GÜNCEL

3 öğrenciyi taciz eden antrenöre ödül gibi ceza

Elazığ’da 4 kız öğrenciyi taciz ettiği iddiasıyla tutuklanan hentbol hocası İ.B.’nin 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında bir çocuk için "delil yetersizliği" iddiasıyla beraat kararı verilirken, 3 çocuğa cinsel istismar suçundan ayrı ayrı 9'ar ay olmak üzere, 27 ay hapis cezası verildi. Mahkemenin kararına CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, “Çocuğa yönelik istismar suçken failleri cesaretlendiren bu kararı tanımıyoruz” diyerek tepki gösterdi.

Abone Ol

Elazığ’da geçtiğimiz aylarda bir spor kulübündeki 4 kız öğrencinin, hentbol antrenörü ve öğretmen İ.B. hakkında cinsel taciz iddiasıyla savcılığa şikayette bulunmasının ardından şahıs gözaltına alınmış sonrasında ise çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

MESAJLARA RAĞMEN SUÇUNU REDDETTİ

Elazığ’da İ.B.’nin, 4 öğrenciye cinsel istismarda bulunmasına ilişkin davanın 4. duruşmasında karar çıktı. Elazığ Sosyal Yardımlaşma Spor Kulübü Antrenörü, lise öğretmeni İsmail B., 4 öğrencinin şikayeti üzerinde "cinsel taciz" suçundan tutuklandı. Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10 Eylül'de yargılanmasına başlanan B., tacizi gösteren ses kayıtları, mesajlara rağmen suçunu reddetti. İfadelerin ardından mahkeme, bir çocuk için "delil yetersizliği" iddiasıyla İ.B. hakkında beraat kararı verirken, 3 çocuğa yönelik tacizden ayrı ayrı 9'ar ay olmak üzere, 27 ay hapis cezası verilmesine karar verdi.

“BU KARAR FAİLLERİ CESARETLENDİRİR NİTELİKTEDİR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka,  üç kız öğrenciye cinsel tacizle yargılanan antrenör ve lise öğretmeni İ.B.’ye verilen 27 ay hapis cezasına tepki gösterdi. ‘mahkemenin verdiği bu karar, failleri cesaretlendirir niteliktedir’ diyen Nazlıaka, “TCK’ya göre 18 yaşının altındaki tüm bireyler çocuktur. Anayasa'ya göre çocuğa yönelik cinsel istismar suçtur ve aklanamaz. Alt sınırdan verilen bu tip kararlar bırakın caydırıcı ve önleyici olmayı, teşvik edici olmaktadır. Mahkeme cezayı altı aydan başlayıp sadece dokuz aya kadar yükseltmiştir. Ülkemizde çocukların hayatı bu kadar mı değersiz? Duruşmada sanık utanmaksızın ‘ben çocuklarıma kavuşmak istiyorum’ diyebilmiştir. Bu çocukları korumak hepimizin görevi. Şunu hatırlatmakta fayda var. Fail ilk etapta iftiraya uğradığını söylemişti. Sonrasında ses kayıtlarının ve mesajların asılsız olduğunu iddia etmişti. Olayın açığa çıkması neticesinde kendisini, ‘bana Allah yaptırdı diyerek savunmuştu’. Ülkeyi yönetenler dini alet ederek ikna yöntemi uyguluyor. Failler de onları örnek alıp, Allah’ın adını anarak kendini aklamaya, hakim heyetini ikna etmeye çalışıyor. Çocuğa yönelik istismar suçken failleri cesaretlendiren bu kararı tanımıyoruz. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız ve ceza en üst hadden verilene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.