GÜNCEL

30 Ekim depreminde evleri hasar alanlara kötü haber... Emsal artışına mahkemeden veto!

30 Ekim depreminin ardından Bayraklı ve Büyükşehir Meclislerinde alınan ağır ve orta hasarlı yapıların dönüşümü için kat ve emsal artışı verilmesi mahkeme tarafından reddedildi. Söz konusu planlarla mali gücü olan ve olmayan arasında ayrım yapıldığı ifadeleri kullanılırken, planlarda nüfus, teknik ve sosyal altyapı da bulunmadığı kaydedildi.

Abone Ol

Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - TMMOB Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 18 Ağustos 2023 tarihinde aldığı 30 Ekim depreminde ağır ve orta hasarlı evlere verilen emsal kararına ilişkin açtığı dava sonuçlandı.

“MALİ GÜCÜ OLANLAR VE OLMAYANLAR ARASINDA AYRIM”

Dava kapsamında odalar tarafından, “Daha önce aynı yönde alınan meclis kararının Mahkeme kararı ile iptal edildiği, işlemin aynı yönde olduğu, vatandaşların can güvenliğinin tehlikeye atıldığı, konut hakkının sağlanması açısından mali gücü olanlar ile olmayanlar arasında ayrım yapıldığı, inşaat artışının öngörüldüğü, bunun tüm kenti etkileyeceği, öngörülen nüfus artışının yeni felaketlere neden olacağı, bilimsel araştırma yapılmadığı, işlemin afetin yaralarını saramayacağı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Büyükşehir Belediyesi ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar geçerli olmak üzere alındığını savunarak iptal isteminin reddini talep etti.

MAHKEME İPTAL DEDİ

İzmir 2. İdare Mahkemesi davaya ilişkin kararını vererek, dava konusu işlemin iptaline hükmetti.

Kararda şu açıklamalara yer verildi:

Dava dosyasının incelenmesinden, Bayraklı Belediye Meclisinin 04 Ekim 2021 tarih ve 108 sayılı kararıyla kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 11 Ekim 2021 tarih ve 05.1146 sayılı kararıyla değiştirilerek onanan 1/1000 ölçekli uygulama imar plan notunda "toplam inşaat alanının yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılması; ada bütününde müracaat edilmesi halinde bu oranın yüzde 30 olarak değerlendirilmesi; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinin 1 kattan 2 kata çıkarılıyor olması ve yine ada bütününde müracaat ediliyor olması halinde 3 kat olarak değerlendirilebilmesi" şeklinde değişiklik yapıldığı, akabinde plan notuna istinaden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11 Kasım 2021 tarih ve 05.1286 sayılı kararı ile “İzmir il sınırları içerisinde (Bayraklı Belediyesi sınırları içinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.03.2021 tarihli, 05.301 sayılı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.09.2021 tarihli, 05.1078 sayılı kararları ile uygun görülen alanlar hariç) 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası 7269 sayılı Kanun kapsamında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen ruhsatlı yapıların, can ve mal güvenliği açısından dönüşümlerinin ivedilikle yapılması amacıyla, yapıların dönüşümüne ilişkin yapılacak olan yeni inşaat ruhsatı müracaatlarında; bu binalarda yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanına yüzde 20 ilave edilir.

