Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Başkanı ve 38. Olağan Kongre İl Başkan Adayı Şenol Aslanoğlu, yaptığı adaylık açıklamasına, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi anlatarak başladı. İl kongre sürecinin İzmir ile başlamasını çok istediğini kaydeden Aslanoğlu, "Partimizin ilk il kongresinin İzmir’de olmasını çok istedim. Daha mahalle seçimleri başlamadan Sayın Genel Başkanınıza giderek efendim ilk il kongresini İzmir’de yapalım. İzmir’den umudum ve heyecanı tüm Türkiye’ye yayalım. İzmir kuruluşun ve kurtuluşun kenti, İzmir ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in memleketi, izmir düşmanın denize döküldüğü kent, İzmir partimizin amiral gemisi, İzmir on yıllardır yerel iktidar olduğumuz kent, İzmir Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 milyon oy vermiş, Erdoğan’a 1 milyon 20 bin oy farkı atmış şehir. Tüm Türkiye’de ki Cumhuriyet Halk Partililerin bir gözü İzmir’dedir. İzmir’in heyecanı ile başlayalım dedim. İzmir’den başlıyoruz. Bugün kongresini yapan illerimiz var. Onlara selam gönderelim. Ben ilimizin adını söyleyeyim siz selam olsun diye selam gönderin lütfen. İzmir’den Batman’a, İzmir’den Ardahan’a, İzmir’den Gümüşhane’ye, İzmir’den Malatya’ya İzmir’in aydınlığını bekleyen illerimiz var. Onlara selam gönderelim. Gür bir sesle İzmir’den tüm Türkiye’ye selam olsun" dedi.
"DİMDİK AYAKTA KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Aslanoğlu'nun açıklaması şöyle:
Bildiğiniz gibi 28 Mayıs’tan sonra AKP ve yandaşları topyekûn bir savaş başlattılar. Muhalefet üzerindeki baskılarını arttırdılar. Sadece bize değil tüm muhalefet partilerine baskıyı arttırdılar. Artık hiçbir muhalefete tahammülleri yok. Kim kafayı kaldırsa terörist diye yaftalayıp susturulmaya çalışılıyor. 28 Yıldır devam eden cumartesi annelerine tahammülleri yok. 28 yıldır bıkmadan usanmadan evlatları için eylem yapan cumartesi annelerine selam olsun. Seçilmiş milletvekilinin meclise gelmesine tahammülleri yok. Hatay Milletvekili Can Atalay’a selam olsun. Baskılar ile yalan dolan kasetler ile, iftiralarla ile bizleri yıldıracaklarını sananlar. Görüyor musunuz? Dimdik ayaktayız. Dimdik ayakta kalmaya devam edeceğiz.
"YÜRÜYECEĞİZ ÇOĞALA ÇOĞALA"
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam! Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar. Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz bir gömlek giyiyorum. Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma. Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bunu söyleyeceğiz bin defa! Sonra bin defa daha, Sonra bin defa daha, çoğaltacağız marşlarla ben ve sevgilim ve arkadaşlar yürüyeceğiz bulvarda. Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla. Yürüyeceğiz çoğala çoğala...
"ALLAH ŞAHİT ÇOK ÇALIŞTIM"
Bunların faşizan baskıları sürse de biz mücadeleye devam edeceğiz. Hiçbirimiz bir an bile tereddüt etmeyiz mücadeleden. Mücadelenin bayrağını daha da yükselteceğiz. Sizden korktuğumuzu mu düşünüyorsunuz. Sizden korkan sizin gibi olsun. Bu mücadeleyi verebilmek için çok çalışacağız. Allah şahit çok çalıştım. Göreve geleli 8 ay oldu. 8 ayda sabahın köründen gecenin yarısına kadar çalıştım. 8 ayda 8 kez kendi işyerime gitmedim. Sahurlarda da biz vardık, akşam gecekonduda, iftarlarda da. Gece işyerlerini taksi duraklarını gezdik, sabah 5’te balık halini. Bir günde 5-6 ilçede çalıştık. Geldik deprem oldu. Hem burada, hem deprem bölgesinde çalıştık.
