Yenişehir Mahallesi’nde bin 200 hane olduğunu, bu hanelerin hiçbirinin tertipli geliri olmadığını, parasızlığın, yoksulluğun iyice arttığını anlatan Yangır, faizlerle birlikte 5-6 bin liralık fatura borcuna battıklarını söyledi. Gediz Elektrik işçisinin sabah saatlerinde polis konvoylarıyla mahalleye geldiğini kaydeden Yangır, polisin önüne dikildiklerini, elektriği kestirmemek için gayret ettiklerini belirtti. Şirket işçisine, “Geriye dönük faturalarımızı sıfır faizle taksitlendirin, ödeme kolaylığı sunun yahut bu mahallelere daha düşük fiyattan elektrik verin” dediklerini aktaran Yangır, elektriklerin kesilmesine mahzur olamadıklarını tabir etti.
‘ELEKTRİKLER KESİK, BEBEKLER HASTA OLDU’
Bir öbür mahalleli Sait Yangır, dört gündür elektriğin sistemli olarak kesildiğini, meskenlerin buz üzere olduğunu, bebeklerin hasta olduğunu söyledi. Yangır, “Sürekli elektriği kesiyorlar, iki bebeğimiz hasta oldu, tabip ‘Dondurucuya mı koydunuz’ diye sordu. Bize reva mı bu?” dedi. Mahalledeki bayanlar da güvenlik güçlerine “Yiyecek ekmek yok, fatura nasıl ödeyelim” diyerek reaksiyon gösterdi.
‘BİR BAKIMA İSYANA TEŞVİKTİR’
22 STK’nın üye olduğu Roman Diyalog Ağı’nın Koordinatörü olan Elmas Arus, Romanların güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirilmesini eleştirdi. Arus, “Özel bir elektrik dağıtımı şirketi, mahalleye elektrik kesmek için polis konvoyuyla geliyor. Devletin güvenlik güçlerinin araç olarak kullanılması olağan mi? Bu kadar fakirleşen bir halkın yoksulluğunu gidermek yahut faturaların ödenmesini ertelemek yerine güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmek şiddet ve bir bakıma isyana teşviktir” dedi.
‘ROMANLAR EN TEMEL BESİN UNSURLARINA BİLE ERİŞEMİYOR’
Pandemi devrinde müzisyenlik, çiçekçilik, paklık üzere teminatsız işlerde çalışan Romanların yoksulluğunun derinleştiğine belirten Arus, toplumun en temel besin unsurlarına bile erişemediğine dikkat çekti. Romanların elektrik ve su faturalarını ödeyemediğini kaydeden Arus, Türkiye’nin çabucak her yerindeki Roman mahallelerinin yoksulluktan ötürü patlamanın eşiğine geldiğini, İzmir Tepecik’in bunun yalnızca bir örneği olduğunu söyledi. Romanların hayatta kalmak için ellerindeki tek aracın elektik olduğunu lisana getiren Arus, “İş olmadığı için para kazanamıyorlar, hasebiyle odun yahut kömür alamıyorlar, ısınmak için ellerindeki tek araç elektrik. Yemek yapmak için de o denli. Hatta çocukların eğitime erişmesi için de elektrik kaide. Neresinden bakarsak bakalım bu elektrik kesintileri, hak ihlalleri silsilesini doğuruyor” halinde konuştu.
İnsanların açlığa, soğuğa mahkûm edilemeyeceğinin altını çizen Arus, dayanışmaya gereksinim duyulan bir devirde bu ayrıştırma halini anlaşılır bulmadığını kelamlarına ekledi. Derin yoksulluğa karşın hayatta kalmaya çalışan topluma istihdam yaratmak gerektiğini söyleyen Arus, en azından kış bitene kadar fatura ödemelerinin ertelenmesi gerektiğini kaydetti.