YEREL POLİTİKA

AK Partili Kırkpınar'dan körfez mesajları... Tugay kucağında buldu, Soyer'in inandırıcılığı yok!

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, körfezde yaşanan kirlilik ve balık ölümlerine ilişkin açıklamada bulunarak, "Büyükşehir'in yatırımlarının başında körfez olmalı" dedi. Kırkpınar, Büyükşehir'in ödev ve yükümlülüklerini yerine getirmesinin ardından hükümetin İzmit'ten daha fazla kolaylığı İzmir'e sağlayacağını anlatarak, eski belediye başkanı Soyer'in açıklamalarına ise "İnandırıcılığı yok" yanıtını verdi.

Abone Ol

Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, İzmir körfezinde yaşanan kirlilik, koku ve balık ölümlerine ilişkin açıklamalarda bulunarak; körfezde yaşanan süreci değerlendirdi.

“BÜYÜKŞEHİR GÖREVLERİNİ YAPMADI”

İzmir körfezinin artık sadece İzmir’in değil tüm Türkiye’nin meselesi olduğunu kaydeden Kırkpınar, “İzmir’i 25 senedir CHP yönetiyor. Aziz Kocaoğlu, Tunç Soyer ve Cemil Tugay’la devam eden bir yönetim var. Körfez nasıl bu hale geldi? Özellikle evsel atıkların meydana getirdiği sıkıntıdan dolayı birikme oldu. Körfezin bazı noktalarında birikmeden kaynaklı sığlık 6-7 metreye kadar düştü. İzmir’de fosseptikle yağmur suyu kanalı aynı kanaldan gidiyor ve körfeze deşarj ediliyor. Bu atıklar körfeze 30’un üstünde dere vasıtasıyla da taşınıyor. Direkt körfeze deşarj edilen bir kirlilik söz konusu. Büyükşehir ne dere ıslahını, ne altyapıyı, kanalizasyonu, yağmur suyu hatlarının hiçbirini yapmadı yıllardır. 30 yıldır İzmir’in körfezi bu atıklarla doldu ve bitme noktasına geldi. Yıllardır sinyal veriyordu, bu yıl da ölü balıklar kıyıya vurdu. İnsanlarımız kokudan dışarı çıkamadı. Bu durum bizi çok üzüyor” dedi.

“İZMİR KOKU VE ÖLÜ BALIKLARLA ANILIYOR”

İzmir körfezine hükümetin sırtını dönmediğini anlatan Kırkpınar, “İzmir’de dışarıdan gelen misafirlerimiz oluyor, ‘İzmir’in dağlarında çiçekler açacak, güzel İzmir’ diyoruz ancak kokudan dolayı mahcup oluyoruz. İzmir bizim evimiz, İzmir’in güzel olması, güzel kokması bizim arzumuz. Biz başka illerdeyken, Ankara’dayken İzmir’e dönmeyi iple çekiyoruz. Ancak İzmir koku ve ölü balıklarla anılıyor. Biz buna Büyükşehir’in sorumluluğu diyerek sırtımızı dönemezdik ve Bakanlığımız nezdinde konuya el attık. Bilimsel olarak hem Büyükşehir’e yol göstermesi hem de Bakanlığın üstüne düşen konular varsa o konularla ilgili bilim kurulu oluşturulmasını talep ettik” diye konuştu.

“TUGAY, SUDAN BAHANELERLE TOPLANTIYA KATILMADI”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İzmir körfezinde yaptığı yerinde incelemeyi ve toplantıları hatırlatan Kırkpınar, “Sayın Bakanımız işini gücünü bırakarak İzmir’e geldi. Sayın Bakanımız gelmeden önce Büyükşehir Belediye Başkanı ‘elimi uzatıyorum, işbirliği teklif ediyorum’ demişti. Bizim de tüm vekillerimiz buna olumlu yanıt verdi ve Bakanımızın İzmir’e gelmesi de buna en üst düzey bir yanıttı. Ancak Bakanımız İzmir’e geldiğinde Sayın Tugay sudan bahanelerle yurtdışına gitti ve Bakanımızın toplantısına katılmadı” ifadelerini kullandı.

