Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Gazeteci Şebnem Bursalı, basın mensuplarıyla bir araya gelerek, İzmir gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı. Meslekte 30. yılını dolduran, en genç kadın Ankara Temsilcisi unvanına sahip olan Bursalı, "Ben o, bu, şu siyaseti yapmayacağım. Gazetecilikte çizgim neyse, vatan, bayrak, Atatürk çizgim devam edecek, kadınlar, gençler alanında çalışacağım, basın ve medya alanında güzel şeyler yapmak istiyorum" dedi.
CHP'Lİ ÖZKAN'A VEKİL YANITI: "8'İ ZORLUYORUZ"
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın "AK Parti İzmir'den 3'er vekil çıkartamaz" iddiasının sorulması üzerine konuşan Bursalı, "3'er değil biz kendi bölgemizde 8'i çıkartıyoruz, hiçbir sıkıntımız yok. Saha, yüz yüze geldiğimizde gerçekten farklı, anketler tartışmalı, en iyi anket bence seçmenle yüz yüze olduğunda sana söylenen. En çıplak halinle karşısına çıkıyorsun vatandaşın, tek tek elini sıkarken insanlar diliyle söylemese, gözüyle söyler. İzmir en zor alanlardan diye algı yaratılıyor, biz İzmir'de rekor, bugüne kadar alınmamış bir oy bekliyoruz. Türkiye genelinde bir sorun olacağını düşünmüyoruz, Cumhurbaşkanımızın yeniden seçileceğini biliyoruz, kuşkumuz, endişemiz yok. Ankara'ya gelmeden 'acaba'lar vardı, sahada bu 'acaba'ların hepsi gitti" yanıtını verdi.
"KATILACAĞIM YAYINLARI YÖNETİMİM BELİRLEDİ"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı yayınlarda olan gazetecilerden olmasına yönelik soruları yanıtlayan Bursalı, "Cumhurbaşkanımızın yayınları konusunda, bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın bizim kanallarda yaptığı yayınlarda hep yer aldım. Bunu belirleyen Cumhurbaşkanlığı ya da İletişim Başkanlığı olmadı. Ben Turkuaz Medya'da gazeteciyim, patronaj kimin soru soracağına karar veriyor. Benim yönetimin karar verdi" ifadelerini kullandı.
"SAHADAKİ ŞİKAYETLERİN YÜZDE 99'U YEREL YÖNETİMLERDEN"
Yaptığı saha çalışmalarında yerel yönetimlerden şikayetler aldığını kaydeden Bursalı, "Sahada bugüne kadar karşılaştığım eleştiriler, gerçekten yerel yönetimle ilgili, hem ilçe hem Büyükşehir. Ben bu şehirde de yaşadığım için bana iletilen şikayetleri zaten yaşamış biriyim. 6 yıl önce ayrıldım, tekrar geldiğimde sorunların daha da arttığına tanıklık ediyorum. Bize iletilen eleştirilerin yüzde 99.9'u yerel yönetimle ilgili, en başta da ulaşım alanında şikayet var. Körfezin kokusu, ben çocuktum körfez kokuyordu, Piriştina tarafından yapılan yatırımla çözülmüş, Sayın Kocaoğlu ile birlikte süreç geriye dönmüş. Makyaj güzel de iş makyaj değil. Ben kavga etmeye gelmedim, çözüm üretmeye geldim, yerel iktidar CHP'li belediyeler, yapamadıklarını algı üzerinden yaptıklarını görüyoruz" diye konuştu.
"KOCABIYIK'IN ELEŞTİRİLERİ SİYASETİN GENELİYLE İLGİLİ"
14 Mayıs seçimlerini "Her seçim çok önemli ama bu seçim varlık ve yokluk seçimi" olarak tanımlayan Bursalı, "Hüseyin Kocabıyık'ın eleştirileri hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusuna, "Hüseyin Bey'in eleştirileri sadece iktidar kanadıyla ilgili değil, zaten Cumhurbaşkanımıza isim vererek bir eleştirisi yok, siyaset geneliyle ilgili bir eleştirisi var, onun demokrat bir yapısı var, arada atarlanır, saygı duyarım. Siyasetin geneliyle ilgili eleştirileri var" yanıtını verdi.
