Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı 3. Bileşimi Başkan Cemil Tugay idaresinde gerçekleştirildi . Mecliste İzBB’nin 2024 yılı faaliyet raporu ve belediye iştiraki olan ESHOT Genel Müdürlüğü 2024 yılı faaliyet raporu görüşüldü.
KOCABAŞ: “BU HASTA ŞEHRE NEŞTER VURABİLDİN Mİ?”
AK Parti Grubundan Nail Kocabaş Büyükşehir’in faaliyet raporuna ilişkin görüşlerini açıkladı. Kocabaş’ın açıklamaları şöyle:
Bugün burada, bu kürsüde, sadece bir yılı değerlendirmeyeceğiz. Bugün burada, İzmirli heşehrilerimizin emanetini, İzmir’in geleceğini, bu aziz şehrin talihini konuşacağız. İzmir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Güzel İzmir' dediği, milletimizin gözbebeğidir. Ama ne yazık ki yıllardır ihmalle, ilgisizlikle ve beceriksizlikle yönetilmiş; potansiyeli heba edilmiş, hizmete susamış bir şehir haline getirilmiştir. Sayın Başkan, adaylık döneminde ‘ben doktorum bu şehri iyileştireceğim’ cümlesini kurmuştu. Bakın, bu cümle aslında bir itiraftır. Sayın Başkan daha o günlerde, bu güzel şehrin hasta olduğunu kabul ediyordu. Peki soruyoruz: Bu şehri kim hasta etti? Elbette ki yıllardır İzmir’i yöneten, aynı zihniyete mensup, CHP’li belediye başkanları! İzmir’i yıllardır ihmalle, ilgisizlikle, vizyonsuzlukla yöneten bir anlayış, bu güzelim şehri adeta kangren etmiş, sorunlar iç içe geçmiş, çözümsüzlükler kader haline gelmişti. Ve şimdi, bir yıl önce göreve gelen Sayın Cemil Tugay’a soruyoruz: Sözünü tuttu mu? Bu hasta şehre neşter vurabildi mi? İzmir’in kangren olmuş sorunlarına gerçekten bir müdahale yaptı mı? Gelin, bu soruların cevabını lafla değil, icraatla arayalım. Bu kürsü, bugün hesap günüdür. Bugün İzmir halkı adına soruyoruz ve hesabını istiyoruz!
“YATIRIM YAPIYORMUŞ GİBİ YAPMIŞLAR”
Şimdi gelin, rakamların diliyle konuşalım. 2024 yılı için İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi tam 45 milyar TL olarak belirlendi. Ve bu bütçenin yüzde 41’i, yani 18 milyar 623 milyon TL’si, yatırımlara ayrıldığı ifade edildi. Büyük laflar edildi, 'yatırım yılı' dendi. Ama ne oldu? Faaliyet raporuna bakıyoruz: Gerçekleşen yatırım harcaması 16 milyar 221 milyon TL. Yani, kağıt üzerinde yatırım için ayrılan paranın yaklaşık 2.5 milyar TL’si buhar olmuş! Bu, İzmir’in kaybolan umududur, bekleyen projesidir, ötelenen hizmetidir! Eğer bu 16 milyar gerçekten yatırımda kullanılsaydı, bugün İzmir’in dört bir yanında yeni alternatif yollar, modern otoparklar, yeşil alanlar, kent ormanları, kentsel dönüşüm şantiyeleri, battı-çıktılar, üst geçitler, alt geçitler görürdük. Ama yok! Çünkü o yatırımlar sadece rakamlarla, sadece kağıt üzerinde kaldı. Yani değerli arkadaşlar, ne yapmışlar biliyor musunuz? Yatırım yapıyormuş gibi yapmışlar.
“HİZMET ÜRETMEME İSTİKRARI VAR”
Faaliyet raporunu incelerken istikrarı koruyan birkaç husus gözüme takıldı. İstikrar derken olumlu olarak algılamayın. Temel bir belediyecilik hizmeti nasıl yıldan yıla azaltılır, bunun örneğini, sizlerin hazırlamış olduğu belgelerle vereceğim. Faaliyet raporunu incelediğimizde bazı başlıkların istikrarlı bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Ama bu istikrar, bir başarı hikâyesi değil. Bu istikrar, hizmet üretmemenin, sorunları çözememenin, vatandaşa kulak tıkamanın istikrarıdır!
En temel belediyecilik hizmeti nedir? Yol yapmak, yol onarmak!
Ama gelin görün ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu temel hizmeti bile her yıl daha az verir hale gelmiş. Buyurun rakamlar elimizde:
• 2019 yılında: 1 milyon 757 bin ton asfalt dökülmüş.
• 2020: 929 bin 691 ton.
• 2021: 958 bin 791 ton.
• 2022: 773 bin 612 ton.
• 2023: 662 bin 563 ton.
• Ve 2024: Sadece 473 bin 797 ton!
Yani düşüş her yıl artarak devam etmiş. Şimdi bakın, 2024 yılı için hedef 1 milyon 100 bin ton. Gerçekleşen ise bunun yarısı bile değil! Peki bu 473 bin tonun ne kadarı İzmir’in merkez ilçelerine atılmış? Sadece 287 bin tonu. 4,5 milyonluk İzmir’de, 3 milyondan fazla hemşehrimizin yaşadığı merkez ilçelere reva görülen asfalt bu! Ama billboardlara, afişlere, sosyal medyaya gelince ne yazıyor? “İzmir’in dört bir yanına 1 milyon ton asfalt atıyoruz” Attığınız değil, vaat ettiğiniz asfalt reklam panolarını kaplamış! Gerçekte ise İzmir’in dört bir yanı çukurla dolu! Lastik patlatan, alt takım dağıtan, kazalara neden olan yollarla!
“SÖZLER TUTULMADI, BELGESİ VAR”
İzbeton’un elinde 3 adet asfalt plenti var. Bu tesisler saatte toplam 750 ton asfalt üretebilecek güçte. Günde sadece 20 saat çalışsalar, 15 bin tonluk günlük kapasiteye ulaşıyorlar. Yılda 200 gün çalışsalar, ortaya tam 3 milyon tonluk üretim potansiyeli çıkıyor.
Bu, sıradan bir rakam değil. Bu, İzmir’in tüm yollarını baştan sona yenileyebilecek bir kapasite demektir. Ama ne olmuş? Üretilen asfalt sadece 473 bin ton. Yani tesis var, teknoloji var, imkân var — ama ne yazık ki hizmet yok! Bugün İzmir’in dört bir yanı bozuk yollardan geçilmiyor. Binlerce noktada asfalt onarımı bekleniyor. Üstelik sadece ara sokaklar değil, ana arterler bile alarm veriyor.
Üst kaplama neredeyse yok. Bazı yollar öyle bir hâlde ki, artık yama değil, yeniden yapım gerekiyor!
Peki, Sayın Başkan ne yapıyor? Kapasiteyi kullanmıyor. Tesisleri çalıştırmıyor. Şehrin altyapısını göz göre göre çürümeye terk ediyor! Bizim meselemiz asfalt değil, zihniyettir! Sorun tesisin çalışmaması değil, vizyonun olmamasıdır! Çünkü bu şehirde artık bir irade boşluğu vardır! İzmirli hemşehrilerimiz, bu ihmalkârlığı hak etmiyor. Vatandaşımız, bu beceriksizliğin bedelini çukura düşen arabasıyla, bozuk yolda yürüyen çocuğuyla ödüyor! Ve bitmedi… Parke kaplama yollar! 2023’te yapılan 746 bin metrekareden, 2024’te 142 bin metrekareye düşmüş! 7 kat düşüş! Hedefiniz 1 milyon metrekareydi, gerçekleştirdiğiniz 142 bin. Bu, sadece başarısızlık değil, aynı zamanda İzmirliye karşı verilen sözlerin tutulmadığının belgesidir!
