Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir körfezindeki kirliliği ve balık ölümlerini değerlendirerek, körfezin son durumunun CHP'li belediyelerin 25 yıldır işini yapmamasından kaynaklandığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkanı Cemil Tugay'ın, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile birlikte Bakanlık düzeyinde gerçekleştirdiği görüşmeye ise AK Parti'nin eski başkanı Aydın Şengül ile Aziz Kocaoğlu'nun defalarca Ankara'ya gittiğini ve Bakanlık düzeyinde görüşme yaptığını hatırlatarak yanıt veren Kaya, Kocaoğlu'nun da eski belediye başkanı Tunç Soyer'in de yapılan görüşmelerin ardından projeler yine dava açtıklarını ve CHP anlayışıyla kente engel olmayı sürdürdüklerini aktardı. 

"CHP 25 YILDIR VAZİFELERİNİ YAPMADI"

AK Partili Kaya, "Sebep CHP yerel yönetim anlayışı" diyerek, "Konuya ilişkin çok bilgi kirliliği var. Belediyenin yapmadığı işlere yönelik asılsız iddiaları var. Geçmişe baktığımızda; eski belediye başkanı Tunç Soyer Gediz nehrinden, Kütahya’lardan gelirken ‘Temel sebep bu değil, Gediz Nehri dış körfeze doğru akıyor' demiştik. Bu Abdülhamit Han zamanında dizayn edilmiş. İzmir Liman şehri, Gediz Nehri’nden gelen alüvyonlarla dolmaya başlayınca Gediz Nehrinin yatağı Osmanlı zamanında Abdülhamit döneminde yatağı dış körfeze kaydırılıyor. Ecdadımız bu kadar geçmişte körfezin önemini düşünüp böyle bir çalışma yaparken CHP 25 yıldır maalesef üzerine vazife olan işleri yapmadı ve bugün böyle bir durumla karşı karşıya geldik" açıklamasında bulundu. 

"CANLILARIN YAŞAMINI TEHDİT EDECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİK"

Kaya, eski belediye başkanı Soyer'in sadece popülizm yaptığını anlatarak, "Soyer ‘Körfezde yüzeceğim’ derken de biz yapması gerekenleri yapmadığını, altyapı yatırımlarını gerçekleştirmediğini söyledik. Atıksu arıtma tesislerindeki yeni fazların ihalelerini yapmadı, yağmur ayrıştırma kanallarını yapmadı, körfezin sığlığını gidermedi. Bunlar olmadan körfez nasıl temizlenecek, nasıl yüzeceksin. Ancak Soyer popülist yaklaşımlarla davrandı. O dönemde kendisine ‘Bırak körfezde yüzmeyi, böyle giderse canlıların yaşamını tehdit edecek bir ortamla karşı karşıya kalacağız’ demiştim" ifadelerini kullandı. 

"SOYER'İN DALDIĞI YER BELLİ DEĞİL"

Soyer'in körfezde çekildiğini lanse ettiği fotoğrafların hatırlatılması üzerine ise Kaya, "Soyer’in o fotoğrafları çektirdiği yer belli değil, daldığı yer belli değil. Körfez 3 parça, haritalarda da gözüküyor iç, orta ve dış körfez var. Bizim sorunumuz iç körfezde. Burada Büyük Kanal projesi var. Rahmetli Ahmet Piriştina başlatmıştı. Buna ilişkin arıtma tesisi yapılıyor. Çiğli atıksu arıtma tesisinin kapasitesi günlük 600 – 620 bin metreküp civarında. Aziz (Kocaoğlu) Bey son döneminde buraya yatırım yapmayı kesti. Biliyorsunuz 4. Faz ihalesi yapılmadı. Nüfus bir taraftan artıyor, bir taraftan yapılaşma artıyor, tesisin kapasitesi de yetersiz kaldı" diye konuştu. 

