Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nun tecrübeli ismi Yaşar Kırkpınar, ekonomik konjonktürü değerlendirdi. Türkiye’de enflasyon, geçim sıkıntısı, işçi ve emekli maaşlarına dair birçok merak edilen soruyu da yanıtlayan Kırkpınar, önemli mesajlar verdi.
“VATANDAŞI ÜZMEYECEK GELİR KALEMLERİYLE BU İŞİ ÇÖZECEĞİZ”
Milli Savunma Bakanlığı’na katkı payı kapsamında kamuoyunda yer alan kredi kartı limiti 100 bin TL’nin üzerinde olan vatandaşlardan 750 TL, ithal saat ve oyuncak gibi ürünlere getirilecek katkı payı gibi önerilerin tepki çekmesine yanıt veren Kırkpınar, “Milli Savunma bizim gurur duyduğumuz bir sanayi alanı. Hiçbir Türk vatandaşı buna itiraz etmez, etmiyor, etmemeli. Gerçekten biz milli savunma sanayisinde yüzde 20’lerden yüzde 80’lere ulaştık. Yaşadığımız coğrafyaya jeopolitik, jeostratejik açıda baktığımızda ateşten bir bölgede yaşıyoruz. Savaşlar var, düzensiz göçün yoğun olduğu bir bölgedeyiz. İran, Irak, Suriye, Lübnan, Libya’ya baktığımızda Türkiye’nin savunma açısından güçlü olması gerektiğini görüyoruz. Buna hiçbir Türkiye Cumhuriyet vatandaşı karşı durmaz, bunu da her seferinde gösterdi milletimiz, en son 15 Temmuz’da gösterdi. Böyle bir şey düşünülmüş teklif veren arkadaşlarımız tarafından, biz de olumlu karşıladık. Kredi kartlarında 100 bin limitin üstünde kartı olanlardan 750 TL alınması, saatlerin vergilendirilmesi gibi maddeler söz konusu, bu konuların biraz daha olgunlaşması gerekiyor, oradan gelecek gelirlerin çok az olduğunu biliyoruz. Çok fazla gelir elde edilmeyecek ama propagandası yapılacak bir mesele. O yüzden arkadaşlarımız bu kanun teklifini geri çekti. Vatandaşlarımızı da üzmeden, savunma sanayisini de ihmal etmeden farklı gelir kalemleriyle bu işi aşacağımız kanaatindeyiz” dedi.
“2026’DA ENFLASYONU KONUŞMUYOR OLACAĞIZ”
Enflasyonun düşme eğiliminde olduğu grafiklerle anlatan Kırkpınar, “Pandemi yaşadık, ardından 11 vilayetimizde oluşan deprem nedeniyle Türkiye kısa sürede büyük yüke maruz kaldı. Bunu toparlamak için Ekonomi Bakanlığımız yeni bir anlayışla ekonomik model üzerinde çalışmaya başladı. Enflasyonda yüzde 80’li rakamları görmüştük ve yeni bir programla bu enflasyonu düşürmeyi vadettik. Dezenflasyon süreci de başladı. Ortalama 26 puan geriledi enflasyon. Cari işlemler de ortada. Enflasyonu ikiye ayırıyoruz üretici ve tüketim enflasyonu olarak. Üretim maliyetlerinde yüzde 39’un da altında enflasyon, sadece hizmetler noktasında enflasyonun direnç gösterdiğini yüzde 50’nin üzerinde olduğunu görüyoruz. Enflasyonla mücadele kolay değil, 2025’in sonuna doğru, 2026’nın başlarında enflasyonu ülkemizde konuşmuyor olacağız. Bütçe açığında öngördüğümüzden daha az oran gerçekleşti. Ülkemizin kredi risk pirimine baktığımızda 750’lerden 250’lere düştüğünü görüyoruz. Rezervlerimize baktığımızda ciddi anlamda arttığını görüyoruz” açıklamasında bulundu.
“1 YIL İÇİNDE 1 MİLYON 200 KİŞİ DAHA İSTİHDAM EDİLDİ”
Ekonomi politikalarıyla Türk parasının değer kazandığını ve işsizlik oranının düştüğünü dile getiren Kırkpınar, “Türkiye 18 çeyrektir kesintisiz şekilde büyüyor. İstihdam verilerimizde; 2023 yılında 31 milyon 390 bin kişi istihdam edilirken; 1 yıl sonra 32 milyon 661 kişiyi istihdam ediyoruz. 1 yıl içinde 1 milyon 200 bin kişiyi daha istihdam etmişiz. İşsizlik oranının 8.8’e düştüğünü görüyoruz. Bunlar Bakanlığımızın uyguladığı ekonomi politikaları. 2023 Mayıs ayında 59.9 milyar dolar olan cari açığımız 2023 Aralık ayında 45 milyar dolara düşüyor, 2024 yılında 19.1 milyar dolara düşüyor. Türk parasının değer kazandığını buradan çok rahatlıkla görebiliriz. Rezervlerimize baktığımızda 27.4 milyar dolara ulaştığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİNİN YOLLARINI ARAYACAKLAR”
Enflasyonun düşürülmesine yönelik hedefleri de anlatan Kırkpınar, “2023’te 64.8 iken dezenflasyon sürecindeki tek haneli enflasyon, 2024’te 41.5; 2025’te 17.5 olmasını, 2026 yılında 9.7, 2027’de 7; 2028’de yüzde 5 olarak enflasyonu hedefliyoruz. Tüm bu verilere baktığımızda ekonomi programımızı çalıştığını görüyoruz. Muhalefet de ekonomi modelimizin çalıştığını gördüğünde erken seçimi gündeme taşımaya çalışıyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle biz seçimleri 5 yılda bir yapıyoruz ki insanlar da önünü görsün. Zor süreçleri geride bıraktık, vatandaşımız da yılbaşından sonra enflasyonun düşüşünü hissedecek. 2016 yılında da biz bunu yaptık. Bu saatten sonra Türkiye’yi rakipleri nasıl durdurabiliriz değil nasıl Türkiye ile işbirliği yapabilir diye konuşmaya başlayacak” diye konuştu.