"30 İLÇEDE SEÇİMİ YÖNETTİK"
Seçim başladı bir saniyesini boş geçirmeden çalıştık. Yetmedi Osmaniye’de çalıştık. İkinci turu oldu örgütü diri tutmaya çalıştık. Seçim bitti, delege seçimi başladı. 1254 mahallede, 30 ilçede seçimleri yönettik. Birlik beraberlik içinde seçimleri tamamladık. Adaylığımı açıkladığım törende de sordum. Şahit misiniz diye. Şahidiz dedi herkes. Hakikaten kolay değil 8 ayda 1 büyük deprem, 2 seçim, 3,5 ay süren 1 kongre sürecini yönetmek. Normal süreçlerde bir başkan göreve geldikten sonra 4-5 yıl içinde en fazla 1 yerel seçim, 1 milletvekili seçimi-cumhurbaşkanlığı seçimi bir de kongre kurultay süreci götürür. Ben göreve geldiğimden beri 1 deprem - 1 milletvekili seçimi, yetmedi iki tur Cumhurbaşkanlığı seçimi bir kongre kurultay süreci tamamladım. Seçilir, yerel seçim sürecini de yönetirsem yaklaşık 1 yılda 4-5 yıllık süreci tamamlamış olacağım. Bu o kadar sıkışık takvimde, tebrik etmek isteyen yoldaşlara randevu veremedim. Ziyarete gelmek isteyen İzmirli dostlara randevu veremedim. Bu sekiz aylık süreç sabah 7 de başlayıp gece yarısı bitse de, bu süre hiçbirimize yetmedi. Hakkınızı helal edin lütfen.
"KILIÇDAROĞLU'NUN ARKASINDAYIZ"
Gittiğim ilçelerde sohbette dedim ki adayın “bana görev verirseniz çok çalışırım” demesine aldırmayın. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Çalıştım mı ben diye sordum. Gözleri görmeliydiniz. Tüm gözler onayladı. Herkes, çalıştın hakkını vermek lazım dedi. Evet çok çalıştım. Ama hakkımın verildiğini gördüm ya tüm yorgunluğu alıyor bu. Bundan sonra hep yenilikten bahsedeceğim yenilik, yenilik, yenilik. Yenilenmeliyiz. Evet. Ama yenilik dedim diye hemen genel başkanlığa getirecek basın konuyu. Sürecin en başından beri yüksek sesle haykırdım. Bu partinin genel başkanlık sorunu yoktur. Bu partinin daha verimli çalışmalara ihtiyacı vardır. Her toplantıda konuştum. Biz dimdik genel başkanımızın arkasındayız. Şimdi genel başkanın arkasındayız dedi, ama tam söylemedi, ama isim vermedi diyenler olacaksa onlar için tam söyleyelim. İzmir olarak, birlik içinde, dimdik Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız.
"KILIÇDAROĞLU İÇİN KOCAMAN ALKIŞ İSTİYORUM"
Adaylığımı açıkladığım törende sormuştum. En çok çalışanımızın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna şahit misiniz diye? Orda bulunanlar her biri şahidiz diye bağırmıştı. Şimdi en çok çalışanımız Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu için kocaman bir alkış istiyorum. Bu çalışma ayakta alkışlanmayı hak ediyor arkadaşlar. Seçim gecesi Twitter sana hakkım helal dede diye yıkılıyordu, size hakkımız helal sayın genel başkanım. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk yasal siyasi partisidir. Atatürk tarafından "Halk Fırkası" adıyla Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamı olarak kurulduk. Sonra partimizin adının başına, 10 Kasım 1924 tarihinde "Cumhuriyet" sözcüğü eklendi. 1935'teki 4. Kurultay'da "fırka" sözcüğü yerini daha modern parti sözcüğüne bırakarak, "Cumhuriyet Halk Partisi" adını aldı. 12 Eylül Darbesi'nin ardından, o dönemki genel başkanımız Bülent Ecevit döneminde maalesef kapatıldı partimiz. Daha sonra kuruluşumuzun 59. yıl dönümünde, bundan 41 yol önce 1992 de tekrar açıldı. Sivas Kongresi partimizin 1. Kurultayı olarak da kabul edilir.
