GÜNDEME BAKIŞ – AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. AK Parti için İzmir’ni zorlu bir bölge olduğu değerlendirmelerine katılmadığını vurgulayan Saygılı, “İzmir bizim için zorluklarla tanımlanacak bir şehir değil, tam tersine büyük bir fırsatlar şehridir. Sahada karşılaştığımız ilgi ve teveccüh de gösteriyor ki İzmirli hemşehrilerimiz AK Parti’nin samimiyetini, hizmet siyasetini görüyor ve takdir ediyor. İzmir’i ideolojik kalıplarla okumaya çalışanlar, şehre hizmet götüremeyenler, elbette AK Parti’nin yükselişini zorluk olarak görebilir. Ancak biz bu şehri, insanını ve potansiyelini çok iyi biliyoruz. Ve İzmir için çok daha fazlasını yapmaya kararlıyız” dedi.
KORKULACAK TÜNEL DEĞİL
“Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir için hiçbir zaman korkulacak tünel değildir” diyen Saygılı, “İzmir aydınlıklara açılacak bir köprüdür. Bunun aydın İzmir halkına izah edilmesi ve bununla ilgili doğru çalışma yapmak önceliğimizdir. Biz bunları anlattıkça insanların algıları biter. İzmir, oy anlamında AK Parti açısından Türkiye ortalamasını düşüren bir orandaydı. Ancak son seçimde İzmir’de ilk defa Türkiye ortalamasında alınan oyun üstüne çıktık. 1 milyona yakın insan hem Cumhurbaşkanımıza hem de partimize oy verdi. Vermeyenler de bizim kardeşimizdir. Ayrıca aldığımız yüzde 37'lik oy oranı ile bir önceki seçimlere göre çok küçük bir düşüşle oylarımızı koruduk. Ancak CHP yüzde 49'a gerileyerek İzmir'de yaklaşık yüzde 10'luk bir oy kaybı yaşadı. Bu son durum ideolojilere bakmaksızın, şehrin menfaatine odaklanarak ve parti gözetmeden oyunu kullanacağını halkımız bizlere gösterdi” dedi.
KIRGINIZ DEĞİLİZ!
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yerel seçim sonuçlarına bakarak İzmirlilere herhangi bir kırgınlıklarının olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Biz AK Parti olarak siyaseti kırgınlık ya da küskünlük üzerinden yapmayız. Milletin iradesi bizim için en büyük hakemdir ve biz her seçimde bu iradeye saygıyla yaklaşırız. İzmirli hemşehrilerimize kırgınlık değil, aksine daha fazla sorumluluk hissediyoruz. Eleştirim ise kendimizi anlatamayışımız. Almamız gereken mesajları aldık, stratejilerimizi belirledik, sağlıklı şekilde algı yönetimiyle değil gerçek çalışmalarla halkımıza kendimizi anlatacağız. Kendimi İzmirli olarak görüyorum. Çünkü bu topraklarda evlendim, 3 çocuğum İzmir’de doğdu, ekmeğimi buradan kazanıyorum. İzmir başarırsa ben mutlu olurum”