AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Sabah YouTube kanalına konuk oldu. Dağ, erken seçim açıklamalarına değindi, partinin böyle bir planı ve gündemi olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un erken seçim ile ilgili tarih vermesini de eleştiren Dağ, "Bir başdanışmanın değerlendirmesinden daha öte partinin istişare etmesi gereken bir nokta. Kararı parti verir." dedi. Dağ, bu tarz açıklamaların partiye de ülkeye de zarar verdiğini söyledi. Dağ, teğmenlerin kılıçlı yemini, partinin tabandan koptuğuna dair eleştiriler, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan açıklaması ve CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarını sevmediğine dair sözlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AK PARTİLİ DAĞ: 30 MART GECESİ HİÇBİRİMİZ BÖYLE BİR SONUÇ BEKLEMİYORDUK

AK Parti Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı süreci ve seçim sonuçlarına ilişkin soruya, "İzmir gibi bir yerde seçime giriyoruz ve başa baş mücadele ettik. 30 Mart akşamı sorsanız 10 kişiden 9'u böyle bir tablo beklemezdi. Biz Büyükşehirde başa baş bir tablo bekliyorduk. Daha fazla ilçe alacağımızı düşünüyorduk. Aldığımız oy ilk defa Türkiye genelinin üzerinde oldu. Bu tarzın, bu şeklin İzmir'de bir karşılık bulduğunu görüyoruz. Buradan üstüne koyarak devam etmeliyiz." dedi.

"CEMİL TUGAY ŞOK OLDUK DİYOR DA ŞOK OLUNACAK BİR ŞEY YOK"

İzmir Körfezi'ndeki deniz kirliliği, yoğun koku ve çevre felaketi ile ilgili CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni eleştiren Dağ, Başkan Cemil Tugay'ın, "Ağustos ayında deniz bir anda renk değiştirdi, biz de şok olduk" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.

Dağ, şunları söyledi:

Körfez'deki durum, perşembenin gelişi, çarşambadan belli zaten. Kocaoğlu döneminin başından beri konuşulan bir konu. Siz tedbir almadan sadece izlerseniz şok olursunuz tabi. Demek ki 9 aylık süreçte Körfez ile ilgili bir derdiniz, çalışmanız olmadı. Yeni bürokratlarınız adapte olmadı. Burada şok olacak bir durum yok. Bu söz çok da mantıklı değil.

"BELLİ ÇEVRELER YEŞİL VE AĞAÇ KONUSUNDA HEP BİZİ SORGULATIR, BODRUM, KUŞADASI, URLA HANGİ PARTİDE?"

Dağ, sahil kentlerindeki sahilleri kaplayan binalar, Körfez'deki çevre felaketi başta olmak üzere CHP'ye sert eleştiriler yöneltti.

Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yıllarca bu ülkeyi yönettik, yönetiyoruz da... Bazı çevreler, yeşil, ağaç, bu konularda bizi sorgulatır. Gençlere de sorgulatmak için ellerinden geleni yaparlar. Bugün sahil şeritlerine bakın, binalaşma hadsafhada. Çeşme'de, Bodrum'da, Urla'da, Kuşadası'nda böyle. Bu belediyeler kimde? Bu çevrelerin en büyük mahçup olacakları konu Körfez'deki çevre felaketidir. İstanbul'da kesilen 112 ağaçtır. Vaniköy'de peşkeş çektikleri yerdir. Bir insan imtihan edilmediği bir konuda sorguya çekilmez. Göreve geldiğinizde ortaya çıkardığınız tablo, Körfez'deki çevre felaketi. Burada çok net bir tablo var.