BİLGİ VE BİLİRKİŞİ RAPORU BİRLİKTE İNCELENDİ

 Yeni yapılacak yapılarda, toplam yapı inşaat alanına ilave edilen yüzde 20 artış; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinden 2 kat fazla olarak kullanılabileceği gibi, taban alanında da kullanılabilir. Ancak taban alanı yapı yaklaşma mesafeleri içerisinde kalmak koşulu ile parsel alanının yüzde 60'ını geçemez.” şeklindeki düzenlemenin onaylandığı, bu kararın iptali istemiyle açılan davada Mahkememizin kararı ile "Bu durumda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11/11/2021 tarih ve 05.1286 sayılı kararı ile yapılan düzenlemenin; İzmir kent bütününe yönelik olarak bölge ve alan ayrımı yapılmaksızın yürürlükteki tüm planların nüfus/donatı alanı öngörüsünü etkileyecek biçimde ve bu yönüyle düzenleyici işlem niteliğinde imar planlarının tamamını etkileyecek usulde inşaat alanı artışı öngörmesine karşın artan nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarına yönelik bir düzenleme içermediği, bu yönüyle Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26.maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olduğu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylı herhangi bir jeolojik-jeoteknik etüde dayalı olarak gerçekleştirilmediği, gerek analiz ve sentez gerekse de düzenlemenin sonuçları açısından yeterli araştırmaya ve öngörüye dayalı olarak gerçekleştirilmediği, bu yönleriyle de planlama tekniğine ve yasal mevzuata aykırı olduğu anlaşılmakla, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, davalı idarenin istinaf başvurusu neticesinde dosyasının İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3.İdari Dava Dairesinin E:2024/786 sayılı esasına kaydedildiği ve henüz karar verilmediği, Büyükşehir Belediye Meclisinin 18/08/2023 tarih ve 05.836 sayılı kararı ile ( iptal edilen 1286 sayılı kararı ile aynı şekilde) "toplam inşaat alanının yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılması; ada bütününde müracaat edilmesi halinde bu oranın yüzde 30 olarak değerlendirilmesi; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinin 1 kattan 2 kata çıkarılıyor olması ve yine ada bütününde müracaat ediliyor olması halinde 3 kat olarak değerlendirilebilmesi" şeklinde değişiklik yapıldığı,

“İNŞAAT VE KAT ALANINA İLAVE”

Akabinde plan notuna istinaden İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Bayraklı Belediyesi sınırları içinde 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası 7269 sayılı Kanun kapsamında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen ruhsatlı yapıların, can ve mal güvenliği açısından dönüşümlerinin ivedilikle yapılması amacıyla, yapıların dönüşümüne ilişkin yapılacak olan yeni inşaat ruhsatı müracaatlarında; bu binalarda yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanına % 20 ilave edilir. Yeni yapılacak yapılarda, toplam yapı inşaat alanına ilave edilen yüzde 20 artış; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinden 2 kat fazla olarak kullanılabileceği gibi, taban alanında da kullanılabilir. Ancak taban alanı yapı yaklaşma mesafeleri içerisinde kalmak koşulu ile parsel alanının yüzde 60'ını geçemez.” şeklinde karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İTİRAZ YOLU AÇIK

Uyuşmazlıkta Mahkememizin "İzmir İli sınırları içerisinde 31/12/2025 tarihine kadar geçerli olmak üzere 7269 sayılı Kanun kapsamında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen ruhsatlı yapılara ilişkin alınan 18/08/2023 tarih ve 05.836 sayılı Büyükşehir Belediye Meclis Kararının alınmasından önce yukarıda yer verilen Mahkememiz kararı uyarınca; İzmir kent bütününe yönelik olarak bölge ve alan ayrımı yapılmaksızın yürürlükteki tüm planların nüfus/donatı alanı öngörüsünü etkileyecek biçimde ve bu yönüyle düzenleyici işlem niteliğinde imar planlarının tamamını etkileyecek usulde inşaat alanı artışı sebebiyle nüfus ihtiyaçları ve teknik ve sosyal altyapı alanlarına yönelik herhangi bir araştırma yapılıp yapılmadığı, bu hususu ortaya koyabilecek herhangi bir raporun hazırlanıp hazırlanmadığının" araştırılması amacıyla yapılan 03/10/2024 tarihli ara kararımıza istinaden davalı idare 28/10/2024 tarihinde dava dosyasına sunulan cevap yazısının incelenmesinde herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, raporun hazırlanmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkeme kararlarının tüm kurum ve kişiler nezdinde bağlayıcı olduğu ve aksine işlem yapılmasının mümkün olmadığı, yine idare mahkemesi kararlarının 30 gün içerisinde yerine getirilmesinin bir zorunluluk olduğu açık olup; davalı idarece Mahkememizin 22/11/2023 tarih ve E:2022/308, K:2023/2012 sayılı kararımızın gereklerinin yerine getirilmeksizin aynı işlemi tesis ettiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan 1.689,70 TL yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu olarak belirlenen 18.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, artan gider avansının davacılar tarafından talep edilmesi halinde derhal, talepte bulunulmaması halinde ise hükmün kesinleşmesinden sonra res'en Mahkememizce davacılara iadesine, kararın taraflara tebliğine, kararın tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi"