Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir'de kongre süreci devam ediyor. Karşıyaka İlçe Kongresi 19 Ağustos Cumartesi günü gerçekleştirildi. Tek adaylı gerçekleştirilen kongrede Levent Güçlü yeni ilçe başkanı olurken, geçtiğimiz yıllarda belediye başkanlığı için aday adayı olan Serdar Yavaşoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İzmir İl Başkan Yardımcısı Sedredil Coşkuner'i hedef alan açıklamalarda bulundu. Oylama öncesi Coşkuner ile Yavaşoğlu arasında arbede yaşandı.
"HAK ETMEDİĞİMİZ AĞIR SUÇLAMALARDA BULUNDU"
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, kongrede yaşananları değerlendirerek, "Bence kongre çok iyi geçti, bol tartışma da olmadı aslında. Sadece eski meclis üyesi, geçmiş dönem belediye başkan aday adayı olan bir arkadaşımız bu seçimde de beklediğine ulaşamayınca, listelerde ona yer verilmemiş. Bu bizim dışımızda olan bir şey. Uzlaşı listesi 2 bölümden oluşan bir listeydi, bir bölümü bizimle beraber hareket eden, benim de desteklediğim gruptu; diğeri de diğer grupların bir araya geldiği bir ittifaktı. O ittifak kendisini aday olarak göstermeyi uygun görmemiş ama bu bizimle alakalı değil. Onlara göstermesi gereken öfkesini, bize yönelterek bir konuşma yaptı. Açıkçası biraz hak etmediğimiz derecede ağır suçlamalarda bulundu" dedi.
"SÖYLENEN HER ŞEY YALAN"
Tugay konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları aktardı:
Ben delege seçimlerine yönelik bir işçi alımı yapmadım. 'Birilerini tehdit ettiniz' gibi çok ayıp, hakaret saydığım iddia ortaya koydu. İspatlamaya defalarca davet ettim ama 'Söyleyemeyiz, gizli tutmamız lazım' gibi şeyler söylediler. Böyle bir şey yok, gerçek değil. Her listede belediyeden çalışanlar var mahallelere gidin, 2 ayrı listede mutlaka belediyeden çalışanlar var. Baskı uyguluyor olsaydık bir listede belediye çalışanlarının dolu olması, diğer listede ise belediye çalışanlarının hiç olmaması lazımdı. Bütün listelerde mutlaka belediyede çalışan insanlar var. Eğer baskıya maruz kalsaydı insanlar böyle bir şey mümkün olur muydu. Söylenen her şey yalan.
"BÖYLE BİR TARTIŞMANIN OLMASI ÜZÜCÜ"
En can sıkıcı şey, fiziksel müdahalenin olduğu söylenilen durum. Ben dışarıdaydım, partili arkadaşlarımızla sohbet ediyordum, o esnada olmuş. 'Bir grup saldırdı' diyen de var, 'grup değil bire bir tartışma' diyen de var. Fiziksel bir itişme olmuş ama kimin ne yaptığını bilmiyorum. Olayın boyutunu bilmiyorum ama kongre ortamında böyle bir tartışmanın yaşanması üzücü, ayıplıyorum.
"KONGREMİZ GÜZEL VE COŞKULU GEÇTİ"
Bu olay dışında kongremiz çok güzel, coşkulu geçti. Aramızda bulunan Milletvekilleri, il başkanımızla, Divan Başkanımız Rıfat Nalbantoğlu'nun katkısıyla herkesin çok güzel mesajlar verdiği bir kongreydi. Ben de konuşmamı yaparken, parti içinde bir ekipleşme, hizipleşme ya da değişim, dönüşüm tartışmaları üzerine değil, ülkemizin asıl sorunlarıyla mücadele etmemiz üzerine bir konuşma yapmaya çalıştım. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu sıkıntıların nedeni CHP değil, CHP yönetmiyor ülkeyi.
"ÇİZİKLERİN ARKASINDAKİ KİŞİ VE KİŞİLERİ BİLİYORUM"
309 oy kullanıldı, 33 tane benim ismimin çizildiği oy pusulası çıktı. Bu çiziklerin arkasındaki kişi ve kişileri bildiğimi düşünüyorum. Bizim eski il gençlik kolları başkanımız gençlik kotasından faydalanarak listeyi delmeye çalışmış. Muhtemelen kendi aralarında bir organizasyon yapmışlar, bu organizasyonla belli isimleri çizmeyi hedeflemişler. O arkadaşın da ismini yazmışlar. Bu bir grubun organizasyon işi. CHP Karşıyaka örgütüyle ben barışık bir insanım. Bu iddiaların hepsi çarpıtma, yalan, doğru değil. Ben CHP'li olan ve CHP için çaba gösteren tüm üyelerimize saygı ve sevgi duyuyorum. Onlar benim yoldaşlarım. Birlikte geçen seçimleri kazandık. Karşıyaka'da seçimlerde kırılan rekorları birlikte yaptık.
