olacağını kaydeden Batur, "Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına karar verirken, arkadaşlarımızla oturarak, olayı yorumlayarak, istişare yaparak bu kararı verdik. 2019 yılında da İzBB aday adaylığı sürecim vardı. O süreçte Büyükşehir Başkanımız Tunç Soyer ile masada kalmıştık. Genel Başkanımız ve Genel Merkezimizin takdiriyle Tunç Soyer, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu, beni de Konak'ta görevlendireler" dedi.
"MERKEZİ HÜKÜMET TARAFINDAN KUŞATMA VAR"
Konak Belediye Başkanı olduktan sonra İzBB Başkanı Tunç Soyer ile uyum içinde çalıştığını aktaran Batur, "Konak'a tayin edilmemizdeki temel sebep; kentsel dönüşüm ve diğer projelerle ilgili çalışmalardı. İzBB Başkanımızla tam uyum içinde yürüttük süreci. Bu seçim 2019'daki seçimden daha zor olacak. Çünkü 2019'daki avantajlarımız, İYİ parti ittifakı, HEDEP'in aday çıkartmaması CHP adaylarına avantaj sağladı. Bu avantaj sayesinde de yüksek oylarla seçildik. Ama bu seçimde özellikle merkezi hükümet tarafından bir kuşatma gibi geldi bana ve o kuşatmanın karşılığında bizim de bir şeyler yapmamız lazım" ifadelerini kullandı.
"İZMİR'İN TECRÜBELİ, SAMİMİ VE İZMİRLİ BİR ADAYA İHTİYACI VAR"
İzmir'e uzun yıllardan beri hizmet ettiğinin altını çizen Batur, "Bu kentte yıllardan beri hizmet eden, İZBETON Genel Müdürlüğü'nden başlayıp, Narlıdere Belediye Başkanlığı'na, arkasından İzmir'in kalbi Konak'ta 5 yıldır hizmet üreten biri olarak, mimarlık mesleğimizin getirdiği tecrübeler, belediyecilik tecrübemizi kente yansıtmak, kenti bilen, merkezde yaşayan biri olarak daha iyi çözümler bulacağımıza inandığımız için arkadaşlarla oturduk ve İzBB aday adaylığına karar verdik. Seçimin zor olacağını, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kuşatması altında olduğunu bütün ülkede hissediyoruz. Yerel seçimlerde özellikle dinamiklerin birbiriyle bir araya gelmesini önleyecek şekilde yapılacak organizasyonlar, CHP'nin yalnızlaştırılması noktasındaki organizasyonları hepimizi görüyoruz. Bunun için İzmir güçlü ve geçmişten bu yana tecrübeli, kentin problemlerini bilen, halkla iç içe olan, samimiyeti olan, kentin dinamiklerini iyi yorumlayan, en önemlisi de İzmirli ve İzmir'den bir adaya ihtiyacı var. Bu yüzden aday olduk" açıklamasında bulundu.
"PARTİDE KALABALIKLARI VE COŞKUYU SAĞLAYACAK ALTYAPIMIZ VAR"
İzBB adaylarının her birinin birbirinden değerli olduğunu dile getiren Batur, "Bana 'Siz neden kalabalıkları toplayıp başvuruda bulunmadınız' şeklinde bir soru geldi bana. Bizim kalabalıkları ve coşkuyu sağlayacak altyapımız bu partide vardır, kentin her noktasında da destekçilerimiz var. Şunu etik olarak doğru bulmuyorum, şu anda İzBB Başkanlığı koltuğunda CHP'li bir belediye başkanı var. Onu üzecek, sıkıntıya sokacak bir davranışta bulunmak doğru değil diye düşünüyorum. O yüzden hassasiyetleri ön planda tutmalıyız. Birbirimizi kırmamalıyız. 9 adayımız var, başta Tunç Başkanımız olmak üzere hepsi birbirinden kıymetli, bu partiye yıllardan beri emek veren arkadaşlarımız. Türkiye'nin üçüncü büyük kentinin İzBB Başkanlığına CHP'den aday adayı olmak bile büyük şeref ve onur. Onun ağırlığı içinde hareket etmeliyiz" diye konuştu.
