YEREL POLİTİKA

AK Partili Dağ'dan Tugay'a çağrı... İZBETON'un üstünü örtme!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, partisinin bayramlaşma töreninde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a İZBETON çağrısında bulunarak, "Yukarıdan 'Kol kırılır yen içinde kalır' talimatı gelebilir, üstünü örtme fezlekeyse fezleke" dedi.

Abone Ol

Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, bayramlaşmada yaptığı konuşmada, "Bu bayrama buruk giriyoruz. Medeniyetlerin merkezi ve bu merkezde yaşananlar tarih boyunca tüm dünyanın takip ettiği hususlar olmuş. Şimdi de Gazze'de bir vahşet, soykırım yaşıyoruz. Bunu yapan Netenyahu ve teröristeler tüm dünyaya aslında insanlığın nasıl yok olduğunu ve aynı zamanda da sivil inisiyatiflerle insanlığın  nasıl savunulduğunu gösteren 2 kutuplu bir dünya ortaya çıkardı orada yaşananlar. Devleti yönetenler yılarca dünyaya insan hakları ve özgürlük diyenlerin ortaya koydukları 2 yüzlülüğüne karşı, Gazze'de ortaya konulan direniş, hem ABD'de de hem de Avrupa'da ne kadar insani anlamda duruş ortaya koyan eylemlerin  gerçekleştiğini gösterdi. Tabi bizde de aynı şekilde.  Gençlik Kolları Başkanım Eyyüp Kadir'in dediği gibi ülkemizde ilk başladığı andan itibaren parti teşkilatlarımız ortaya tepkisini koydu. Bir taraftan da hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız bu bir soykırımdır ifadesini dünyada ilk kullanan lider olarak ve ticari ilişkileri keserek tepkimizi ortaya koyduk. En son İzmir'de teşkilatımızın, il başkanımızın, meclis üyelerimizin  Tel Aviv kardeş şehrin iptalini istemesiyle ortaya çıkan olayda Gazze'nin  kardeş şehir kabul edilmesi takdire şayandır ama yetmez" dedi. 

"TEL AVİV KARDEŞ ŞEHİR OLMAKTAN ÇIKMALI"

Dağ şunları kaydetti: 

İzBB Tel Aviv'i kardeş şehir olarak devam ettirmemelidir. Bugün yönetimde biz olsaydık 31 Mart'ta hemşehrilerimiz bu yetkiyi bize verseydi bugüne kalmazdı, Tel Aviv kardeş şehir olmaktan çoktan çıkmış olurdu. Grubumuzun mücadelesiyle İzBB'nin gerekli adımları atacağını düşünüyoruz. 

"CUMHUR İTTİFAKI MASADA KURULMADI"

Cumhur İttifakı masalarda kurulan bir ittifak değildir, masa altından birbirine tekme atarak, masa üstünden birlik beraberlik içinde gibi verilen mesajlarla ortaya konulan bir ittifak değildir. 15 Temmuzda meydanlarda kurulmuş ittifaktır. İlkerler üzerine kurulmuştur. Cumhur İttifakı sadece kurulmasıyla değil politikalarıyla yepyeni bir anlayışı ülkemize kazandırmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle kazanılan seçimler en büyük kazanım olmuştur.  Cumhur İttifakı oluştuktan sonra ortaya çıkan durumlara bakalım. Birileri Suriye'de iç karışıklık oluşturduğunda hemen sınırlarımızda teröristan kurma niyetindeydiler. Biz onlara 3 operasyonla engel olduk. Karabağ zaferi, Afrika açılımı, Libya'da tarihi değiştiren yapılan hamleler, Türk Devletleri teşkilatı, Savunma Sanayi, mavi Vatanla birlikte hidrokarbonları çıkartarak Türkiye'yi ve KKTC'yi bundan uzak tutmaya çalışan hamleler, güçlü devlet olarak ortaya koyduğumuz irade. Biz 15 Temmuz'da da büyük milat yaşadık, bu meydanlarda kurulan bu ittifak, birilerinin bazı suç ortakları gibi ifadelerle bir yerlere götürülebilecek bir durum değildir. Bunu herkesin böyle bilmesinde fayda vardır. 