"BİR İŞ TOPLUMSAL OLMUŞSA SİYASİDİR"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, "Hükümet, Körfez meselesini siyasileştiriyor" sözlerine de yanıt veren Dağ, "Bir iş toplumsal olmuşsa siyasidir zaten. Siyasetin konusudur. Siyaset yapmamızda bir sebep var. Toplumsal hadise haline gelen bir konu siyasetin gündemidir. O zaman şunu net söylerim; Murat Kurum, bu sorun için İzmir'e geldiğinde neredeydin? Yurt dışında bir programa gidiyor olması manidar. Temizlemek için önce Körfez'in temizlenmesi gerek. Kanalizasyonu hala Körfez'e deşarj ediyorsunuz. Yok diyemezsiniz, bilgisi bize geliyor. Masa etrafına oturulur, ama önce iyi niyet göstermelisiniz. Ne yapacağınıza dair bir şey söylersiniz. Ben hiçbir şey yapmadan kirleteyim, siz temizleyin. Böyle bir şey olmaz.

"CEMİL TUGAY, TUNÇ SOYER VE AZİZ KOCAOĞLU'NU BİR İZMİRLİ OLARAK SEVMİYORUM, BU KADAR NET"

Cemil Tugay, Tunç Soyer ve Aziz Kocaoğlu'nu sevmediğine dair sözleri üzerine başlayan polemiğe de değinen Hamza Dağ, "Ya şimdi insani ilişki yönünden hepsiyle bir ilişkimiz var. Benim kast ettiğim bu değil. İnsani ilişki bundan önce de kurduk, bundan sonra da kurarız. Kast ettiğim net olarak şu; kardeşim biri 15 yıl, biri 5 yıl, diğeri de 1 yıldır yönetiyor. Ne olacağı da belli. Israrla bahane üreterek bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu işgal ettiğiniz gibi, hizmet etmeyerek de şehrin önünü tıkıyorsunuz. Bu sebeple ben bir İzmirli olarak, şahsen Hamza Dağ olarak değil, 4.5 milyon İzmirlinin oy verse de büyük çoğunluğunun bu duyguda olduğunu hissederek söylüyorum. Bu şehirde bahane üreterek iş yapmadığınız için bir İzmirli olarak sizi sevmiyorum. Yoksa iş hukuku başka. İsterlerse iş hukukunu yine kurarız. Ama mesele bu kadar basit değil, sığ değil, derinliksiz değil." dedi.


"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZ VAR, GEÇMİŞTEKİ YOL VE YÖNTEMLERİ DENEYECEK DEĞİLİZ"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'Öcalan' çıkışını değerlendiren Dağ, "Bu sürecin adını koymak gibi bir durumumuz yok. Önceki tecrübelerimiz bize nasıl davranmamız gerektiğini gösteriyor. Amaç terörsüz Türkiye'ye ulaşmak. Daha önce de bazı yol ve yöntemler denendi, bunları deneyecek değiliz. Ama terörsüz Türkiye için atılacak adımları da Cumhur İttifakı olarak değerli buluyoruz." ifadelerini kullandı.

"ANAYASA YETERLİ OLSA BU KADAR DEĞİŞİKLİĞE GİTMEZDİ"

Anayasa çalışmaları ile ilgili soruya da yanıt veren Dağ, şunları söyledi:

Anayasa her zaman için siyasetin gündemi olmak zorunda. Toplumun gündemi anayasa mı diyorlar. Tabi ki değil. Ekonomi, dış politika gündem. Ama anayasadaki eksiklikleri biz siyaset yapanlar ve devleti yönetenler daha ciddi anlamda fark ederler. 1982 anayasası darbe anayasasıdır. Yeterli bir anayasa olsa bu kadar değişikliğe gitmezdi. Her bir değişiklik de krizden sonra oldu. Siyasi partiler ile oturalım, anayasayı çalışalım, konuşalım. Matematiksel olarak çok mümkün değil. Bugün olmaz, yarın olur, 5 yıl sonra olur. Ama hiç konuşulmamasından ise konuşmak iyidir. Bahçeli'nin anayasa çıkışının seçimlerle ilgisi yok. Bu düşünce mantıksız.