"BAŞKA PARTİLERE ÇALIŞIP DELEGE SEÇİMLERİNDE ORTALIĞI KARIŞTIRIYORLAR"
Biz bunları yaparken bazı parti kimliğine sahip ama gerçekten partiliğini sorgulamamız gereken kişiler, başka partilerin çalışma ve toplantılarında yer alıyorlardı. CHP üyesiyseniz, partinizin aday gösterdiği kişiyi artık sorgulamayacaksınız. Eleştirileriniz olabilir ama bu seçim sürecinde olmaz. 'Bu benim beğendiğim aday değil' diyerek, seçim çalışmalarından uzak duramazsınız. Gidip başka partilere oy veremez, başka partilerin toplantılarında, saha çalışmalarında bulunamazsınız. Eğer bunları yapmak istiyorsanız, yapmanız gereken CHP'den ayrılmak ve o partilerle çalışmak. Sadece delege seçimlerinde oy kullanabilmek ve kongre salonlarında olumsuz şov yapabilmek için; o gün orada gördüğüm, kim olduğunu bildiğim insanlar da var. Bunlar CHP'den istifa etmiyorlar, başka partilere çalışıp, başka partilere oy veriyorlar ama delege seçimlerinde gelip birilerinin arkasında durmak için parti üyeliğini de bırakmıyorlar. Onlar yüzünden biz sıkıntı yaşıyoruz.
"GİDİN O PARTİYE ÜYE OLUN"
Biz 1 oy daha fazla alabilmek için koşturuyoruz, Türkiye'nin her yerine gidiyoruz. Çaba gösteriyoruz. Biz bunları yaparken, hemen dibimizde partili olan, üyeliği olan bir başka kişi bizi aptal yerine koyar gibi göstere göstere başka partilerle birlikte oluyor, onlar için çalışma yapıyor. Ben bunu ahlaklı bulmuyorum. Bunu yapıyorsanız, demokratik tercihiniz başka partiyi desteklemekse gidin o partiye üye olun. CHP'de kalmayın. Kongrede söylediğim şey budur.
"İL VE İLÇE BAŞKANLIĞINA ÇAĞRIMDIR"
Bu konuda partimiz anlayışlı davranıyor, çok daha net, katı olmamız lazım. Bunu da il, ilçe başkanlıklarımıza bir çağrı olarak kabul edebilirsiniz. Bu davranışın derhal sonlanması gerekiyor. Kritik seçimlerde yanımızda durmayacaksanız o üyelik bir anlam ifade etmiyor. O üyeliği sadece delege seçimlerinde kullanarak istismar ediyorsunuz. Sizin yüzünüzden doğru sonuçlar çıkamıyor.
"ÖRGÜT BENİ İSTEMİYORSA ADAY OLMAK İSTEMEM"
"2024 yerel seçimlerinde aday olacak mısınız ve aday olursanız önseçime girer misinin" sorusunu yanıtlayan Tugay şunları söyledi:
Önseçime girerim tabi ki, aday olmak istersem önseçime girmem gerekirse girerim. Önseçimden çekinmem. Zaten şuna yürekten inanıyorum; ben Karşıyaka CHP mensuplarıyla, üyeleriyle büyük ölçüde dayanışma, uyum içinde yürütüyorum çalışmalarımı. Parti örgütü beni istemiyorsa ben zaten aday olmak istemem. O yüzden önseçimin her zaman taraftarı oldum, bugün de önseçim için elimden gelen neyse yapmaya hazırım.
"HERKES ÖNSEÇİME GİREBİLMELİ Mİ?"
2015'te partimiz milletvekili seçiminde önseçim yaparken, ben partide 2 konumdaydım, ilde ARGE komisyon başkanıydım ve ilçede yönetim kurulu üyesiydim. O süreci her boyutuyla yaşadım. Önseçimin hangi şartlarda gerçekleştiğini, olumlu, olumsuz yanlarını yaşadım. Dolaysıyla önseçim konusunda çok doğru tespitlerim olduğunu söyleyebilirim. Buradaki sorun şu oldu, herkes önseçime girebilmeli mi diye sormalıyız. Karşıyaka'da belediye başkanı olabilecek kişi kaç yıldır Karşıyaka'da yaşıyor diye sormamız lazım, ya da kaç yıllık parti üyesi önseçime girebilmeli diye sormamız lazım. Buna benzer, başka niteliklerinin olup olmadığını sormamız lazım. Bence o ilçede yönetim görevinde bulunmuş olması, meclis üyeliği yapmış olması gibi bazı özelliklerinin olmasında büyük fayda var. Önseçime eğer nitelikli, belli özelliklere sahip insanlar başvurabiliyorsa ve onların üyelere tanıtımı doğru şekilde yapılıyorsa o önseçim sağlıklı olabilir.