“TUGAY’IN MAZERETİNİ SAMİMİ BULMUYORUM”

Körfezin hayati bir konu olduğunu ve Belediye Başkanının toplantıya katılmamasının mazereti olmadığını dile getiren Kırkpınar, “Yurtdışında belediye başkanlarının toplantıları olabilir fakat körfez o kadar hayati bir konu ki… Önceliğiniz İzmir ise yurtiçi ya da yurtdışı fark etmez önceliğinizi İzmir’e almanız gerekiyor. Allah korusun deprem olmuş olsa bir vilayetimizde, bir belediye başkanımızın da yurtdışında daha önceden planlanmış bir toplantısı olsa, yurtdışına mı gider o belediye başkanımız. İlinde kalır, o toplantıyı iptal eder ya da o toplantıya vekaleten birisini gönderir. Körfez İzmir için hayati bir konu, en az deprem kadar önemli bir konu. Dolayısıyla ben Tugay’ın mazeretini kabul etmiyorum, samimi bulmuyorum” dedi.

“ERDOĞAN HALİÇ’İ HİÇBİR DESTEK ALMADAN TEMİZLEDİ”

Kırkpınar açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Sonrasında bizim partililerimiz Tugay ile Sayın Bakanımızı görüştürdü ve bilim kurulu oluşturuldu. Bu kurul ortaya bir perspektif koydu ve siz de bu perspektif doğrultusunda ortaya müspet bir irade koyarak temizleme çalışmasını başlatacaksınız. Buna benzer bir çalışma Haliç’te de olmuştu. Tabi ki Haliç’in büyüklüğü ile İzmir körfezi kıyaslanamaz, Haliç devasa büyüklükte. O dönem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Devletten, Bakanlıktan hiçbir yardım, katkı almadan Haliç’i temizledi. Şu an Haliç’te balıklar yüzüyor. Maalesef İzmir körfezinde de ölü balıklar kıyıya vuruyor. O gün nasıl temizlendiyse Haliç, bugün de İzmir körfezi İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından temizlenebilir, temizlenmelidir.

“YATIRIMLARIN EN BAŞINDA KÖRFEZ TEMİZLİĞİ OLMALI”

Eğer yol yatırımı yapıyorsa, farklı yatırımlar yapıyorsa, alt-üst yapı yapıyorsa bunların en başında körfez temizlenmelidir. Bu meselenin pazarlık konusu haline getirilmesi, eylem planının imzalanması, işin naza çekilmesi, ulusal meselelere öncelik verilmesi tamamen topu taca atmak ve İzmirliyi dikkate almamak, adeta İzmirliyi yok saymaktır.

“İZMİT’TEKİ KOLAYLIKLARIN FAZLASINI İZMİR’E GÖSTERECEĞİZ”

İzmit’te de bilim kurulu oluşturuldu. Yine belediyenin yükümlüklerini ortaya kondu, alacağı kredilerle ilgili ödevler sunuldu, İzmit belediyesi görev ve yükümlülüklerini harfiyen yerine getirdi. Hükümet de İzmit belediyesinin azmini, çalışmasını gördükten sonra gerekli kolaylıkları ortaya koydu. Biz aynı kolaylıkların daha fazlasını İzmir’de göstereceğiz. Ancak daha işin başında ben bilim kurulu maddelerini imzalamam diyerek, hükümete karşı eskiden olduğu gibi tezvirata başladılar. Bu da iyi niyetli bir yaklaşım değil.

“SOYER’İN İNANDIRICILIĞI YOK”

Kırkpınar, İzBB eski Başkanı Tunç Soyer’in açıklamalarının sorulması üzerine ise, “Parti içi atışmanın, çekişmenin de su yüzüne çıktığını görüyoruz, ikisi arasında bir atışmaya şahit oluyoruz. Çünkü ortada bir vaka var, bir gerçek var. Mevcut belediye başkanı 6 aydır görevde ve körfezi kucağında buldu. Soyer’in kalkıp benim çalışmalarım devam etseydi gibi açıklamalarının bir anlamı ve inandırıcılığı yok. Hani körfezde yüzecekti! Hani körfez temizlenecekti? Bunların hiçbirini yapmadı, denizin en temiz olduğu noktalarda denize girdi ve İzmirlilerle bir kez daha alay etti. Biz bu tartılmalardan üzüntü duyuyoruz. Biz artık İzmir’imizin dağlarında da kıyılarında da çiçek açsın istiyoruz” yanıtını verdi.