Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir ikinci bölge milletvekili adayı olan aynı zamanda Erzurumlu olan Yaşar Kırkpınar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde yaşadığı taşlı saldırıyı değerlendirdi. Hadisenin üzücü olduğunu kaydeden Kırkpınar, "Üzücü bir olay, hiçbir siyasetçinin arzu etmediği sahada istemediği bir olay. Seçim sürecini hep birlikte yaşıyoruz, tüm siyasi partiler rekabet içindeyiz ama tatlı bir rekabet olması taraftarıyız. Demokrasinin gereği de bu. Bu tip provokasyonlar, protestolar bizi ve Türkiye'yi üzen hadiseler. Hiçbir partiye kazanım da sağlamadığı kanaatindeyim" dedi.
"SİYASETÇİLERİN TAHRİK ETMEMEYE DİKKAT ETMESİ GEREKİYOR"
Olayın çok taraflı olarak araştırıldığını anlatan Kırkpınar, "Şu an olayın sıcaklığı devam ediyor. Alanda güvenlik kameraları var, her 2 tarafın da iddiaları var. Kısa süre içinde olayın ne olduğu net şekilde ortaya çıkacak. Ben bu olayın son olmasını temenni ediyorum. Siyasette tahrik unsuru olduğu zaman hemen ardından tahrip geliyor. Dolayısıyla bizim siyasetçiler olarak tahrik olayına çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"TAHRİK VAR"
Kırkpınar, Millet İttifakı tarafından tahrik unsurunun söz konusu olduğunu aktararak, "Tahrik var. 'Tahrik yok' diyemeyiz. Ben bu konuya girmek istemiyordum ama şöyle bir şey var. Akşam biraz inceledim, geçmişe dönük partilerin yapmış olduklarına, mitinglerine baktım. Türkiye'de 40 yılı aşkın süredir terör hadisesi var ve 40 binin üzerinde vatan evladımızı biz şehit vermişiz. Milyonları bulan anneler, babalar, çocuklar var. Aileler dağılmış, yuvalar yıkılmış. Kişinin ailesinde olmadığı zaman, sadece şehit cenazesine katılıyor ve bir müddet sonra o olayın acısı sizin açınızdan ilk günkü gibi taze kalmıyor. Ancak ailesinde şehit varsa kişinin, onların hayatında o acı ilk günkü gibi devam ediyor. Bu durumda olan vatandaşlarımızın sayısı milyonları buluyor. O insanların acıları hep devam edecek" açıklamasında bulundu.
"TAHRİKİN SONUCU TAHRİP OLABİLİR"
AK Partili Kırkpınar açıklamasını şöyle sürdürdü:
Son zamanlarda bunu dejenere eden, tahrip eden bir yapıyla karşı karşıyayız. Siz bugün Ankara'da miting yaptığınızda 'Kandil'i başlarına yıkarım' diyorsunuz, Van'a gidip PKK'nın bayrakları altında zafer işareti yaparak miting yapıyorsunuz. O travmanın şehit aileleri üzerinde oluşturduğu etki için empati yapalım. Sadece 3 - 5 oy uğruna orada bu söylemler, bu eylemlerle tahrik edici bir tutum, duruş, davranış sergilerseniz bunun adı tahrik olur. O tahrikin sonucu da istemediğimiz şekilde tahrip olabilir. Buna dikkat etmek, hassas olmak lazım. Biz Alevi'siyle, Kürdüyle, Türk'üyle birlikte, kardeşçe yaşıyoruz. Bütün etnik yapılarımızla bir ve beraberiz. Bizim değişikliklerimiz bizim zenginliğimiz ama bu zenginliklerimizi biz tahrik olarak, kendi lehimizde siyasi olarak kullanmaya çalışırsak bu çok tehlikelidir."
"BİR DAHA OLMAMASINI TEMENNİ EDİYORUM"
"Geçmişte sağcı - solcu, Alevi - Sünni, Kürt - Türk didişmelerini çok yaşadık. Türkiye'nin hafızasında bunlar. Son zamanlarda özellikle bunlar tekrarlanmak isteniyor. Ben bu talihsizliğin bir daha olmamasını temenni ediyorum."
"YSK KARARLARI VAR"
Seçim sürecindeyiz, Yüksek Seçim Kurulu'muzun almış olduğu kararlar var. Nereye bayrak asılır, nerede miting yapılır, izin alma süreçleri nasıldır. Esnaf ziyareti mi yapacaksınız, miting mi yapacaksınız. Bunları önceden güvenlik güçlerine bildirmek gerekir. Bunlara dikkat etmek lazım. Tahrik unsuru adına bir şey yapmamak lazım. Bu tip olayları hiçbir zaman için tasvip etmediğimi belirtmek istiyorum. Bir, beraber, kardeş olalım. Birbirimizi anlayalım.
"BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE BAKAMAYACAK HAREKETLER YAPMAMALIYIZ"
Ben saha çalışmalarımda önüme çıkan seçim iletişim merkezlerinin hepsini, siyasi parti ayırmaksızın ziyaret ediyorum. Diğer arkadaşların da yapmasını temenni ediyorum. Önümüze çıkıyor, arkadaşları ziyaret edip, çaylarını içiyorum. Onlar da çok iyi karşılıyorlar. Böyle olması lazım. Bu bir kampanya süreci, böyle olması gerekiyor. Bunun ötesinde yaptığımız hareketler, seçimden sonra birbirimizin yüzüne bakmaya engel olmamalı. Ben 5 yıl milletvekilliği yaptım. Her hafta başı CHP'li ve diğer partilerden milletvekili arkadaşlarımla Ankara'ya gittim, geldim beraber. Parlamentoda birlikte mesai verdik. Daha sonra birbirimizin yüzüne bakamayacak hareketler yapmamalıyız.