"200'DEN FAZLA KİŞİ BÖLGEMİZDEN ADAY ADAYI OLDU"
2015'te 200 küsur insan bizim bölgeden milletvekili aday adayı oldu. O zaman bana insanlar, 'Başkanım biz bu insanları tanımıyoruz, kime nasıl oy vereceğimizi bilemiyoruz' diyordu. Bunu duyduktan sonra ben ARGE komisyonu başkanı olarak, o zamanki il başkanımız Bedri Serter'e 'Bu insanları tanıttığımız videolar çekelim, web sayfası yapalım, her ilçede tanıtım toplantısı düzenlensin' önerilerinde bulundum.
"O GÜN ÜYE OLUP ADAY ADAYI OLANLAR OLDU"
Ancak biz ne kadar çabalarsak çabalayıp, partiye üyeliği bile olmayan, o gün üye olup aday olan insanlar oldu. İzmir'de hiç oturmayan insanlar, bizimle alakası olmayan insanlar aday oldu, önseçime girdi, gruplaşmalar oldu, anahtar listeler yapıldı. Bunların önüne geçip, önseçime liyakatle başvuruyu sağlayabiliyorsak, partililerimizin de aktif, oy kullanmayı hak edecek üyeler olduğunu biliyorsak, bunu sağlayabiliyorsak o zaman önseçim çok iyi sonuçlar verir.
"RADİKAL KARARLAR ALMAK GEREKİYOR"
Tüzüğe önseçim koyalım demesi kolay ama bunun doğru uygulanması için radikal, cesur kararlar almak gerekiyor.
"DÜŞÜNCEM KESİNLİKLE ADAY OLMAK YÖNÜNDE"
Şu andaki düşüncem kesinlikle aday olmak yönünde. Yapmam gereken, devam etmem gereken çok iş var. Eğer hazır bir kadroyla ve belediyeyi önceden çok iyi tanıyarak geldiyseniz belki 5 senede de çok iyi iş yapabilirsiniz ama hazır bir kadronuz yoksa, siz o 5 seneyi kadro kurmakla geçirdiyseniz... Şu anda bizim kadromuz birçok işi becerebilecek, iyi bir kadro haline geldi, hem olgun tecrübeli bürokratlarımız var hem de genç bir ekip yetişti. Çok güzel işler yapıyorlar. Bu kombinasyon belediyenin kabuk değiştirmesini sağladı. Dijitalleşme dahil önemli işler yaptık, idari kadro da büyük ölçüde değişti. Bu süreçte anlayış değişti. Eskiden saat 17:00'den sonra belediyenin telefonu açılmıyordu, şimdi 24 saat hizmet veriyoruz. Vatandaşa çok daha yakın, talepleri yerine getirmek için çaba gösteren bir belediyemiz var. Evlerin içine girdik, dezavantajlı mahallelerimizde eşitsizliği gidermek adına önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu kadroyla ikinci 5 yıl olursa, ivmesi çok daha yüksek ve şu anda yarım kalan tüm işlerimizi tamamladığımız bir süreç olur. Ben de burada görev almaktan büyük onur duyarım.
"BELEDİYE BAŞKANLARINA ADALETLİ DAVRANILMASI LAZIM"
Belediye başkanlığı zor bir görev. Sizi çok yoran, yıpratan, erken yaşlandıran bir görev. Belediye başkanlarına adaletli davranılması lazım. Bu kadar ağır ekonomik kriz, pandemi, İzmir depremi ve Türkiye'nin 100 yıldaki en büyük depremini de unutmadan, daha iyisi yapılabilir miydi bunları düşünmek gerekir. Ben Karşıyaka'mızı, İzmir'imizi çok seviyorum. Hizmet etmek büyük onur, bu işler onur için yapılan işler. Bu onurun peşinde olan insanlara, sosyal medyadan, oradan burada yorum yapan kişilerin biraz daha saygılı olmasını özellikle rica ediyorum. Bunu tüm belediye başkanları için söylüyorum çünkü iyi belediye başkanlarına, iyi yöneticilere Türkiye'mizin ihtiyacı var ve o kadar bol malzeme de yok elimizde. Bu işi ahlaklıca, iyi niyetle, çok çalışarak yapmaya çalışan insanları incitmemeye çalışsınlar. İnsanları kolay karalamaya çalışmayalım, özenli davranalım.