Ankara'nın Sincan ilçesinde, 23 Temmuz'da Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yaşanan trajik olayda, Beren Su Bolat, sınıf arkadaşının oturduğu apartmanda asansörde mahsur kalmıştı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında, asansör boşluğuna düşen Beren Su feci şekilde hayatını kaybetmiş, arkadaşı ise son anda kurtarılmıştı.
SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Olayın ardından sorumlular hakkında soruşturma başlatılmıştı. İtfaiye şefi E.A. ile itfaiye erleri B.Y. ve B.B. hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan soruşturma başlatıldı ve görevlerinden açığa alındılar.
Kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu, olayın alınacak basit güvenlik tedbirleriyle önlenebileceğini ortaya koydu. Raporda, asansörde mahsur kalan çocukları kurtarırken gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı ve bu dikkatsizlik sonucu kazanın meydana geldiği belirtildi. Asansörün son bakım tarihinin 48 gün geçtiği ve bakım süresinin aşılmış olduğu da raporda vurgulandı. Ayrıca, kazanın gerçekleştiği asansör çevresinde kurtarma talimatlarının bulunmadığı ifade edildi.
'ÇOCUĞU TUTAMADI DEDİ'
Beren Su’nun babası Özkan Bolat, "Asansörlerin bakım süresi oluyormuş, bakım süresi 18 gün geçmiş. Bununla ilgili de hukuki süreç başlayacaktır. Sorumlular gereken cezayı alsınlar. İhmal zincirleri, hatta ihmal demeyeceğim; çünkü bu bir cinayet. Hiçbir tedbir alınmadan kurtarılma işlemi yapılıyor. İnsanların itfaiye ekiplerini uyarmalarına rağmen, ekipteki kişi 'bize işimizi mi öğreteceksiniz' diyerek azarlayıp, bu olaya sebep oluyorlar" dedi.
Beren Su'nun annesi Ayşe Bolat da kızıyla son telefon görüşmesini anlatarak, "Beren bana telefon etti, 'asansörde kaldık' dedi. Ben de daha önce birkaç kere daha yaşandığı için 'görevli gelir asansörü açıp çıkarır' diye düşündüm. Hep iletişim halindeydik, sonra Beren’i ‘görevliler geldi mi?’ diye aradım. Bir 15 dakika sonra görevli gelmiş; ama asansörü açamamış.
Beren arayıp ‘başka bir yerden gelecekler anne, bizi çıkaracaklar’ dedi. 15 saniye sonra tekrar aradım 'çıktınız mı' diye soracaktım, arkadaşı açtı telefonu, Beren'in düştüğünü söyledi. Bunların hepsi çok kısa sürede oldu. Gittiğimizde itfaiye vardı. Binanın giriş kapısında bir görevli vardı. Ben 'Beren' diye sesleniyordum. Kapıdaki adam bana ‘çocuğu tutamadı’ dedi. Beren istediği okulu kazanmıştı. Hayalleri vardı, estetik cerrahı olmak istiyordu" dedi.