"VERDİĞİM MESAJA BİRAZ FAZLA UYUYORUM"
"İzmir'e İzmirli bir aday lazım' sözlerinin, Buğra Gökce'ye gönderme olarak yorumlandı, var mı böyle bir gönderme" sorusunu yanıtlayan Batur, "Asla öyle bir şey, Buğra Gökce benim çok sevdiğim arkadaşım. Geçmişte, benim belediye başkanlığım döneminde genel sekreter olarak kente hizmet etmiş, daha sonra da İstanbul'da bürokrat olarak hizmetlerine devam etmiş bir arkadaşımız. Evi de burada, artık İzmir'de yaşıyor. Ben genel anlamda bir tanım yaptım. Ben İzmirli derken, İzmir'de yaşayanların hepsini düşünerek söyledim. İzmir'de göçmen, Doğu Anadolu, Karadenizli kardeşlerimiz var, buradaki havayı soluyan herkes İzmirlidir. Zaten İzmir'in en güzel tarafı da şudur; İzmirli dışarıdan gelen, göçle gelen gerek doğudan, güneyden, kuzeyden gelen herkes bir müddet sonra İzmirliyim der önce, daha sonra memleketini söyler. Ben bunu söylemek istedim ve bir şeye dikkat çekmek istedim. İzmir tecrübeli ister, tecrübeyi sever, samimiyeti sever, yani belediye başkanının STK'larla, muhtarlarla, meclis üyeleriyle, halkla olan temaslarındaki samimiyeti sever, en önemlisi de İzmirli İzmirliyi sever. İzmirli, İzmirli olarak gördüğü kişiyi sever. Buna dikkat çekmek istedim ben, onu dışlayalım, bunu dışlayalım diye bir şey yok, tüm arkadaşlarımız birbirinden kıymetli. Ben İzmirlinin ne istediğinin mesajını verdim, mesaja biraz fazla uyuyorum ben, onun da mesajını vermiş oldum" dedi.
"KONAK'TA MENUNİYETTE ÇOK İYİ NOKTADAYIZ"
Batur, anket çalışmaları yapıp yapmadığına ilişkin soruları da yanıtlayarak şu açıklamalarda bulundu:
Biz kendi anket çalışmalarımızı yaptırıyoruz. İlçelimizde memnuniyet anketi yaptırdık. 5 yıl görev yaptık ve kendi ilçemizdeki memnuniyeti ölçelim dedik. Daha sonra kent genelinde bir anket yaptık. Kendi ilçemizdeki memnuniyet gayet iyi, çok iyi noktadayız. Vatandaşın görebildiğini, dokunabildiğini, bir işi olduğunda ulaşabildiğini ve projelerimizi gördüğünü gördük. Bu işe soyunmadan önce de tabi ki anketler yaptırdık. Bundan sonraki süreç genel merkezimizin yürüteceği süreç. Genel merkezimiz memnuniyet, vatandaştaki bilinirliği ölçecek, bundan sonraki süreçte izleyeceği yönetm ne olacak onu bilmek mümkün değil. Biz aday olduk, bunun kararını verecek genel merkezimiz, genel başkanımız, parti meclisimiz.
"BU GÖREVİ EN İYİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRECEĞİME İNANIYORUM"
Ben bu işi yapacağıma inandığım için aday oldum. İzmirli beni tanıyor, ben de İzmir'i ve İzmirliyi tanıyorum. Bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğime inanıyorum. Bizden önce, benden önce görev yapan bütün İzBB Başkanlarıma saygılarımı sunarım. Onlar ellerinden geldiğince bu kente katkı sunmuş, sunmaya devam ediyorlar. Kararı genel merkezimiz verecek, genel merkezimiz kimi diyorsa biz de onun peşinde partilik adabı ve terbiyesiyle çalışmaya devam edeceğiz.
"İZBETON BENİM DÖNEMİMDE İZBETON OLDU"
Kendimize güvenerek yola çıktık. Ben yıllardan beri bu kente hizmet eden birisiyim. Özellikle de Narlıdere serüveni, onun öncesinde de kentin altyapısıyla ilgili hizmet üreten bir şirketin genel müdürüydüm. İZBETON, o zaman İZBETON oldu, benim dönemimde. Ben kendime güveniyorum, kentin alt ve üst yapısı, konulara hakimiyet, Kınık'tan Selçuk'a, Çeşme'den Ödemiş'e kadar olaylara hakimiz. Kentin gündemini iyi takip eden bir belediye başkanıyım. Meclis toplantılarına katılan bir belediye başkanıyım, hangi ilçede ne oluyor, ne yapılması gerekiyor, bunun envanteri bizde var. Ticaret Odası'nın, Büyükşehir Belediyemizin eksiklerle ilgili yaptığı çalışmalar var. Ben kendime güveniyorum ve bu işi en iyi şekilde yaparım diye düşünüyorum.