“SÜT KUZUSUNA YAZIK OLDU”
Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, Bu kürsüde defalarca söyledik. Biz AK Parti Grubu olarak, mesele hizmetse, mesele milletin hayrınaysa, nereden geldiğine bakmadan doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini biliriz. Bakın, TBMM’de bir dönem sizin grup başkanvekillerinizden biri şöyle demişti:
“Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok.”
İşte sizin siyaset anlayışınız bu! İnatla, ideolojiyle, millete rağmen siyaset! Ama biz öyle değiliz. Biz, İzmir’e faydalı her işi alkışlarız. Takdir ederiz. Hakkını veririz. Mesela... Süt Kuzusu Projesi! Aziz Bey döneminde başlamıştı. Güzel bir projeydi. Dedik ki; “Doğru bir iş yapılıyor, destekliyoruz.” Ama ne oldu? Yine elinizde çürüttünüz. Yine sürdüremediniz.
Bakın şimdi rakamlara:
• 2021’de 14 milyon litre süt dağıtılmış.
• 2022’de bu rakam 8 milyona düşmüş.
• 2023’te yine 8 milyon litre.
• Ve 2024’te sadece 4.3 milyon litre süt!
Üstelik bu yıl için kendi belirlediğiniz hedef neydi? 10 milyon 400 bin litre! Ulaştığınız ne? Yarısı bile değil! Bu projeye reklam yaparken değil, uygularken sahip çıkılmalıydı. Ama siz bu güzel işi bile sürdüremediniz. Yazık oldu. Gerçekten yazık!
“ESTETİK DEĞİL, NEFES MESELESİ”
Büyükşehirlerde yeşil alan, sadece bir estetik değil; bir nefes meselesidir, bir sağlık meselesidir. Betonun, trafiğin, kalabalığın içinde vatandaşımızın nefes aldığı, çocuklarımızın oynadığı, yaşlılarımızın yürüdüğü o kıymetli alanlardan söz ediyoruz. Peki, İzmir'de tablo ne? 2023 yılında kişi başına düşen aktif yeşil alan: 17,3 metrekare. 2024 yılına geliyoruz, kişi başına düşen aktif yeşil alan ne olmuş? 17,6 metrekare. Yani bir yılda sadece 0.3 metrekare artmış! Bu artış, İzmir gibi bir metropol için son derece yetersizdir. Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan yeşil alan miktarıyla bu rakamlar arasında ciddi bir uçurum vardır.
“İZMİRLİLER KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURU”
İzmir’de bir deprem gerçeği var. 2020 depreminde, 117 canımızı yitirdik. İzmir’in doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, altı ve üzerinde deprem üretebilecek 17 fay hattının, aktif fay hattının olduğunu hepimiz gördük ve hepimiz biliyoruz. Gerek İzmir’de, gerek çevremizde meydana gelen en ufak bir sarsıntıda ve depremde hepimiz ciddi korkular yaşıyoruz. İzmir’de yapı stoğunda problem var, çarpık yapılaşma var. İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor. Geçmişte de şimdi de salon toplantıları yapmaktan öteye geçemiyor. Faaliyet raporunuza yazdığınız ‘Kentsel dönüşüm çalışmalarımız 6 bölgede 248 hektar alanda devam etmektedir’ ifadesini gördük. Devam eden değil de duran inşaatlarını söyleseydiniz daha doğru olurdu. Duran Adam vardı, İyi bilirsiniz! Hatırlarsınız. İşte, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümde başladığı inşaatlar, aynen o şekilde duruyor, hareket etmiyor. Gidip o duran inşaatlarından fotoğraf çekip, göstermek için buraya getirecektim. Büyükşehir’imiz, şantiyeleri gezip faaliyet raporuna koymuşlar. Yarım kalan, bitirilemeyen, duran inşaatları fotoğraflayıp koymuş. Faaliyet raporunu incelediyse CHP’li Meclis Üyesi arkadaşlarımız görmüştür.! İZBETON aracılığıyla İzmirli hemşehrilerimizi mağdur eden Kooperatif rezaletine tekrar girmeyeceğim, bol bol zaten konuşuyoruz. Hani şimdi kooperatif modelinden Ege Şehir Planlama A.Ş.’ye geçiyorsunuz ya konut yapmak için. O Ege Şehir Planlama, 3 sene önce Büyükşehir çalışanlarımıza ev yapmak için inşaata başladı ya. Daha yarısına bile gelemden çalışmalar durdu. 2 ay önce gittim fotoğraflayıp şantiyenin aşamasını burada gösterdim. Durum ortada. Ayrıca, Büyükşehir’in binasının akıbeti belli değil. İnsanlar kendi evini yapamayan, kendi çalışanın evini yapamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümü ne kadar yapar diye sorar.
