Geçtiğimiz günlerde Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi (!) Muttalip Kutluk Özgüven katıldığı bir televizyon programında 12-17 yaş arasındaki kız çocuklarının “Süper Kadın” olduğunu ve doğum yapmalarının uygun olduğundan bahsetti. Bugünkü yazımda çok üzücüdür ki 12 yaşındaki kız çocuğunun hala çocuk olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Ergenliğe geçiş aşaması olan son çocukluk döneminde genellikle çocuklar, farklı beden yapılarının olduğunun farkına varırlar ve kendi beden yapıları, oranları veya bedensel becerileriyle fazlasıyla ilgilenmeye başlarlar.
Bu süreçte fiziksel ve duygusal gelişim ise eş zamanlı olarak ilerlemeye başlar. Bir ergenin fiziksel değişimi ne kadar hızlı seyrediyorsa duygusal değişimi de o kadar hızlı seyrediyordur diyebiliriz. Bu süreçte ergenlerde soyut düşünce kavramı gelişir ve ergenin var olan kişiliği ile davranışları da birbirinden farklılık gösterir. Olası olanı ayırt etme becerileri geliştiği için ideal yaşamın ve dünyanın nasıl olması gerektiği ile ilgili fikir sahibi olmaya başlarlar ancak her ne kadar idealizme yönelik bir düşünüşleri olsa da düşünceleri ve davranışları genel olarak tutarlılık göstermemektedir.
Bu sürede ergen benmerkezciliği ise o kadar yoğundur ki yaşadıkları acıları yalnızca kendilerinin yaşadıklarını, aldıkları kararların en doğrusunu aldıklarını düşünürler. Olaylar arası muhakeme yetenekleri ise tutarlı değildir. Hal böyleyken ergenlerin kendi bedenleri üzerinde karar vermesi ise tutarlı olamayacaktır. Bu açıdan, bir ergenin veya çocuğun rızası dahilinde diye bir şey söz konusu dahi olamaz. Ergenlerle ve son çocukluk dönemindeki çocuklarla cinsel ilişkiye girmek, evliliği kendi rızasıyla gerçekleştirmesi gibi bir durum olamaz bu olsa olsa apaçık çocuğa sistematik olarak uygulanan cinsel ve duygusal istismardır ve suç kavramında değerlendirilmelidir.
Ayrıca ergenin, olumsuz duygularla baş edebilme becerilerinin yeterince gelişmemiş olması depresyona yatkınlık, kaygı, patolojik öfke ve duygu durumlarında ani değişmelerinde baş göstermesine sebep olabilir. Bu ortaya çıkan duygusal sorunlar yetişkinlik döneminde de katlanarak devam edebilir.
Sürekli görmekte olduğumuz “9 yaşında çocuk evlenebilir, 12 ve 17 yaş aralığındaki kızlar süper kadındır, bir kereden bir şey olmaz, kendi rızası vardı” gibi akıl ve mantığa zerre kadar uymayan, insanlık dışı söylemlerin bir an önce son bulmasını ve bu cümleleri kuran kişilerin yargılanmasını diliyorum. Çocuk yalnızca çocuktur. Bir çocuğun, çocukluğu tartışılamaz ancak sizin bu mesnetsiz fikirleriniz ve akademik kariyerleriniz tartışılabilir.
Görevi insan yetiştirmek olan bu şahsın özelinde çocuğun istismarına teşvik eden, çocuk istismarlarını aklatan tüm şahısları esefle kınıyorum.
Çocuk istismarlarını aklatmayacağız!
Sevgiler…