"TARİHİMİZE BAK"
4-11 Eylül 1919 da toplanmıştı. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde İşgallere direnmek için kurulan Müdâfaa-i Hukuk Cemiyetlerini, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirmişti. Tarihimize bak. Netlerden geliyoruz. Parti kurucularımız; Refik Saydam, Celâl Bayar, Saffet Arıkan. İlk Genel Sekreter ise Recep Peker. Kadrolara bakın kimlerden miras almışız. Bizi bu günlere getirenleri, bize 100.yıl onurunu yaşatanları tek tek yad etmek istiyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Murat Karayalçın Sayın Altan Öymen, Sayın Hikmet Çetin rahmetle andığımız genel başkanlarımız Deniz Baykal, Bülent Ecevit İsmet İnönü Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Her partiye nasip olmayacak bir şeyi bize yaşattılar. Bu parti 100. Yılına boşuna girmedi. Bu partiyi bugüne kadar var eden kadrolarımız var. Ev ev gezen, seçimlerde gece gündüz çalışan kadın kollarımız var. Kadın kollarımız için kocaman bir alkış istiyorum. Umarım sizi sıkmam ama yeni teknolojilerden, birbiri ile konuşan makinalardan, yapay zekadan, karanlık fabrika denilen kimsenin tek bir insanın bile çalışmadığı fabrikalardan bahsetmez isem. 100.yıl kongresi eksik kalır.
"GELECEKTE BİZİ NELER BEKLİYOR?"
Bizim bu kongrede ben nasıl seçilirim, nasıl listelerde yer alırım tartışmalarından daha çok gelecek yüzyılda neler olacak. Biz neler yapacağız. Torunum gençlik kollarında çalışmaya başladığında onu nasıl bir Türkiye bekliyor. Biz torunlarımıza nasıl bir Türkiye, nasıl bir Cumhuriyet Halk Partisi bırakacağız. Bunu konuşmamız gerektiğine inanıyorum. Hep geçmişten bahsedemeyiz. Geçmiş ile tabiiki gurur duyuyoruz ama gelecek, geleceğin sorunları, geleceğin çözüm önerileri. 22.yüzyıla yön vermesi beklenen teknolojilerden örnekler vermek istiyorum. Soruyor musunuz kendinize gelecekte bizleri neler bekliyor? Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz çoğu şey yavaş yavaş yaşantımıza girmeye başladı. Gerek yapay zekâ teknolojisi olsun gerekse robotlar olsun bilim kurgu filmlerine konu olan çoğu şeyi, teknolojik gelişmeler ile birlikte yaşantılarımızda görmeye başladık.
"YENİ BİR DÜNYA DOĞUYOR"
Şimdi sizleri uzun bir yolculuğa götüreyim ve 22. yüzyıla damgasını vuracak geleceğin teknolojilerinden bahsedeyim.
1. Yüzen Şehirler Dünya hızlı bir şekilde sanayileşti ve bu durum küresel ısınmayı da beraberinde getirdi. Karbondioksit gibi sera etkisi yaratan gazlar ortalama sıcaklıkların artışa neden oldu. Küresel ısınmanın bir sonucu olarak kutuplardaki buzulların erimesine ve bununla birlikte kıyı kesimlerin tamamen sular altında kalmasına neden olacak. Bu da dünyadaki yaşanabilir alanı daraltacaktır. 2100 yılında dünyanın ortalama sıcaklığının en az 1 derece yükseleceği tahmin ediliyor. Deniz seviyesinin yükselmesine neden olacak olan bu durum, dünyadaki yüzlerce şehri tehdidi altına alacak. Özellikle izmir gibi deniz seviyesi ve altında olan birçok şehir ve ülke sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Düşünmemiz gereken gerçek bir problem. Bunun için birileri kafa yoruyor. "yüzen şehirler" projesi üzerinde çalışıyor. “Gelecekte yüzen şehirlerin birleşebileceğini ve birbirinden ayrılabileceğini söylüyorlar. Ne ilginç değil mi? Yeni bir dünya doğuyor farkında mıyız? Yeni bir dünya kurulur biz de onun içinde yer alırız diyen liderin partisinin il kongresinde konuşuyorum. Yeni dünyada yer alacak mıyız?
"YENİ DÜNYAYA HAZIR MIYIZ?"
2. İnsanlar daha uzun süre sağlıklı kalacak şu an dünyada yaklaşık 7 milyar insan yaşıyor ve bu insanların ortalama ömrü 71 yıl. Birleşmiş Milletler bu sayının, 2100 yılında 11.2 milyar nüfusa ulaşacağını tahmin ediyor. Ancak bu artış, artan doğumlardan ziyade yaşlı insanların daha sağlıklı olacağıyla da ilgili. Teknolojideki gelişmeler sayesinde insanlar daha uzun süre sağlıklı kalabilecek bu da beraberinde daha kalabalık bir dünya. Daha kalabalık bir dünyaya hazır mıyız? 75 yıl içinde dünya nüfusu %50 artacak diyorum. Hani iş, hani ev? Yeni dünyaya hazır mıyız?