"KAMPANYAMIZ YURTDIŞINA BİLE KONUŞULUYOR"

Büyükşehir seçimi geçirdik, 30 ilçemizde canla başla uğraş verdik. Biz daha farklı netice almak istedik. Bunun için ciddi mücadele verdik, çok heyecanlı bir çalışma yaptık. İlk adaylık açıklanıp İzmir'de toplantı yaptığımızda 'Hep beraber keyif alacağız' demiştim. Hiçbir şey keyfimizi bozamayacak, öyle keyifli kampanya yapacağız ki İzmir'den verdiğimiz ses sadece İzmir'den değil Türkiye'nin tamamından ve yurtdışından da duyulan bir durum ortaya çıkartacak. Öyle olmadı. Ama iyi netice alacak çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Nereye giderseniz gidin, yurtdışında bile burada yaptığımız çalışmalar insanlar tarafından anlatılıyor, dilden dile konuşuluyor. Bu bize yetmez. Sonuçta ortaya bir tablo çıktı, bu tabloda bize düşen görev muhalefette kalıp, etkili muhalefet yapmak. Bugün Büyükşehir'de katılımın bu kadar düştüğü dönemde 977 bin insan bize oy vermişse, biz belediyeyi kazanalım diye oy verdi. Demokrasinin de gereği olarak bu çıkan netice, bize oy verenlerin hakkını, hukukunu savunma görevi doğuruyor. 

"BÜYÜKŞEHİR'DE YÖNETİLEMEME SÖZ KONUSU"

İzmir'in kronik sorunlarını çözmek için  günü kurtaran işler bize yetmez. İşçilerle ve memurlarla ilgili sürecin hem iletişimin hem hak hukuk sürecinin yönetilmemesi, Hamza Dağ gelirse hepinizi işten atacak deyip atıyorsanız, Hamza Dağ SDS'leri ödemeyecek diyerek şimdi siz yapıyorsanız yönetilememe baş göstermiş durumdadır. 

"BEN GELSEYDİM 90 DAKİKA UYGULAMADAYDI"

Ben 90 dakikayı ilk vadedenlerden  biriyim. İzmir'de kesinlikle uygulanmalıdır. Ben söz verirken teşkilatımızın boynunu önüne eğecek bir söz vermedim, büyükşehir belediyesi İZBAN, ESHOT, UZULAŞ, İZDENİZ kim ne kadarını yüklenecekse 90 dakika uygulaması hayata geçmelidir. UKOME toplantısı olağanüstü olacak diyerek daha komisyonda görüşmeden gündeme getirmeniz iyi niyetli değildir. Biz 90 dakikanın hayata geçmesi için üstümüze düşeni yapmayı hazırız. 1 Nisan sabahı biz yönetimde olsaydık 90 dakika uygulaması hayata geçmişti, su tarifesinde de yüzde 50 indirime gitmiştik. 

TUGAY'A ÇAĞRI: FEZLEKEYSE FEZLEKE İZBETON'UN ÜSTÜNÜ ÖRTME!

İZBETON bu şehirde altyapı işini çözmesi gereken bir kurum. İnsanlar araçların alt takımlarını yapmaktan yorulduk diyor ama İZBETON bunu yapmak yerine kooperatif gibi garip garip işlere girdi. Seçim gününe müteahhitlere çekler kesilmiş, bunlar ödenmedi müteahhitler belediyenin kapısına dayandı. 30 milyona yakın çek karşılıksız kaşeli oldu sonra ödendi. Önceki dönemim üstünü örtelim diyemezsiniz. İzmir'e yol hizmeti üretmesi gereken bir kurumun bu kadar borçla kalmasının sebebini örtemezsiniz, fezlekeyse fezleke bunu yapmak zorundasınız. Eğer İzBB bu kardeşinize nasip olsaydı, inceleme, araştırma, soruşturmayı yapacak tüyü bitmemiş yetim hakkını İZBETON vasıtasıyla birilerine yedirmeyecektik. Şimdiki yönetim de bunu yapmak zorundadır. Yukardan talimat gelip, kol kırılır yen içinde kalır deseler de İzBB Başkanının bu işin sütüne gitmesi gerekmektedir.