"GEÇİŞ PROJESİYLE HEM ULAŞIM HEM DE KÖRFEZ SORUNU ÇÖZÜLECEKTİ"

CHP'nin açtığı davalarla engellenen körfez tüp geçiş projesine dikkat çeken Kaya, "Bizim 2011’de körfez tüp geçiş projemiz vardı, 35 İzmir 35 proje kapsamında. Bu projeyi biz gerçekleştirsek, bugün körfezin kirliliğinden bahsetmeyecektik. Körfez geçiş projesiyle birlikte zaten iç körfezde özellikle yapay ada yapılıyordu. Körfezdeki temel kirlilik nedenlerinden biri de sığlık. Tamam, Gediz Nehri’nin yatağı çevrilerek dış körfeze aktı ama hala körfeze akan 30 civarında dere var. Bu derelerden hem evsel, hem sanayi atığı hem de alüvyon geliyor. Sığlığın yarım metreye geldiği noktalar oldu. Biz körfez geçiş projesinde, İzmir Limanıyla birlikte, oradaki çamuru alacaktık. Körfez geçişin 2 yönlü tarafı vardı, hem asma köprü yapılacaktı, hem de tünel yapılacaktı. Marmaray gibi değildi, ortada yapay adayla bunlar sabitlenecekti. İzmir ay yıldızlı bir adaya sahip olacaktı ve iç körfezdeki sığlığın giderilmesi noktasında önemli bir işlem gerçekleştirilecekti. Bu projeye kim karşı çıktı; Büyükşehir, Balçova, Narlıdere, Karşıyaka ve Çiğli Belediyesi. Biz bu projeyle hem ulaşım sorunu hem de körfezin temizliği noktasında çözüm sunmuş olacaktık. CHP’li belediyeler açtıkları davalarla, körfezdeki canlı türlerine zarar vereceğini söylediler. Bazı bilirkişi raporlarında da birkaç canlı türüne bu projenin zarar vereceği söylendi ve ÇED sürecinde bu proje ortadan kalktı. Şimdi körfezde bırakın 2-3 türü sıfır yaşam kaldı. Bir yandan yapmıyorsunuz, bir yandan da bir taşla 3 kuş vuracak bu projeyi engelliyorsunuz" ifadelerini kullandı. 

"SEBEP SIĞLIK VE SANAYİ ATAKLARI"

Kaya'nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Geldiğimiz noktada sığlığın zirveye vardı. Özellikle kıyıya yakın yerlerde yarım metre ve altına düşmüş durumda. Dolayısıyla bahsettiğim 30 küsur dereden körfeze akan evsel ve sanayi atıkları, arıtma tesisinin kapasitesi yeterli olmadığı için her yağmurdan sonra 33 noktadan körfeze kanalizasyon İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından basılmasıyla bugün bu noktaya geldik. Oksijen seviyesi kıyaya yakın yerlerde sıfıra indi. Bunun sebebi sığlık ile evsel ve sanayi atıklarından kaynaklanan azot ve fosfat. Dolayısıyla oksijen sıfırlandı ve balıkların ölümünü gördük.

"HALİÇ'İ KİM TEMİZLEDİ?"

Bunların hepsi Büyükşehir'in yapacağı işler. Arıtma tesisinin kapasitesini 25 yıldır artırabilirdiniz. 2011 – 2012’lerde biz körfez geçiş projesiyle birlikte İzmir Limanından kanal açıyorduk. Temizleme başlamıştı ve körfezde bir düzelme vardı. Buradaki sığlığın İzBB tarafından çözülmesi gerekiyor. Kendi projelerinde de vardı, 2 tane ada yapacaklardı. Arıtma tesisi, kanalın açılması, sirkülasyon gerekiyor. İç körfezdeki sirkülasyon şu anda neredeyse sıfır. En önemlisi, yağmur ayrıştırma kanalları. Tüm maddeleri yapıp yağmur ayrıştırma kanallarını yapmazsanız yine olmaz. 5 bin kilometre İzBB’nin yağmur ayrıştırma kanalı yapması lazımdı. Şu an seviye 850 kilometre. Bu işle Aziz(Kocaoğlu)  Bey uğraşmayı bıraktı, Tunç Soyer şovunu yaptı, Cemil (Tugay) Bey de kaçmaya çalışıyor. Böyle bir şey yok. 25 yıllık CHP belediyeciliğinin getirdiği nokta, bırakın kokuyu, bırakın kirlenmeyi artık canlı yaşamını tehdit eden bir durumla baş başa kaldık. Bunlar belediyenin yapması gereken görevler. Her ilde bunları belediye yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Haliç’i kim temizledi? Sayın Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanı olarak temizledi. Burada da belediye üzerine düşen görev ve yatırımları yapmalı.