"HEP Mİ 'BEN NASIL SEÇİLİRİM' ÜZERİNE KONUŞACAĞIZ?"
3. Hava Trafiği daha yaygın hale gelecek otonom sürüş teknolojisindeki gelişmeler ve dronların kullanım alanlarının yaygınlaşmasıyla birlikte önümüzdeki yüzyılda hava trafiğinin epey kalabalık olacağı düşünülüyor. Amazon teslimatlarda drone kullanmak istiyor. Günümüzde hava sahası; askeri ve ulaşım amaçlı hava araçlarının kullanılması için çeşitli hava koridorlarına bölünmüş durumda lakin bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi manada değişikliğe uğrayacağa benziyor. Gelişen teknoloji ile birlikte gökyüzünün inanılmaz bir değere sahip olacağını söylüyor. Gökyüzünü henüz kullanılmayan bir hava denizi olarak tanımlıyorlar. Çok yakın zamanda uçan otonom araçları ve daha kalabalık bir hava trafiği göreceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Allah aşkına yeni trafiğe ilişkin birkaç lafımız olması gerekmez mi? Hep mi ben nasıl seçilirim üzerine konuşacağız. Birbirimiz, partililerimiz arasındaki hukuku düzenleyen tüzükten bahsedeceğiz, programdan bahsetmek daha iyi olmaz mı?
"DELEGE SEÇİMLERİNİ KONUŞMAYA DEVAM MI EDECEĞİZ?"
4. İçme Suyu Miktarı Artacak Su insan hayatı için inanılmaz bir öneme sahip. Birçok Afrika ülkesi ciddi manada su sıkıntı çekmekte. Hatta rivayetler, ilerleyen yıllarda potansiyel su savaşları çıkacağı yönünde. Susuz yaz filmi İzmir Urla Bademler köyünde çekilmişti. Filmde su için kavga eden iyiler ve kötüler vardı. İyiler ve kötülerin su savaşına hazır mıyız? Bu konuda uzun uzun konuşmayı düşünüyor muyuz? Yoksa delege seçimlerini konuşmaya devam mı edeceğiz.
"YAPAY ZEKA ENERJİYİ ÜRETECEK"
5. Yapay Zekâ, Enerji Üretimine Büyük Katkı Sağlayacak 1951’de ilk yapay sinir ağı temelli bilgisayarın yapılmasından bugüne kadar, yapay zekâ çok büyük ilerlemeler kaydetti. Bazı İnsanlarda yapay zekanın, robotların dünyayı ele geçireceğinden korkuyor. Putin: “Yapay zekâ konusunda lider olan dünyaya hükmeder.” diyor yapay zekâ önümüzdeki yüzyılda en büyük ihtiyacımız olan enerjiyi üretecek. 2100 yılına kadar nükleer füzyonun enerji üretiminde çok büyük bir payı olacağını ve küresel enerji ihtiyacının %15 ile %35 kadarının bu yolla giderileceğini söylüyorlar. Oldukça yüksek miktarda enerji açığa çıkmasını sağlayan bu çekirdek tepkimesinde yapay zekanın büyük bir rol üstleneceği öngörülüyor.
"BİZ BU DÜNYANIN NERESİNDE OLACAĞIZ?"
Allah’ım biz bu dünyanın neresinde olacağız. Bu dünyanın içinde olmalı Türkiye. Gençlerini yurtdışına kaçıran değil, herkesi yaşadığı yerde doyuran ve mutlu eden bir Türkiye olmalı. Bunun için yol çizmeliyiz, yol açmalıyız. Bunun için kafa yormalıyız. Hızla gelene, hazır olmalıyız. Genç kardeşlerim bugün dünden daha çok etkin olacak. Onlara yol açmalıyız. Gençliğin dinamizmine, yaratıcılığına yol vermeliyiz. Bu partiyi gelecek yüzyılda temsil edecek, partiyi daha ilerilere taşıyacağına canı gönülden inandığım, gece sabahlara kadar bayrak asan, sloganları ile her daim sesimiz olan gençlik kollarımız için bir alkış istiyorum.
Gençlik gelecek, gelecek Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın tam bağımsız Türkiye.