"ERKEN SEÇİM GÜNDEMİMİZDE YOK, OLURSA DA BUNA PARTİ KARAR VERİR"

Erken seçim söylemlerinin artması ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'u, "2027'nin ikinci yarısında seçime gidilir" sözlerini değerlendiren Hamza Dağ, "Bizim gündemimizde şu an kesinlikle bir erken seçim yok. Bizim gündemimiz şu anda öncelikli olarak ekonomi. Milletimizi hayat pahalılığı ve enflasyondan kurtaracağız, bizim esas gündemimiz bu. Terörsüz Türkiye hedefimiz bir diğer gündemimiz. Dış politikadaki hareketlilik bir başka gündemimiz. Bizim şu an seçim diye bir gündemimiz yok. Öyle bir gündem sözkonusu olursa partimizin MYK'sı ve MKYK'sı var. Orada konuşulur, karar alınır. Bu bir başdanışmanın değerlendirmesinden daha öte partinin istişare etmesi gereken bir nokta. Daha önümüzde 2025, 2026, 2027 var. Atmamız gereken çok adımlar var. O yıllar geldiğinde, partide istişare edilerek, partinin vereceği bir karardır." dedi.

"BU AÇIKLAMALAR PARTİYE DE ÜLKEYE DE ZARAR VERİYOR"

'Bu açıklamalar partiye zarar veriyor mu?' sorusuna da yanıt veren Dağ, "Partiye de, ülkeye de zarar veriyor. İş dünyası da olumsuz etkileniyor. Herkes işini gücünü buna göre ayarlıyor. Herkes planını 2028'e göre yapsın. Bu tartışmalar ülkemiz ve istikrarımız açısından doğru tartışmalar değil" ifadelerini kullandı.

PARTİ İÇİNDE ÖZELEŞTİRİ YAPILDI MI? SÖYLEM DEĞİŞMELİ Mİ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bu CHP, bu haliyle nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor. Bunun müsebibi olarak bizim kendimize bakmamız lazım" şeklindeki özeleştirisini değerlendiren Dağ, şunları söyledi:

Cumhurbaşkanımızın tespitleri hep tam yerinde olmuştur. Referandumdan sonra da mental olarak yorgunluk var demişti. Cumhurbaşkanımız tüm verileri değerlendirip, grup toplantısında da bunu söyledi. CHP çok iyi kampanya mı yaptı, CHP'nin adayları mı çok iyiydi, Özgür Özel çok mu umut verdi? Yok. Milletimiz, bu tarafa bakıp, 'Size umutlanıyorumi siz bir şey yaparsınız' değil, bize dönerek, 'Zor durumdayım beni anla, başka tarafa gidiyor değilim, beni gör ve sorunlarımı çöz' mesaj buydu. Biz bu mesajı aldık, efor da sarf ediyoruz. En büyük sorun enflasyon. Dezenflasyon süreci başladı. Oransal olarak daha fazla düşmesini bekliyorduk. Orada bir direnç görünüyor ama aşağı yönlü enflasyon sürüyor. Biz merkez partisiyiz. Zaman zaman badireler yaşadık. Sertleştiğimiz oldu, Gezi'de, 17/25'te... AK Parti, 7 bölgeden oy alan ve teşkilatlanması olan bir partidir. AK Parti, bu ülkenin her kesiminden insana sahiptir.

"GERGİNLİK YAPMAKLA İLGİLİ HEP BİZİ SUÇLADILAR AMA GERGİNLİĞİ YAPANIN KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP'Sİ OLDUĞUNU HERKES GÖRDÜ"

Ülkede gerginlik yapma noktasında hep bizi suçladılar ama gerginliği yapanın Kemal Kılıçdaroğlu CHP'si olduğunu hep birlikte gördük. Bizim başlangıçta bulunduğumuz yer neresiyse, merkez parti olma noktasında hala oradayız.