“YILLARDAN BERİ BİTİRİLEMEYENLER”
Güzel İzmir’imizi yarım kalan, bitirilemeyen hizmetler şehri yaptınız. Neden bunu söyledim. Bakın, Karşıyaka Mevişehir’de, kentin göbeğinde bir beton yığını var. Kaderine terk edilmiş Opera binası var. İzmir’in sanat merkezi iddası ile yola çıktınız, şimdi utanç vesikası olarak orada güdük bir vaziyette orada duruyor. 2016 yılında, Halkapınar Yeraltı Otoparkı ihalesi sonuçlandı ardından işlere başlandı. Orada 2 güvenlik görevlimiz de heyelan sonrası hayatlarını kaybetti. Kendilerine tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. İşlere başlarken bol bol haber, duyuru, PR çalışması… Sonuç, hala bitilemedi. Buca Onat Tüneli. Yıllar geçti. Bir ara iş durdu, tünelin içinden otlar bitmeye başladı. 10 yıl oldu, daha bitmedi. Şirinyer Parkı Sosyal Tesisleri, 2017 faaliyet raporundan itibaren projesi hazırlanıyor olarak geçiyordu. 2024 faaliyet raporunda ‘’Yükleniciden keşif-metraj çalışmaları istenmiş proje tamamlanmıştır.’’ İfadesi geçti. 8 yılda projesini tamamladıysanız, siz düşünün artık kaç yılda bu proje hayata geçirilecek! Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Faz’ı 9 yıldır bitirilmedi. Bu ay sonu, açılacağını söylediniz. 10. yıla girmeden bitirilmesi, takdire şayan! Sayın başkanın Körfezde halk plajları hayali vardı, vatandaşa ‘Siz simitleri hazırlayın’ demişti adaylığında. Buradan tekrar soralım Sayın Başkana, ‘simitler hazır, ne zaman körfeze girilecek?’’ Sayın Başkan, bir şehri yönetmek, sadece projeler yapmakla değil, onları gerçekleştirmekle olur. İzmir, yarım projelerin değil, tamamlanmış hizmetlerin şehri olmalıdır.
“YOKLARI OYNADINIZ”
2023’te 28 bin sokak hayvanı kısırlaştırılırken 2024’te 24 bin 759 sokak hayvanı kısırlaştırılmışsınız. ‘’İzmir Büyükşehir Belediyesi kısırlaştırma çalışmalarına hız verdi’’ diye basına haber servis ediyorsunuz ama gerçekte frene basmışsınız! 2024’te 10 kilometre bisiklet yolu yapacağı hedefi koymuşsunuz yapılan SIFIR kilometre. Hatta biz buna eksi diyebiliriz. Tunç Soyer’in yaptığı Alsancak DEÜ Rektörlük yanı yolda kaldırdı, bisiklet yolunu da kaldırdınız. İlk 180 gün vaatleri diye vaat tablonuz vardı. Biz dedik seçim heyecanı, bekleyelim dedik. Bir yıl geçti; Deniz taksiler faaliyete geçmedi. Akıllı trafik sistemi ile trafik rahatlamadı. Su fiyatlarında indirim değil yüzde yüze varan zam oldu. Yokları oynadınız.