“EMEKLİLERİMİZİN VE ASGARİ ÜCRETLİLERİMİZİN REFAHI YÜKSELECEK”
Yaşar Kırkpınar, asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılacak zamlara ilişkin, “Hak edilmiş, yasal kazanımlar neyse asgari ücrette de, emeklilerimizde de aynı hassasiyeti göstereceğiz. Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğimizi hep ifade ettik. Ekonomide veri biriktikçe, rezervlerimiz arttıkça buradan geleni aktaracağız. Depremin etkisiyle bütçe açığımız 2,5 olması gerekirken 5,2… Çünkü depreme ayırdık parayı ve buradan kaynaklandı açık. 2025’te bu rakam azalacağı için emeklilerimiz, asgari ücretlilerimizi finanse edeceğiz. Önümüzdeki süreçte bu vatandaşlarımızın da refahı yükselecek” ifadelerini kullandı.
“BAZI İZMİRLİ BELEDİYELER YAPILANDIRMA VE TAKASLA İLGİLİ CİDDİ MESAFE KAYDETTİ”
Belediyelerden gelen SGK ve vergi borcu çıkışlarına da yanıt veren Kırkpınar, şunları söyledi:
CHP İzmir’i çeyrek asırdır yönetiyor. SGK borçları 10’larca yıldır belediyelerin yükümlülüğü, bu bugüne has bir mesele değil. Bu konunun bugün gündem edilmesini anlamıyorum. Belediyelerin yükümlülükleri, ödemeleri gereken bir borç, yeni çıkartılmış vergi çeşidi değil. Borçlarımız affedilsin… Böyle bir şey olabilir mi! Hükümetin her isteyenin borcunu affettiği bir ekonomi yönetimi olabilir mi! Biz enflasyonla mücadele ediyoruz diyoruz, tasarruf uyguluyoruz diyoruz, bir yandan da alacaklarından mı vazgeçecek devlet. Böyle bir şey olabilir mi! Belediyelerin personel giderlerinden tutun, yatırımlarına kadar gelir ve giderleriyle muhasebeleştirerek proje içinde hayatlarını idame ettirmeleri lazım. Bugün İzmir’deki bir belediye 5 milyon meblağla konser veriyor. Başka belediye Tarkan’ı sahneye çıkartıyor, başka bir harcama yapıyor. Ağırlama giderleri adı altında milyonlarca para ödüyor. Başka bir tanesi yurtdışına insanları götürüp belediyenin gelirlerini harcıyor. Bunlara baktığımızda bu konuyu gündeme taşıyan belediye başkanlarının icraat yapmak yerine konuşarak günü geçirmeye çalıştıklarını biliyoruz. İyi niyetli yapılandırma, takaslar Bakanlığımız ve SGK tarafından değerlendiriliyor. Sonuçların da elde edildiğini biliyorum. Mesele İzmir’de bazı CHP’li belediyeler yapılandırma ve takasla ilgili çok mesafe aldı. Bunlar da CHP’li belediyeler. İzmir’de CHP’li belediyelerin yapılandırma ve takasla ilgili SGK’yla ciddi mesafe kaydetti. Bunun siyasetine gerek yok, borcunuz varsa ödeyeceksiniz ya da ödeme yollarını arayacaksınız.
“DÜZYOL’UN AÇIKLAMALARI DOĞRU DEĞİL!”
İzmir odun ve Kömürcüler Odası Başkanı Mustafa Düzyol’un “Devletin kömür ocakları bize kömür vermiyor, kaliteli kömüre erişemiyoruz” çıkışının hatırlatılması üzerine ise Kırkpınar, “Ben iddialara baktım zaten arkadaşımız iddialarını belgeye, bilgiye, veriye dayandırmıyor. Sadece söylem düzeyinde. İpe sapa gelmeyen cümleler ifade ediyor. Ben bunun doğru olmadığını anlıyorum. Bu konunun araştırılmasıyla ilgili ben Bakan Bey’le, yetkili arkadaşlarımızla, müdür bey ile görüşeceğim. Bu konuyla ilgili gerekli açıklama yapılır, biz de üzerimize düşen, yaparız ama bu doğru bir açıklama değil” yanıtını verdi.