Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Buca Cezaevi Planlarına mahkeme tarafından Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmesini değerlendirdi. Kaya, "CHP demek İzmir'de engelleme demek. Bırakın bizim kendilerinin yaptığı AVM planını kaldırıp yeni yaptığımız planı, cezaevinin kaldırılmasını bile İzmir Barosu ile birlikte dava konusu yapmışlardı. Ateş olsalar cürümleri kadar yer yakarlar. Biz cezaevini yıkarak yaklaşık 80 bin metrekarelik alanı Bucalı vatandaşımızın kullanımına açmak için birinci adımı gerçekleştirdik. Bu yıllardır konuşuluyordu, işte icraat, biz kaldırdık. hem de CHP'li Büyükşehir'e rağmen kaldırdık" açıklamasında bulundu.
"ŞİMDİ AHKAM KESİYORLAR"
Cezaevi planlarına ilişkin "Yola devam" mesajı veren Kaya, "Şimdi ahkam kesiyorlar. Bakanlığımızın yaptığı planlarda bu alanın, 442 metrekaresi sosyal donatı alanı, yeşil alan var, park var, pazar yeri, eğitim alanı, rekreasyon alanları var. Buna ilişkin süreç yürüyor. CHP buraya AVM yapmak istiyordu. Biz onların planını ortaya çıkardık ve gerçek yüzlerini tüm İzmirli hemşehrilerimiz görmüş oldu. Biz yolumuza devam ediyoruz, Bucalı hemşehrilerimiz rahat olsun" dedi.
"MURAT AYDIN HUKUKÇU DEĞİL!"
İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın'ın, mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı ardından yaptığı, "Bakanlığın, arazide plan yapma yetkisine sahip olmak için yaptığı rezerv yapı alanı ilan kararının yürütmesi durdurulunca, bu karara dayanarak imar planı yapma yetkisi dayanaksız kaldı" açıklamasının sorulması üzerine konuşan Kaya, "Bu arkadaş hukukçu değil. Hakimlik yapmış ama girdiği davalardaki açıklamalarını da görüyorum, Büyükşehir meclisindeki açıklamalarını da zaman zaman görüyorum. Tamamen hukuk dışı. Hukuk, siyasi malzeme konusu yapılamaz. Şehir gündeminden o kadar uzak ki bu açıklamayı yapabiliyor. Zaten Soyer'in grup başkanı da anca bu kadar olur. Tam tencere tava... Birbirlerini kapak olarak bulmuşlar" diye konuştu.
"AYDIN, KILIÇ'A SORSUN"
CHP'li Murat Aydın'ın süreçten haberdar olmadığını savunan AK Partili Atilla Kaya, "Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım 2014 yılında 'Artık Buca Cezaevini buradan kaldıralım' diyerek, süreci başlatmıştı. Cezaevi alanı Adalet Bakanlığı'nın yeriydi. Dolayısıyla biz o zaman için CHP'li Buca Belediye Başkanı ve Genel Başkan Yardımcımız Hamza Dağ ile birlikte Adalet Bakanımıza gittik. Sayın Bakanımız Abdülhamit Gül ile bir araya gelerek, cezaevinin kalkmasını talep etti. Planları orada birlikte inceledik ve sağ olsun Sayın Bakanımız talebimizi olumlu karşıladı. Bunların hepsinde Buca Belediye Başkanı da vardır. Grup Başkanvekili bu süreci bir sorsun Erhan (Kılıç) Bey'e. Rezerv alan olma sürecini CHP'li kendi belediye başkanlarına sorsun, öğrensin. Ben Murat Aydın'ın Buca cezaevi diye bir derdi olduğunu da sanmıyorum. Olaydan da haberdar olduğunu düşünmüyorum" dedi.
"ÇÖZÜM İÇİM KOMPLİKE ÇALIŞTIK"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Metro AŞ çalışanlarının grev kararına atıfta bulunan Kaya, "Burası Adalet Bakanlığı'nın arazisiydi, o zaman ki Adalet Bakanımız bize; 'Burası bizim İzmir'deki tek arazimiz. Benim hakim, savcı ve çalışanlarımıza lojman yapmamız lazım. Buna çözü bulabilirsek, biz desteğe hazırız' dedi. Biz de Çevre Şehircilik Bakanlığımıza gittik, Uzundere'de TOKİ'nin yaptığı konutlar vardır, bu konutların yapıldığı hemşehrilerimiz 'Biz yerinde dönüşüm istiyoruz' demişti ve konutlar İller Bankası'nın elinde kalmıştı. Biz de Çevre şehircilik Bakanlığı, İller Bankası, Adalet Bakanlığı'nı bir araya getirdik. Meselenin çözümü için komplike çalıştık. Bunlar bilmez bunları, sabah yaşanan metro rezaleti ortada. Bunu bile yapamayan, vizyonu olmayanların bunları anlayabilmesi mümkün değil" açıklamasında bulundu.