“MECLİSE KATILIM ORANINIZ YÜZDE 36”
Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın meclise katılım süresi ile ilgili 1 yıllık performansına dair çarpıcı verileri paylaşmak istiyorum. Bu rakamlar, İzmir halkına ve belediye meclisine karşı nasıl bir yönetim anlayışının benimsendiğini gözler önüne sermektedir. 39 Meclis oturumunda burada bir araya geldik. 21 oturumda Başkan Cemil Tugay yok. 4 oturumda da Cemil Tugay, meclisi bırakıp gidiyor. Sadece 14 oturumda tam katılım sağlıyor. Sayın Başkan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantılarının %54’üne hiç katılmamıştır. Yani, Meclis’in yarısından fazlasında bulunmamış, İzmir’in en önemli kararlarının alındığı bu çatıya uğramamıştır. Bununla da yetinmemiş, katıldığı toplantıların yüzde 10’nunda ise meclisi yarıda bırakıp çıkmıştır. Kendi isteğiyle aday olup seçildiği bu görevde, üzerine düşen en temel sorumluluklardan biri olan meclis toplantılarına katılmak bile kendisine ağır gelmektedir. Sayın Başkan’ın tam katılım gösterdiği oturum oranı ise sadece yüzde 36’dır. Yani İzmir’in en kritik kararlarının alındığı toplantıların üçte ikisinde ya yoktur ya da yarıda bırakıp gitmiştir.
“MECLİSE KULAĞINI TIKAYAN BAŞKAN İZMİR’E NE VEREBİLİR?”
Sayın Tugay, bu rakamlar sizin İzmir’e ve İzmir halkına olan ilginizin en net göstergesidir. Belediye başkanlığı makamı ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Ancak görüyoruz ki, bu makama oturan kişi şehrin en temel yönetim organına dahi gereken özeni göstermemektedir. Bu mecliste alınan kararların altına imza atmayan, tartışmalara katılmayan, İzmir’in sorunlarına kulaklarını tıkayan bir başkan İzmir’e ne verebilir?
“JET ATAMA JET GÖREVDEN ALMA”
Sayın Cemil Tugay, bundan bir yıl önce göreve geldi. Ancak göreve başlar başlamaz, sanki belediyeyi başka bir partiden devralmış gibi, önceki dönemden kalan neredeyse tüm bürokratları tek tek görevden aldı. Bunları saymakta biz zorlandık, tam bir rakam veremiyoruz. Adeta baştan aşağı değişim oldu! Hadi bunu bir nebze anlayabiliriz. Her gelen kendi kadrosuyla çalışmak isteyebilir. Ama asıl sorun buradan sonra başlıyor. Çünkü Sayın Başkan yalnızca partilisi olan selefinden kalanları değil, kendi atadığı bürokratları da görevden almaya başladı. Üstelik jet hızıyla! Bunu neden yapıyor? Bürokratlar mı yetersiz, yoksa Başkan'ın kararlarında mı bir istikrarsızlık var? Kamuoyunun aklındaki soru tam da bu: Başkan dört dörtlük işler yaptığını düşünüyorsa, kendi seçip atadığı isimler neden görevlerini yapamıyor? Şimdi buradan, tarihe not düşmek adına, yalnızca kamuoyuna açık kaynaklardan ulaşabildiğimiz kadarıyla Sayın Başkan’ın bizzat atayıp, ardından görevden aldığı isimleri sırasıyla paylaşıyorum. Fazlası olabilir, eksiği yoktur. Eksikleri varsa, kendileri buyursun tamamlasın.
Jet atama ve jet görevden alma ile başlıyoruz.