SEÇİM SONUÇLARI SONRASI İLK MYK'DA CUMHURBAŞKANI İLE KONUŞULANLARI İLK KEZ ANLATTI

Seçim sonuçlarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın topladığı ilk MYK'da neler yaşandığını ilk kez anlatan Hamza Dağ, dikkat çeken bir diyaloğu da aktardı:

O toplantılar kolay toplantılar değil. Herkesin bir birimi var, bölgesi var, bunların mesuliyeti var. İlk olarak milletimize karşı mesuliyet, sonra Genel Başkanımıza karşı mesuliyet var. Genel Başkanımıza her türlü tasarrufta bulunma konusunda ifadelerde bulunuyoruz zaten. Değişim konusunu biz çok rahat ifade ederiz. Bu davaya hizmet diyorsak, bu fayda bir yerde olacak değil. Bu fayda her yerde olabilir.

O zaman şöyle özel bir şey söyleyeyim; Cumhurbaşkanımız MYK'da, 'Görev almak kadar fedakarlıkta önemlidir' dedi. Ben de çıkıp, diğer arkadaşlarla beraber, 'Biz, sizin vesileniz ile bu kadar görev aldık. Bugün bir görevimiz olmasa da, bu görevler partimize ve davamıza hizmet etmek için yeterlidir. Çünkü bu görevler bizi bir aktör haline getirmiştir. Bir görevim olmasa da, insanlara faydalı olmak için hizmet edebilirim. Burada sizin bulunacağınız bir tasarruf da bizim için bir fedakarlık değildir. Duruşunuz, bakışınız, bizim için bugüne kadar nasıl önemliyse bundan sonra da öyledir' dedik. Değişimler bundan önce de oldu, bundan sonra da olur. Bu konuda en tecrübeli isim Cumhurbaşkanımızdır. O zamanı gelince en doğru olanı belirler.

'AK PARTİ TABANDAN KOPTU' ELEŞTİRİLERİ

'AK Parti tabandan koptu' eleştirileri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Dağ, "Yaşanan bazı hadiseler tortular bırakıyor. Ama taban, millet, seçmenimiz biliyor, diğer partilere bakınca yine en fazla halka temas eden partinin AK Parti olduğunu görüyorsunuz. Milletimizin yine en fazla beklentisi bizden. Bizim milletimizden kopmak gibi bir durumumuz olamaz. Milletimize dokunmadığımız bir hayat bizi mutlu etmiyor. Ben AK Parti ortalaması bir adamım, en hoşuma giden şey Kemeraltı'nday yürürken insanlarla konuşmak, gittiğimiz yerde insanlara dokunmak. Partililer ile konuşarak değil, vatandaş ile konuşarak öğrenirsiniz." dedi.

"ELİTİST OLAN CHP'DİR, O TABANA HİTAP EDEN DE CHP'DİR"

Dağ, CHP'ye de bir göndermede bulunarak, "Elitist olan parti CHP'dir. Oy aldığı kitle de orasıdır. Hitap ettiği taban da orasıdır. Bizim tabandan kopma gibi bir lüksümüz ve durumumuz yok" ifadelerini kullandı.


TEĞMENLER MESELESİ: CHP, ORDU ÜZERİNDEN BİZE OPERASYON MU ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR?

Teğmenlerin kılıçlı yemini sonrası başlayan tartışmalar ve disiplin sürecini ele alan Dağ, şunları söyledi:

Program akışı bellidir. Bu akışın dışına çıktığınız da, size yapmamanız ifade edildiğinde, siz yaparsanız bu disiplin meselesidir. Cumhurbaşkanımız 3 hanımefendinin birinci olmasından mutluluk duymuştur. Bunu MYK'da da söyledi. Subay olan kişi nereden baksanız 40 sene orada olacak. Disiplinsizlik var mı diye sorduğunuz da kimse yok diyemiyor. CHP, ordu üzerinden operasyon mu çekmeye çalışıyor? CHP, bazı olaylar olunca darbeci kodlarına geri dönüyor. Kodları kendilerini ele veriyor. Ordu ve yargı ile ilgili konu olunca kendilerini ele veriyorlar. Ortada bir disiplinsizlik olduğu görülüyor. Kararı etkilemek istemem ama bu görülüyor.