GÜNDEME BAKIŞ-İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı 3. oturumu AK Parti ve CHP grubunun arasında yaşanan kavga İzmir gündemine otururken konunun yankıları devam ediyor. AK Parti Balçova Meclis Üyesi Abdulhakim Evin 'Gezi' olayları ve 'Kemal Kılıçdaroğlu' ile ilgili sözleri ortalığı kızıştırırken Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki ve AK Parti ile CHP sıraları arasında sert atışmalar yaşandı. 

Olayın ardından açıklama yapan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız Eşki'ye yönelik sert açıklamalarda bulurken Başkan Eşki'den cevap gecikmedi.

Eşki'nin o paylaşımı;
İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, verdiği demeçte açtığımız caminin 45 metrekare olduğunu söyleyerek eleştiride bulunmuş ve cami temeli atan biri olarak Levent Üzümcü’nün Amerikan gemisini kıbleye benzetmesi yönündeki paylaşımına dair görüşümü sormuş. Gezi süreci ile ilgili söylediği aslı astarı olmayan ve artık toplumun inanmadığı “hikaye” kısmına dair söyleyecek bir şeyim yok; Gezi, bizim onurumuzdur.

45 metrekarelik cami eleştirisine gelince, samimi bir Müslüman asla böyle bir eleştiride bulunmaz, zira bilir ki Peygamber Efendimiz İslamiyet’in ilk yıllarında daha küçük bir odada, bir kütüğün üzerinde oturarak, cennetle müjdelenmiş birçok sahabeye İslamiyeti anlatmış ve birçoklarına da tebliğ etmiştir. Caminin metrekaresi ile inanç ölçülmez; bu şekilci, Ortodoks bir din anlayışıdır. Avrupalıların Orta Çağ’da yok ettiği bu düşünceyi biz de önümüzdeki birkaç yılda düzelteceğiz. 45 metrekare, sadece temelini attığımız caminin şadırvanıdır. 3 ay sonra camimiz bittiğinde, Genel Başkanımız Özgür Özel ile cuma namazı kıldığımızda, Sayın Hakan Yıldız da elinde metre ile gelip açtığımız Mescid-i Aksa Camii’ni ölçerek hesaplamalar yapabilir. Bizler, inancımızda da, İsrail-Filistin arasındaki tercihimizde de samimiyiz. Kürsülerde İsrail’e meydan okuyup başka ülkeler üzerinden ticaret yapmıyoruz.

Levent Üzümcü’nün paylaşımı ile ilgili açıklama yapmamı istemiş. Levent Üzümcü’nün yaptığı paylaşımı doğru bulmuyorum. Bir tarihsel anekdot olarak sunulmuş olsa da kıble gibi, Kabe gibi insanların duygu dünyasını sarsacak kutsallarının siyasete, ne o yönüyle ne de bir başka yönüyle, alet edilmesini doğru bulmuyorum. Bu anlamda da Levent Üzümcü’yü eleştiriyorum.

Şimdi ben de Sayın Hakan Yıldız’a sormak istiyorum: Bakara suresi ile ilgili “Bakara makara” diyerek dalga geçen soytarıyı, daha sonraki dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükelçi ataması ile ilgili kendisi ne diyecek? Yalnız, Hakan Bey, burada ismini telaffuz dahi etmek istemediğim kişi ve o kişinin çirkin sohbetini eleştirerek bu durumdan kendini arındıramaz. Kur’an’a hakaret eden bu soytarıyı büyükelçi atayan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili fikrini beyan etmesini istiyorum. Kendisi benden açıklama yapmamı istemişti, ben 24 saat geçmeden cevap verdim. Sayın Hakan Yıldız’dan da aynı duyarlılıkta ve çabuklukta cevap vermesini bekliyorum.

Yine kendisine şöyle bir sorum olacak: Hemen hemen her gün bir siyasetçisinin Kur’an-ı Kerim’e hakaret ettiği İsveç’in NATO’ya dahil edilmesine Türkiye olarak “evet” dememizi nasıl kabullendi? Ben, samimi bir Müslüman olarak, sinirden uyuyamamıştım. Kendisi, Cumhurbaşkanı’nın İsveç’in NATO’ya girişini onaylamasını nasıl değerlendiriyor? Sayın Yıldız, lütfen buna da ivedilikle cevap veriniz. Eğer Allah korkunuz, Reis korkunuzdan daha önde geliyorsa ve yüreğiniz yetiyorsa cevap verin.