“YÖNETEMİYORSUNUZ”
Başkan Cemil Tugay tarafından İzelman AŞ. Genel Müdürü olarak atanan Umut Tekin, yine Cemil Tugay tarafından bir buçuk ayda jet hızıyla görevden alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından İZSU’ya Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Mutlu Gürler, 2 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından ESHOT Genel Müdürlüğü olarak atanan Turgay Bozoğlu, 5 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden aldı. Başkan Cemil Tugay tarafından Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olarak atanan Fulden Bak, 5 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden aldı. Başkan Cemil Tugay tarafından Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden alınarak Fen İşleri Daire Başkanı olarak atanan Özgür Ozan Yılmaz, 5 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden de alındı. Sayın Başkan, 2 kere görevden alarak, burada bir ilke de imza atmış oldu. Başkan Cemil Tugay tarafından Kültür ve Sanat Daire Başkanı olarak atanan Sedat Kirt, 7 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden de alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından Ulaşım Daire Başkanı olarak atanan Tolga Çilingir, 8 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından İZTARIM Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Ziya Çavdar, 9 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından İnovasyon ve Teknoloji Genel Müdürü olarak Emrecan Durmaz, 10 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden alındı. Başkan Cemil Tugay tarafından Kültür A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Ömer Genç, 10 ay sonra yine Cemil Tugay tarafından görevden alındı. Ve final… Başkan Tugay tarafından 18 Nisan 2024 tarihinde İZSU Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınan Onur Demirci, yine Cemil Tugay tarafından dün yeniden aynı göreve alındı. Yani Cemil Tugay, 'çalışmak istemediği' kişiyi yeniden İZSU'da görevlendirdi. Bu tablo, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönetilemediğinin açık ve net bir kanıtıdır. İzmir gibi büyük ve güçlü bir şehir, bu kadar kısa vadeli düşüncelerle yönetilemez. Kurumsal hafıza, liyakat, istikrar ve öngörü; bir belediyeyi ileri taşıyan temel taşlardır. Maalesef bugün İzmir, bu taşların her birinin tek tek yerinden söküldüğü bir döneme tanıklık etmektedir. Sayın Başkan'a tavsiyemiz şudur: Artık atamalarla değil, icraatlarla anılmak için çaba gösteriniz. İzmir’in kaybedecek bir dakikası daha yoktur.
KİŞİLİ: “GENEL SİYASET YAPMAKTAN ZAMAN BULAMADI”
AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili faaliyet raporuna ilişkin şunları söyledi:
Yeni hizmet döneminin ikinci yılına girdik. Her şeyden önce; temennimizdir ki, çeyrek asırdır kaybeden İzmir’e, bu yıldan başlayarak gerçek, somut hizmet reva görülür. Bu arada, bizler de elbette doğruları söylemeye, yapıcı eleştirilerimizi dile getirmeye, İzmir’in sesi olmaya devam edeceğiz. Üzülerek söylemeliyim ki; Orhan Veli'nin Süleyman Efendisi ayağındaki nasırdan ne çektiyse. İzmir de verilen sözlerin tutulmamasından, plansızlıktan, beceriksizlikten çekti. Ne yazık ki; çöp, çamur, çukur üçlemesi İzmir’in yakasını bırakmadı. Ne yazık ki; körfez kirliliği, arıtma, alt ve üst yapı, trafik gibi sorunlar, büyüyerek varlığını korudu. Ne yazık ki; İzmir’i yönetenler, genel siyaset yapmaktan, hizmet etmeye niyet, zaman ve güç bulamadı! Ne yazık ki; her becerilemeyen işe kılıf bulmak için iktidara yüklenmekten vazgeçilmedi.
“BÜROKRATLARINIZ TALİMATLARINIZI CİDDİYE ALMIYOR MU?
Bakınız Örneğin İZSU… İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi, hizmet niteliği, iş alanı en büyük şirketlerinden. Halka en elzem hizmeti götürüyor. Ama, genel müdürü; açtığı çukurları kapatmak yerine, ben bu şehrin atık suyuyla yağmur suyunu nasıl birbirinden ayırırım matematiği yapmak yerine, kaçağı nasıl önlerim diye düşünmek yerine esnafı boykot ediyor! Hayırdır Sayın Başkan; tıpkı bazı meclis üyelerinizin milletvekilliği hayali kurduğu gibi; bürokratlarınız da önümüzdeki dönem için belediye başkanlığı mı düşünüyor? Öncelik halka hizmet mi, genel siyasette parlamak mı? Mart Meclisinde, 3,5 ay önce açılan bir çukuru gündeme getirmiştim, dönüp talimat vermiştiniz..
Sayın Başkan? Bürokratlarınız talimatlarınızı yeterince ciddiye almıyor olabilir mi? Bu yüzden mi bu kadar sık bürokrat değiştiriyorsunuz.
“SİZDEN SADECE SANAYİ ESNAFI MEMNUN”
Bu arada bir istirhamım olacak. Bu hem benim, hem sizin hem de İZSU Genel müdürünün sınavı olsun! Karşıyaka Demirköprü'de açtığınız o çukur halen kapatılmadı. Kapatma talimatınızı şimdi, şu anda tekrar verir misiniz! Bu kez süre de verin ama! Bakalım ne olacak! En son, Sayın Yıldır da çıkıp verdiği demeçlerden birinde; İZSU genel müdürünün göreve başlar başlamaz soruşturma geçirdiğini, tutuksuz yargılandığını söyleyerek hizmet zafiyetinize bahane ürütmeye çalıştı. Oysa; esas olan kurumlardır, siz sisteminizi kurar, planınızı doğru yapar işi yürütürsünüz. Yani sayın başkan; diyelim ki 10 gün yoksunuz. İzmir’de hayat duracak mı? Sorularımın yanıtı her ne olursa olsun... Ortadaki gerçek şu: İzmir halkı en temel hizmetlerini alamıyor! Bu hizmeti vermekte sorumlu olanlar, sizlerse, kendi arka bahçelerinizde zaman tüketiyorsunuz. Sizin ve ilçe belediyelerinizin memnuniyet anketine baktığımızda memnun olan tek sektör var. O da sanayi esnafı; rot balans, lastik, alt takım ve kaporta işi yapan esnafımız yüzde 80 oranında sizden memnun. Onun dışında herkes 1 yılda bıkmış durumda.
YILDIZ: “BAŞKAN VEKİLİNE MÜDAHELE NEZAKETSİZLİKTİR”
AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız ise şunları söyledi:
Siyasetin yüzde 50’si nezakettir. Ama bu şehrin belediye başkanı muhalefet partisinin grup başkanvekiline müdahale ederse bu nezaketsizliktir. İlk 180 günde su fiyatları düşecek, deniz taksilerin demiştiniz, hiçbirini göremedik. Derdimiz İzmir’in sorunlarını dile dökmektir. Stratejik planda sorunlar dile getirilmişti. Ben buna iki şey daha ekleyeceğim. İlki mali yapı, ikincisi bizi engelliyorlar algısı. 2 buçuk milyar dolar bütçe kullanan bir belediye içler acısı bir halde. İzmir’e yapılan bir haksızlık. Bir deprem planı vardı. Deprem master planı var dediniz, master planı yapmayın, faaliyete geçin. 99 dan beri yönettiğini bu kente bir deprem planınız yok. Cemil Tugay, 1 Nisan’da belediye başkanı seçildiğinde 7.buçuk milyar SGK borcu vardı. Şimdi ise 15 milyar TL’yi buldu.
Çöp mevzusu ortada Harmandalı, Ödemiş ve Bergama ortada. 25 yıldır yönettiğiniz bu kentte teslim ettiğiniz konur sayısı bin 55’ti. Vadettiğiniz yerler bitmez. Sadece kitapçığa yazarsınız. Menemen’de konut yapacaksınız, kim yapacak EGE Planlama. Bu alanda belediye çalışanlarına ev sahibi olma koşulunu biz AK Parti yaptık. İl başkanınız kurduğu kooperatifin başkan yardımcısının sahibi olduğu şirket bu evleri yapıyor, burada sorumlu. Örnekköy’ü batırdı, Uzundere’yi batırdı. Ama bu şirket hala orada duruyor. Herkes kapısının önüne süpürmeli. Benim attığım imzalar için hesap vermeye hazırım.