"GURUR DUYUYORUM"
Sahada ekonomiye yönelik eleştiri gelmediğini anlatan Bursalı, "Soğan ucuzlayacak mı diye sordular, başka da eleştiri olmadı. Sosyal medyada köpürtülenler sahada yok. CHP'nin oy oranının yüksek gözüktüğü yerlere giriyoruz, arkadaşlara en zor alan neresiyse bizi oraya götürün diyorum. Gerçekten öyle yerlere gidiyoruz ve inanın TOGG'a inanılmaz bir ilgi var. Üzerinde yaşanacaksa vatanımız olmazsa ne soğan ne sarımsak lafını daha çok duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak, yerli ve milli başta savunmamız olmak üzere, kendi otomobilimizi, tankımızı, savaş gemimizi yaptığımız bir süreçte sıradan bir vatandaş olarak da gurur duymamamız mümkün değil" dedi.
"KAVGADAN KAÇMAM"
Bursalı açıklamasını şöyle sürdürdü:
Ne polemikten kaçarım ne tartışmadan. Ben geldiğim gün kavgaya etmeye gelmedim dedim, tarzım değil, ben üzüm yemenin peşindeyim ama kırmızı çizgilere dokunulma söz konusu olduğunda efeleniriz. Hem inadım inat hem de efe tarafım var. Gazeteci olarak kavgadan hiç kaçmadım. Kavga etmek isteyenle ederim. CHP İl Başkanına Ömür Vekilim çok güzel yanıt verdi, ben de aynısını söylüyorum dedim. 1 kelime daha fazlasını söylemeye gerek yok.
"İNANMADIĞIM ŞEYİ SÖYLEMEM"
İstanbul Sözleşmesi yapıldığı zamanki yasal düzenlemelerle bugün gelinen noktada fersah fersah fark var. Başta Anayasa olmak üzere, meclisten geçen yasalar olmak üzere İstanbul Sözleşmesine dair kadın hakları ve şiddetin önlemeye yönelik varsa zaten yasal düzenlemelerle yerine getirilmiş durumda. Benim bir kadın olarak kadın haklarının geriye gitmesi durumunda sessiz kalabilmem mümkün mü? İnanmadığım bir şeyi de asla söylemeyeceğim. yasaların uygulanması noktasında yapılacaklar vardır, İstanbul Sözleşemsi olmazsa bütün kadınlar ölecek gibi algı yaratılıyor.
"ŞAPKALARINI ÖNLERİNE KOYSUNLAR"
CHP'den gelen HÜDA PAR eleştirilerini yanıtlayan Bursalı, "Onlar kendilerine baskınlar ilk önce, 40 bin şehidimizin katili konumundaki PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi konumunda olan bir parti ile 'PKK terör örgütü değildir' diyen bir parti ile seçmenin karşısına çıkıp oy isteyebilen, Kandil'deki temsilcilerin bizim adayımız Kılıçdaroğlu dediği yerde, dönüp Kürt vatandaşlara Kılıçdaroğlu'na destek olmazsanız başka türlü hesaplaşmanın içine gireriz dediği yerde, bu zihniyetin siyasi temsilcisi konumundaki yerde ağızlarını açmayanların lütfen bir kez daha şapkalarını önlerine koymalarını rica edeceğim" dedi.
Bu eleştirileri yapanlar Tuncay Bey'in söyledikleri üzerinden ya da diğerleri, her şey çok açık HDP'nin eş başkanlarının söyledikleri çok açık. PKK ile ilgili söyledikleri çok açık. Güvenlik güçleri tarafından öldürülen PKK'lıların cenazelerini sırtlanan partinin temsilcileriyle birlikte olanların böyle şeyleri söylemeden önce aynaya bakmaları gerekiyor.