"YALANLARINDA ÖNLERİNE BELGE KOYDUK"
"İller Bankası ile Adalet Bakanlığı arasında protokol imzalandı ve alan İller Bankası'na geçti" diyen Kaya, "Planlanmak için de rezerv alan ilan edildi. Buradaki bina, yıkılacak, harap halde bir binaydı. Bakanlık aldı ve uygulamaya başladı. Bunlar ilk önce 'Buranın rezerv alan olduğundan haberim yok' dedi. Biz o yalanlarında da önlerine haberlerinin olduğuna ilişkin belgeyi koyduk" ifadelerini kullandı.
Kaya, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"AVM PROJESİ ELLERİNDE KALDI, PATLADI"
Mahkeme burada bir karar vermiş. Burada Bakanlığın yaptığı proje de, iş de sağlam. Çünkü adil ve vatandaşın lehine. Biz Tunç Soyer'in Urla'da yaptığı gibi şahsa özel iş yapmıyoruz. Biz alanı vatandaşın kullanımına açıyoruz, onlar ise burayı müteahhit arkadaşlarına AVM projesi hazırlamışlardı. Ellerinde kaldı, patladı.
"NALBANTOĞLU, SOYER'İN İZİNDEN GİTMESİN"
Başka bir dünyada yaşıyorlar, yakışmamış Rıfat Bey'e. Ben Rıfat Bey'i ben yıllardır tanırım ama Tunç Soyer ile birlikte siyaset yapmaya başladığı günden beri böyle. Nasıl ki CHP'den milletvekili arkadaşlarımız Soyer yüzünden sokağa çıkamaz hale geldi; kimisinin milletvekilliği yok şu an. Şimdi Rıfat Bey de aynı doğrultuda gidiyor. Rıfat Bey'i tanıyan biri olarak benim tavsiyem Soyer'in yolundan gitmesin, bakın onu yanlış yönlendirmiş.
"BURASI DEVLETİN VE İLLER BANKASI'NIN"
Burası kamunun ve vatandaşın, buradan 1 metrekare yer satılmadı. Urla'ya gitsin baksın, Tunç Soyer'in imtiyazlı müteahhit arkadaşı neler yapmış! Burası devletin zaten, İller Bankası'nın. İller Bankası planını Çevre Şehircilik Bakanlığı ile yaptı.
"BUCA BELEDİYESİ PAZAR YERİNİ Mİ SATTI!"
Bakın Gürsel Aksel Stadını, Alsancak Stadı'nı, Konak Tünelini, Adnan Menderes Havalimanını biz bunlarla, CHP ile, davalarla uğraşarak yaptık. Buca cezaevi için CHP'li belediye başkanı ile gittik, planlar yapılırken. Kendisi pazar yeri istedi hemen verdik. Biz birine yer verdiysek, Buca Belediyesi'ne verdik. Buca Belediyesi mi sattı burayı! Pazar yerini mi sattı! Olaydan habersiz.
"SOYER YOL KAPANSIN DİYE DAVA AÇIYOR"
Buca Belediye Başkanı Erhan Bey'e 'Planını hazırla' dedik. Vatandaşımız mağdur olmasın diye... Geldiğimiz süreçte uygulamayı kim yapacak! Buca belediyesi yapacak. Buradaki yeşil alanlar da Buca belediyesi ile organize edilecek. Soyer 1 metre yeni yol açmadı, biz Buca'ya yeni bir güzergah kazandırdık. Plan iptal olursa yol kapanacak. Yol kapansın diye Soyer dava açıyor.
"SATILDIĞINI İSPAT ETSİN"
Rıfat Nalbantoğlu'nu buradan uyarıyorum. Kendisine bu sözler yakışmadı. Burası İller Bankası'nın ve devletin. 1 metrekare yer satıldığını çıksın ispat etsin, yakışan budur. Yoksa müfteri duruma düşer. Tunç Soyer yüzünden daha önceki milletvekili arkadaşları düştü, siyasi hayatları bitti. O arkadaşları da defalarca Tunç Soyer'e uymamaları yönünde uyarmıştık. Çünkü Soyer sabah 'Ak', öğlen 'Kara', akşam 'Yeşil' diyor. Tutarlı yaklaşımı yok. Daha önceki milletvekilleri bunu yaşadı, Rıfat Bey de yaşar.
"MİLLETVEKİLİ OLMASINI SOYER'E BAĞLI GÖRÜYOR"
Rıfat bey daha milletvekilliğine yeni başladı, benden yaşça büyüktür, saygım vardır ama saygım aşağı doğru gidiyor. Bu seviye, seviye değil; İzmir'e yakışan bir seviye değil. Rıfat Bey'e hiç yakışmamış. Rıfat Bey o arkadaşlarının izinden gitmek istiyor. Hayırlı olsun, geçmiş olsun Rıfat Bey'e. Bu kadar yıldır siyasetin içinde, bu kadar yıl uğraştıktan sonra milletvekili olabildi. Milletvekili olmasını da muhtemelen Soyer'e bağlı görüyor. Herhalde Soyer eline bir kağıt veriyor, onun üslubu, onun seviyesinde açıklamalar yapıyor. Benim için artık Rıfat Nalbantoğlu cevap verilecek bir siyasetçi değildir.